BÖLÜM 55

2.2K 119 28
                                    

🌵

Kerem'in uzattığı kahveye boş boş baktım. "Sude bir şeyler-"

"İstemiyorum."

Baran hâlâ uyanmamıştı, beş gündür uyanmıyordu. Durumu daha iyiydi, bugün normal odaya alınmıştı. birazdan doktor gelecek ve birimiz içeri girecektik. Dün Kerem girmişti, ondan önceki gün Buse. Her gün bir kişi giriyordu. Girmeyi çok istemiştim ama çekinmiştim. En son ben girmeliydim, buna mecburdum. Yüzsüzlük yapamazdım.

Ege yanımda uyuyordu. Melih ise Buse ile kantine inmişti. Kerem'e döndüm. "Doktor ne zaman gelecek?" Kerem ağzını açıp cevap verecekken bize doğru gelen hemşireyi görünce ayağa kalktım.

Elindeki giysileri görünce kalbim hızlandı, birazdan onları giyip odaya girecektim. "Durumu nasıl?" diye sordum kısık sesle. Sesim beni terk etmişti sanki.

"Hâlâ aynı, içeri girecek olan siz misiniz?" Kafamı salladım. Elindekileri uzatırken yumuşak sesle uyardı.

"Lütfen beş dakikadan fazla kalmayın, bir şey olursa bize haber verin." Kafamı salladım, kalbim ağzımda atıyordu. Buruk bir heyecan vardı içimde. Onu bu durumda görmeyi istemezdim ama görmenin sevinci de vardı.

Hemşirenin açtığı kapıdan içeri baktım, yutkunamadım. Kalp atışlarımın uğultusu kulaklarımda yankılanırken kapının kulpunu sıkıca tuttum.

Ellerimim titremesini durdurmak için yumruk yaptım. Bedeni hastane örtülerinin altında hiç güzel durmuyordu, saçları yastığa dökülmüş ve özgürlüğünü ilan etmişti. Kapıyı sessizce kapatıp yavaş adımlarla yanına ilerledim, gözlerim ağlamaktan acısa da hâlâ dolu doluydu.

Yüzü çok solgundu, güzel yüzü bir sürü çizikle mahvolmuştu. Hıçkıramamak için dudaklarımı ısırdım. Ona ne diyeceğimi bilemiyordum.

Eline uzandım, buz gibiydi. Korkuyla makinelere baktım. Nefesleri normal düzeydeydi.

"Özür dilerim." diyecebileceğim tek şey ama aynı zamanda anlamsız olan tek sözcüktü.

"Lütfen uyan." Sesim kısıktı.

"Biliyorum, kolay değil yaşamak
Ama işte
Bir ölünün hâlâ yatağı sıcak
Birinin saati işliyor kolunda
Yaşamak kolay değil ya kardeşler,
Ölmek de değil.
Kolay değil bu dünyadan ayrılmak."

(Orhan Veli, Yaşamak.)

Sevdiği şiirlerden birini okumuştum ona, belki hissederdi. "Mutlu olmayı en çok sen hak ediyorsun, neden uyanmıyorsun?"

Elini okşamaya başladım. "Hâlâ bekliyorum."

"Bana istediğin kadar kız, bağır ama yeter ki uyan." Elimde hissettiğim birkaç kıpırtıyla dondum.

Panikle elimi çektim. Gözlerini açmaya çalışıyordu, kalp atışlarım hızlanırken kapıya koştum. Kerem suratımı görünce oturduğu yerden fırladı. "Ne oldu?"

Nefes nefese kalmıştım. Hem ağlıyor hem gülüyordum. "Uyanıyor." Bir cümle ancak bu kadar buruk sevinçle bezenebilirdi.

Kerem ile sarıldık, Ege hemşireyi çağırmaya gitti. Birkaç saniye sonra doktor ve hemşirenin hızlı adımlarla geldiğini gördüm. İçimde tuhaf bir his vardı, ya sağlıklı değilse?

Doktorun sorduğu sorulara cevap verirken içeri girdim. Doktor makinelerdeki değere bakarken hemşire kapıyı kapatmaya çalıştı, izin vermedim. Görmek istiyordum.

Kısa süre içerisinde Melih ve Buse de gelmişti. Buse ağlıyordu, Ege kollarını bana sardığında gözlerimi ona çevirdim. "O iyi olacak." dedi fısıltıyla. Buna inanmak istiyordum ama korkuyordum.

Doktor usulca Baran'ın üzerine eğildi. Gözüne ışık tutarken endişeyle Ege'nin hırkasını tuttum. "Evlat, iyi misin?"

Doktorun sesiyle nefesimi tuttum, bir süre cevap gelmedi. Ege'den ayrılıp yatağın ucuna ilerledim.

Gözleri tavandan ayrılıp beni buldu, kaşlarını hafifçe kaldırırken kalbim durmanın eşiğine gelmişti. Buse ağlayarak "Baran." dedi.

Baran, doktora döndü. "Ağrım..." Kaşlarını çatıp inledi. Doktor elindeki kağıda notlar alırken sakince "Tamam kendini yorma evladım. Birazdan Ayşe Hanım ilaç verecek, daha iyi olacaksın."

Gözleri yine buldu, boş bakıyordu. Hissiz, biraz da ürkmüş. Buse'ye de baktı. Bakışları çok soğuktu, odadaki herkese tek tek bakarken kaşları çatıldı. Korkuyla doktora baktım.

Doktor ağzını açacakken Baran'ın sorusu herkesi derin bir sessizliğe soktu. "Siz de kimsiniz ve..." İnledi. "Bana ne oldu?"

🌵

Biraz geç geldi bölüm :/ Dersler hepten yoğunlaştı...

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım.

Not: Akşama bölüm gelmeyebilir.

ELZEM | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin