İnstagram bölümü bekliyordunuz ama sorry aklıma başka bir sahne geldi, onu yazacağım.
Zaman atlamaları yapıyorum arkadaşlar, kusura bakmayın.
Belki bugün gelir, inanın instagram bölümleri daha zor. Açıklama, yorum vs vs.
Neyse keyifli okumalar dilerim ♡
◇
Anonim ile olan son konuşmamızdan sonra beni engellemişti. Korkak herifin tekiydi, kendisine güveni yoktu demek ki.
Kim olduğunu düşünüyordum ama bulamıyordum, ardında bir iz bırakmadan gitmişti.
Kutay ile olan ilişkimiz güzel gidiyordu, bazı şeyler dışında.
Okulun tanınan çocuğu ile sevgili olmak demek, ilişkini göz önünde yaşamak demekti. Bunda ilk başlarda haz alıyordum hatta en baştan beri istediğim şey buydu. Ama şimdi bunu istemiyordum, ilişkimize herkes karışıyordu ve bu canımı sıkmaya başlamıştı.
Ege'nin teyzesi iyileşmişti, Ege'nin morali yerine az da olsa gelmişti. Benimle konuşup gülse de aramızdaki mesafeyi hissetmek beni üzüyordu. Bazen gözlerinde hüznü görüyordum, bunu ona sorduğumda geçiştiriyordu. Kutay ile sevgili olduğumuzdan beri doğru düzgün vakit geçirememiştik, bu yüzden üzüldüğüne emindim. Ege ile hep arkadaştık, bu duruma hiç düşmemiştik. Ona yaklaşmaya çalışıyordum ama hep bir engel vardı. Eskisi kadar hayatında olanları bana anlatmıyordu. Önceden bana yaşadığı en gereksiz anı bile anlatırken şimdi ağzından zorla laf alıyordum. Yine de gülüyordu. Melih ile iyi anlaşmıştı, Kerem ile de arada konuşuyordu ama Kutay'a yanaşmıyordu. Kerem de garipti bu sıralar, tuhafıma gidiyordu ama bunu umursamamaya çalışıyordum.
Şimdi ise sınav haftası gelmişti, ilişkimizin üzerinden bir ay geçmişti. Ege bugün hasta olduğu için gelmemişti, teneffüslerde Kutay ile buluşmuştuk. Melih her zamanki halleriyle beni güldürmeyi başarıyordu, etrafında bir sürü kız vardı ama o gerçek aşkı bulana kadar kimseyle çıkmayacağını söylüyordu.
Kerem grubumuzun en sessiziydi, daha çok dinlerdi. Konuştuğumuz konular hakkında nadir yorum yapardı, bu özelliğini biraz Kutay'a benzetiyordum. Melih onun deyimiyle zevzeklik ederken o elindeki telefonla bir şeyler yapardı. Her ne kadar soğuk dursa da Melih'i sevdiğini anlamak mümkündü.
Anonimin Kutay'ın çevresinden biri olduğunu düşünüyordum çünkü Kutay'ı tanıdığını ima etmişti. Son dediklerine bakılırsa da Kutay ile de yakınlığı olması gerekiyordu. Ama kimseyi anonime benzetemiyordum, Kutay'ın çok fazla arkadaşı vardı.
Öğle arasında Kutay dışarı çıkacağını söylemişti, ben de yarınki matematik sınavına çalışacaktım. Kantinde kahvemi içtikten sonra kütüphaneye doğru ilerledim. Kendimi yalnız hissediyordum. Ege de olsaydı keşke diye iç geçirdim.
Nereye gitsem çoğu gözün kıskacı altına giriyordum, bu ilk başlarda iyi hissettiriyordu. Şimdi ise rahatsız oluyordum, attığım her adımda hakkımda konuşulan fısıltıları duyuyordum.
Kafamı iki yana sallayarak bunları umursamamaya çalıştım. Kütüphanenin kapısını açıp içeri girdiğimde sıkıntıyla ofladım ve kucağımdaki test kitaplarını daha sıkı tuttum.
Her yer doluydu. Bir yer hariç.
Baran'ın yanı boştu.
Sınıfıma geri dönmek istiyordum ama orada fazla ses vardı, ayrıca çok fazla konu eksiğim vardı ve evde çalışmak için ayırdığım süre yetmeyecekti.
Yutkunarak yavaş adımlarla yanına ilerledim, umarım beni terslemezdi. Ama o öyle biri değildi, hep nazikti.
Öksürerek ona baktım, kafasını yavaşça yukarı kaldırdı. Yeşil gözleri beni odağına aldığında yüzünde gram mimik oynamadı. Gergince etrafa bakındım.
"Herkesin yanı dolu, yanına oturabilir miyim?"
Bir süre gözlerimin içine baktı, sonra da bir şey demeden test kitaplarını topladı ve yana kaydı. Yanılmamıştım. O beni terslemezdi.
Kulaklığını takıp test çözmeye başladı, bir süre ona baktım. Eski Baran değildi, bunu hissedebiliyordum.
"Değişmişsin." diye mırıldandım. Bundan pişman olsam da lafımı geri almak için çok geçti.
Kulaklığı çıkartıp bana baktı. "Efendim?" Bakışları niye tuhafıma kaçıyordu, yoksa ben iyice paranoyak mı olmuştum?
"Y-yok, bir şey."
"Değişmiş miyim?" Kahretsin! Duymuştu.
Test kitabımı açarken kafamı salladım. "Hıhı."
"Sen hâlâ aynısın." Donup kaldım.
Sessiz konuşuyorduk ama sanki sesi yüksekmiş kadar net geliyordu. O an ona yaşattıklarım için üzüntü duydum. Midem kasılmaya başlamıştı. Onun yanına oturmam saygısızlıktı.
"Ben..." Kalemlerimi toparladım. "Özür dilerim."
Keyifsiz gülüşünü duydum. "Neden özür diliyorsun? Yaptığın şeyi inkar eden sendin. Kabul mü ediyorsun?" Gergince yutkundum. Buradan gitsem iyi olacaktı.
"Seni üzdüğüm içi-" Lafımı kesti.
"Bahanelerin arkasına mı saklanıyorsun yine?" O an kalbimin kasıldığını hissettim. Nefes almak zorlaşıyordu sanki.
"Sence de özür dilemek için uzun zaman geçmedi mi Sude?" Kafamı salladım.
"Ben seni aldatmadım Baran."
Korkarak başımı ona çevirdim. Düşünür gibi yaptı sonra gülümsedi, gülümseyişi kalbime bir bıçak gibi saplandı. "Ah, doğru ya. Çocukluk aklıydı yaptığın. İlişkimiz de çocukluktu."
"Aldatmadım, bir başkasını sevdim sadece." diye fısıldadım. Ağlayacak gibi hissediyordum.
"Aldatmak sadece bedenle yapılan eylem değildir Sude, o çocuğu severken benimle sevgiliydin. Üstüne üstlük ona yürüyordun."
Gözlerimin dolduğunu hissettim. "Ağlama," diye fısıldadı. Yutkundum. "Özür dilerim, ben... Gerçekten çocukluktu, aptallık ettim."
Kaşları çatıldı. "Birinin kalbini kırdığın zaman o kişinin ahı seni terk etmez. Kalp kırmanın bir savunması yoktur Sude."
Bir başkası olsa bağıra çağıra konuşacakken o sakince gözlerimin içine bakıyordu, utançla gözlerimi kaçırdım. Bu zamana kadar bir kez olsun onunla konuşmamıştım, ben ona öylesine şans vermiştim ve sevgili olmuştuk. Beni çok sevdiğini bilmiyordum, ben onu sevmemiştim.
Derin bir iç çektim, ne diyeceğimi bilmiyordum. Gözlerimin içine baktı. "İnsan yaşattığını yaşar, bunu unutma." Balyozla kafama vurulmuş gibi ona bakarken o test kitaplarını topladı.
Telefonunu da alıp kütüphaneden usulca çıktı, tıpkı ben onu bırakırken hayatımdan çıktığı gibi. Tek kelime etmeden usulca çıktı.
Kalbimin büyük bir suçlulukla sıkıştığını hissetmem bile yaptığım yanlışı artık kabullendiğimin kanıtıydı.
◇
Ah...
Bu bölüm üzüldük :(
Baran hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sanırım Sude'yi kesinlikle sevmiyorsunuz.
Görüşmek üzere <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELZEM | Texting
Teen Fiction▪︎ Yarı Texting | Yazışmalar azdır. Sude: Madem öyle neden beni seviyorsun? Sevilmeyi hak edecek biri gibi durmuyorum? Anonim: Özünde iyi birisin, sadece değiştin. Popülerlik seni böyle biri yaptı. Anonim: ayrıca insan seveceği kişiyi seçemez Anon...