Dawn of the World

Bölüm 01

"Liu Yan, asker olan arkadaşın nerede?"

Liu Yan, önündeki projeyi değiştirmeye dalmışken sorulan soruyu duymamıştı. Ancak yanındaki kızlar gülüp de aynı soruyu üçüncü kez sorunca onlara baktı.

Bir kız "Burada bir iş aramayı düşünmüyor muydu?" dedi.

"Meng Feng mi?" Liu Yan silgisini aldı ve nazikçe perspektif çizimini sildi. "Ailesi ondan eve geri dönmesini istedi, o da böylece buradan ayrılarak evine döndü. Siz olaylardan haberdar değilsiniz ama bu olay taa geçen ay olmuştu."

"Yazık olmuş" dedi başka bir kız gülerek. "Ne kadar yakışıklı bir askerdi. Bugünlerde seni akşam yemeğine davet etmek için gelmiyor oluşuna şaşmamalıyız o vakit.''

Liu Yan onlara baktı ve kızlarla alay etti. "Umurumda bile değil! Bana bir şişe Xiancheng Duo verirseniz size telefon numarasını bile verebilirim." Konuşmayı bitirdi ve sanki inatçı bir anıyı uzaklaştırmaya çalışıyormuş gibi silgi tozlarını iteledi.

O sırada zil çaldı ve sınıfın sonunu işaret eden öğrenciler sınıftan hızla ayrıldılar.

Büyük boş sınıftaki pis camlı pencere tarafından filtrelenen sıcak yaz güneşine baktı. Perspektif projelerini toplamak ve paketlemekle görevli olduğu için sınıfta yalnızca o kalmıştı.

Anılara dalmışken düşündü. Meng Feng ile ayrıldıklarından bu yana tam bir ay on iki gün geçmişti ve o gün ikisinin yıl dönümüydü.

Yedi yıl önce Liu Yan ve çocukluk arkadaşı Meng Feng, lisenin üçüncü yılındayken Z şehrine birlikte gitmişlerdi. Bu aynı zamanda ikisinin birbirlerine aşklarını itiraf ettikleri zamandı ve ikili bir süre sonra çıkmaya başlamışlardı. Üniversite giriş sınavından sonra Meng Feng orduya katılırken Liu Yan ise S şehrindeki bir üniversiteye kaydolmuştu. Liu Yan, okul günlerinde yaptıkları sonsuz sevgi yeminini hala hatırlıyordu. Hayatta farklı yollarda yürümeye başladıklarında bile, hala birbirleriyle temas halinde kalmışlar ve ilişkilerini sürdürmüşlerdi. Bu ilişki sürerken tekrar yan yana olabilmek için Liu Yan'ın mezuniyet gününü ve Meng Feng'in ordudan terhisini dört gözle bekliyorlardı.

Liu Yan üniversitedeki ikinci yılındayken, mükemmel performansı ve notları nedeniyle, Almanya'ya değişim öğrencisi olarak gönderilmişti. Yabancı bir ülkede sevgilisinden çok uzakta olmasına rağmen onu asla unutmamıştı. Çin'e döndüğünde ise yüksek lisans öğrencisi olarak eğitimine devam etme kararı almıştı.

Liu Yan'ın Çin'e dönmesinden iki yıl sonra, Meng Feng nihayet terhis edilmişti ve onu bulmak için doğrudan S şehrindeki üniversiteye gitmişti. Ancak o gün buluştuklarında yoğun şehvetli duygular ya da tutkulu bir aşk gecesi yoktu. Meng Feng o gece Liu Yan'a sarılarak sessiz bir şekilde uyumuştu.

Liu Yan ise hiç hareket etmeden öylece yatmış, hiç uyumamıştı. Öylece tavana bakarken bir şeylerin farklı olduğunu hissetmişti.

Meng Feng S şehrinde kalmaya karar vermişti. Liu Yan ile birlikte bir iş bulmayı ve birlikte yaşamayı planlıyordu. Ancak eğitim seviyesinin çok düşük olması nedeniyle tatmin edici bir iş bulamamıştı ve bu yüzden geri dönmek zorunda kalmıştı.

Liu Yan, Meng Feng'in seçimine müdahale etmemişti. Kapıyı kapattığında Meng dışarıda dururken o içeride kalmıştı. Kalpleri yedi yıl öncesinde birbirlerini delicesine seven o liseliler gibi değildi artık. Zaman en keskin bıçaktı, çamur yıllarca su ile sürükleniyordu. Lotus kökleri kesilmiş olsa da, onları birbirine bağlayan teller kalmıştı. Bu yüzden sonunda tekrar buluştuklarında bu teller acımasızca kesilecek ve her şey temiz bir şekilde sona erecekti.