BÖLÜM 56

2.2K 118 68
                                    

🌵

Korktuğum şey başıma gelmişti. Baran artık bize çok uzaktı, boş bakışları tedirgince üzerimizde geziniyordu. Doktor kafasını iki yana salladı. "Evlat en son ne hatırladığını söyler misin?"

Baran kaşlarını çattı, bir süre konuşmadı. Yaşadığı şoku ve korkuyu biliyordum, zor bir durumdu ve şu an kendimi çok kötü hissediyordum.

"Annem nerede?" diye sordu sadece. Kalbimin bir anda un ufak oluşunu gözlerim dolu dolu izledim.

Buse ağlamaya başladı, Baran tepkisizce ona döndü. Doktor sakince Baran'a yanıt verdi. "Kendini yormama-"

"Size bir soru sordum." diye tersleri Baran. Kaşları çatıktı. Ona her şeyi anlatmak bizi zorlayacaktı.

"Her şeyi öğreneceksin, tehlikeli bir kazadan sağ kurtuldun. Sakin ol lütfen."

"Kim olduğunuzu bilmiyorum, nasıl sakin kalabilirim?"

Kerem yanıma kadar geldi, gözlerimiz kesişti. Onun da gözlerinin dolu dolu olduğunu gördüğümde önüme döndüm. "Seni anlıyorum ama kendini yormamalısın. Şimdi dinlen, birkaç saat sonra-" Baran doğrulmaya çalıştı, gerçekten inatçıydı. İnlediğinde panikle yanına koştum ve koluna uzandım. Ürkekçe kendini çekti, bu sırada hemşire Baran'ın doğrulmasına yardımcı olmuş ve yastığını düzeltmişti.

Şimdi ne olacaktı?

Ne olacağını bilmesem de Baran'ı tek bırakmayacağım kesindi. Onu ikinci kez yüzüstü bırakmayacaktım.

Baran doğruluğunda doktor inatçılığı karşısında tebessüm etti ve iç çekti. "Sana birkaç test yapmamız lazım, yorgun hissediyor musun?" Baran kafasını iki yana salladı.

O kadar ürkek duruyordu ki bu canımı daha fazla acıtmıştı. Bizi tanımıyordu, bizden tedirgin oluyordu. Kimseyi tanımadığı için kendini güvende hissetmiyordu.

Baran kaşlarını çattı. "Doktor?"

Yüzündeki panikleyen ifadeyi görünce kalp atışlarım hızlandı. "Efendim?"

"Ben neden bacaklarımı hissetmiyorum?" Ağzım açıldı, kapandı. Görüşüm bulanıklaşmaya başlamıştı. Ayakta dururken birkaç adım sendeleyince Kerem beni sıkıca tuttu.

Buse şaşkınca "Ne?" derken doktor sıkıntıyla ellerini cebine soktu. "İstemediğimiz şey gerçekleşti demek." Baran öfkeyle bağırdı.

"Benimle açık konuşun artık!" Başım dönüyordu.

Baran hem hafızasını kaybetmiş hem de felç kalmıştı, bu nasıl olabilirdi?

Baran elini bacaklarına götürüp sıktı. "Neden hissetmiyorum?" Gözlerinin dolduğunu gördüğümde hıçkırdım. Öfkeli gözleri beni bulunca yeniden bağırdı. "Bir şey söyleyin artık!"

Doktor, bacağına sertçe vuran Baran'ı tutmaya çalışırken ben gözyaşlarımı tutamıyordum. "Bak geçici bir durum olabili-" Baran bir anda ağlamaya başladı. Hemşire masanın üzerindeki iğnelerden birini alıp Baran'ın koluna iğneyi batırırken doktor onu tutuyordu. Bu sahne karşısında ağlamaktan başka bir şey yapamıyordum, Baran bunların hiçbirini hak etmemişti.

Baran sessizce mırıldandı. "Hepiniz çıkın."

Doktor ondan uzaklaştı. "Birkaç saat sonra kontrol için geleceğim, şimdilik bir kişiyle konuşabilirsin. Testleri yarın yapacağız, merak etme evlat ciddi bir şey olduğunu düşünmüyorum."

Baran sessizce bacaklarına bakıyordu, elleri yumruk olmuştu. Öfkeliydi. Sonuna kadar haklıydı öfkeli olmakta.

Kafamda kurduğum her bir cümle onun çaresizliğini gördüğümde kaybolmuştu, diyecek hiçbir şey bulamıyordum.

"Tek kalmak istiyorum." dedi sakince. Sakin kalmaya çalışıyordu. Yaşadığı yıkımı, hissettiği korkuyu ve yalnızlığı bilmek daha çok kahrolmama sebep oluyordu.

Doktor bize döndü, yüzündeki ifadeden çıkmamız gerektiğini anladım. "Sakinleştirici birazdan onu uyutacaktır." diye mırıldandı doktor.

Baran'ı tek bırakmak istemiyordum, yalnızlığın verdiği acıyı çok iyi biliyordum. Ama onu daha fazla üzmek ve yıpratmak da istemiyordum. Buse'nin itirazlarına kulak asmadım, Melih Buse ile ilgileniyordu. Ege koluma dokundu, o zaman kadar ayakta put gibi dikildiğimi fark etmemiştim.

Kapıya yöneldik, herkes çıkmıştı. Ege ve ben kalmıştık, hemşire son kontrolleri ve iğneleri yapıyordu. Ege fısıldadı. "Hadi Sude." Kafamı sallayıp koluna girdim, adım atacak gücüm de yoktu.

Kapıdan çıkacakken bir ses duydu. "Yeşil gözlü kız, sen kal."

Benim kalmamı istiyordu.

🌵

Bugün bölüm yazmaya hiç vaktim olmadı. Ancak atabildim. Akşam sekiz ya da dokuzdan sonra bir bölüm daha atabilirim. Quizim var ona girmem lazım öğşcwodmdlckcl

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım.

Görüşmek üzere.

ELZEM | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin