2k olmuşuz, çok mutluyuum💖 Elzem hiç okunmayacak diye düşünüyordum oysa. Kurgusu beğenilmez falan vs öğüskwkddlkdl Sizleri seviyorum💫
🌵
Sinirle bir o yana, bir bu yana adımlar atıyordum. Kolumdaki saate baktım. Birazdan herkes burada olacak ve bana bir açıklama yapacaklardı.
Gözlerim dolu dolu etrafa bakındım. Anonimin Baran olduğu gerçeği suratıma tokat gibi çarpmıştı. Aklımın ucundan bile adını geçirmemiştim, sonuçta benden nefret ediyor diye düşünüyordum.
Instagramdan o fotoğrafı, o yorumları gördükten sonra kimseyle konuşmadım. Kerem, Ege ve Melih benden çekiniyordu. Sakladıkları şeyleri bir bir ortaya dökecektim, bu buluşmayı ayarlama sebebim de buydu.
Okula gitmemiştik, okulun yanındaki paktaydım. Her şeyin başladığı yerde. Kutay'ın beni aldattığını öğrendiğim yerde.
Baran'a yazacak yüzüm yoktu, zaten beni tüm sosyal medya hesaplarından engellemişti. Anonim olarak yazdığı numarayı da kullanmıyordu. Tüm gece otobüste haykırarak ağlamamak için kendimi zor tutmuştum.
Ben tam bir aptaldım.
Ama anonim tahminimde yanılmam benim suçum değildi, Ege ve Kerem gerçekten çok tuhaf davranıyordu. Baran ile aramızdaki ilişkiyi de bildiğimden anonimi o düşünmem mümkün olamazdı.
Salıncaklardan birine otururken gözlerim parkın girişindeki Kerem'i gördüğünde kısıldı. Hemen ardından Ege ve Melih girmişti. Yüzleri tamamen asıktı, kimse mutlu değildi. Bugün burada hiç iyi şeyler olmayacaktı, hissediyorum.
Ege yanıma geldi, sağ tarafımdaki salıncağa oturduğunda ıssız sokakta kulak tırmalayan, gıcık bir ses yankılandı. Kimseden ses çıkmıyordu, derin bir nefes aldım. "Ege, kimi seviyorsun?"
Gözlerim Ege'yi buldu. Bakışlarını kaçırdı. "Yeter artık, benden daha fazla bir şey saklamayın!" Gözlerim yine doldu.
Melih sessizce mırıldandı. "Ece'yi seviyor." Duraksadım. "Hangi Ece?" Sesim titremişti.
Ege bana döndü. "Kutay itinin kardeşi olan Ece." Ağzım şokla açıldı. "Ne?"
Kerem elini ensesine atıp birkaç adım sağa ve sola gitti. "Bunu bana neden söylemedin?" diye sordum kırgınca.
Ege'nin gözleri dolmaya başlamıştı. "O it senin canını yaktı, sana bunu nasıl söyleyebilirdim?"
Öfkeyle cırladım. "Sana bunun için neden kızayım?"
"Üzülmeni istemedim, Sude."
Bacağım titremeye başladı. "Ne zaman söyleyecektin peki bunu? Baran ortaya çıktığı zaman mı?" diye bağırdım. Hayal kırıklığı öfkemi de tetikliyordu.
Ege ayağa kalktı. "Baran'a kızmaya hakkın yok."
"Ona kızmıyorum zaten." İç çektim. "Bana aramızdaki mesafeleri açanın sen olduğunu söyledin, ben de kötü bir arkadaştım. Kendimi düzeltmeye çalıştıkça benden uzaklaştın, bir şeyler sakladın. Şimdi söyle bana bu durumda kim haksız?"
Ege kızaran gözlerini yüzüme dikti. "Ben sadece üzülmemen için böyle bir şey yaptım, hislerimden tam anlamıyla emin değildim."
"Şimdi emin misin?"
"Evet."
"Kimi seveceğini seçemezsin Ege, ben sana bu yüzden kızamazdım. Benden bunu saklamamalıydın." Gözyaşım yavaşça aktı, Ege yutkundu. "Özür dilerim, yemin ederim ki o iti hatırlayıp üzülme diye demedim. Ece'ye daha açılmadım, eğer bir umut beraber olsaydık sen Kutay ile karşı karşıya gelecektin. Bu yüzden Ece'ye açılmadım."
Kerem'e döndüm yavaşça. "Sen niye tuhaf davranıyordun? Yok bilmem ne, yok arkadaşımla aram bozuk, yok Kutay ile kavga ettik?" Sesim kısık çıkıyordu.
Kerem yüzüme baktı. "Kutay'ın seni aldattığını biliyordum, Melih sayfaya düşünce öğrendi." Ona inanamaz bir şekilde baktım, panikle devam etti.
"Kutay ile bu yüzden kavga ettik, sana söyleyeceğimi söyledim. Küfürler etti. Babam onun babasının şirketinde çalışıyor, babamı işten atmakla tehdit etti. Ama vicdanım susmadı. Sonra bir gün Melih, Baran ile barışmamız gerektiğini ve bu saçma küslüğü bitirmemiz gerektiğini söyledi. Baran ile buluştum, hâlâ seni sevdiğini anladığımda ona her şeyi anlattım." İç çekti.
"Baran çok öfkelendi. Sonra aynen şunları dedi : 'Sude sana inanmaz, Kutay'a inanır. Kendi gözleriyle görmesi lazım.' Anonim oydu, sana yazdı ve olanlar oldu. O fotoğrafı çeken de Buse'ydi, senden nefret ediyordu ve Baran'a seni sevmeyi bırakmasını söylüyordu. Baran fotoğrafı çeken kişinin Buse olduğunu öğrendiğinde büyük bir kavga çıktı. Ben, Buse'yi çocukluktan beri seviyorum."
"Ben özür dilerim, sana bunu demem gerekirdi işler daha çok karıştı." Duyduklarımı algılamakta zorluk çekiyordum. Melih konuşmayı devraldı.
"Kerem elinden bir şey gelmediği için Kutay'ı müdüre şikayet etmiş ve kendinden küçüklere sigara sattığını söylemişti. Okuldan atılır ve aranız açılır diye düşünmüştü. Sigara konusunda da Kutay itini uyarmıştık, kavga ettik. Benim olanlardan haberim çok sonradan oldu." Bana bir adım attı.
"Kerem'in tuhaf davranmasının sebebi sana erkenden söyleyemediği ve senin tamamen dağıldığın içindi. Ayrıca Buse ile araları bozuk, bu da üzüntüsüne eklendi. O gece klüpte seni dansa kaldırmasının sebebi sadece Buse'ye sinir olmasından kaynaklıydı ama senin kafan hepten karıştı. Of oğlum lan işler hep bok yoluna gitti, bu nasıl bir karmaşa?"
Ağlamam şiddetlendi, şu an kimseyi dinlemek istemiyordum. Ayağa kalktım, Melih bana doğru gelmeye başlayınca hırsla onu ittim. Ağlayarak parkın çıkışına yürürken Kerem ardımdan seslendi, durdum.
"Ben çok özür dilerim, yemin ederim söylemek istedim başka yol yoktu."
Ardından Melih seslendi. "Baran seni çok seviyor Sude, keşke bunu fark edebilseydin."
Hıçkırdım, koşarak parktan ayrıldım. Yağmur da yağmaya başlamıştı ama ıslanmam umurumda değildi.
Hayatım mahvolmuştu.
🌵
Ups! Her şey ortaya çıktı😔
Sizce neler olacak? Aklınıza takılan başka bir şey var mı?
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELZEM | Texting
Teen Fiction▪︎ Yarı Texting | Yazışmalar azdır. Sude: Madem öyle neden beni seviyorsun? Sevilmeyi hak edecek biri gibi durmuyorum? Anonim: Özünde iyi birisin, sadece değiştin. Popülerlik seni böyle biri yaptı. Anonim: ayrıca insan seveceği kişiyi seçemez Anon...