◇
Derse geç kalmamak için büyük bir hızla tuvaletten çıkarken Melih'i gördüm, elindeki telefona bakıp şapşal şekilde gülümsüyordu.
Ona laf attım. "Hayırdır Melih, kime gülüyorsun?"
Melih sırıtarak bana baktı, tatlı bir çocuktu. "Hiççç." Kafamı iki yana salladım, tipi aşırı komikti. Birkaç gündür telefonla uğraşıp gülüyordu, gözümden kaçmamıştı bu.
Hocanın geldiğini görünce sınıfa koştum, Ege'nin yanına otururken nefes nefese kalmıştım. "Sınavın nasıl geçti?" diye sordum.
"90 üstü alırım sanırım, baya iyi geçti. Uykusuz kalmama değdi." Dudağımı büzdüm.
"Ben 50 falan alıyorum." Hoca içeri girdiğinde ayağa kalktık.
"İkinci sınavda düzeltirsin."
"Tek tesellim bu zaten."
Ders boyunca konuşmadık, Ege ile aram biraz daha iyiydi. En azından derste sorduğum sorulara cevap veriyor, bazen gülüyordu. Melih'in durumundan ona da bahsettiğimde sırıttı.
"Şu dedikoducu kız var ya." diye mırıldandı. Gözlerim irileşti. "Eee?"
Tahtadakileri geçirirken sinsice gülümsüyordu. "Melih sanırım ona âşık oluyor."
Şaşkınca ona baktım. "Ne?!" Biraz yüksek sesle bağırmış olacağım ki birkaç kişi bize döndü, Ege onlara 'ne var' bakışı atıp bana döndü.
"Melih ile yakın arkadaş olduk, bana bundan bahsetti. Kerem de biliyor."
"Kutay bana bundan hiç bahsetmedi." Kaşlarını çattı, yine huzursuz olmuştu.
"Kutay bilmiyor zaten."
"Neden?"
Elini ovuşturdu, tahtaya yazılanları geçirirken yorulmuştu. "Kerem ve Kutay kavga etmiş, Melih de Kerem'in tarafını tutunca araları bozulmuş. Kavga sebebini öğrenemedim ama kesin Kutay haksızdır."
"Kutay'a sorduğumda beni tersledi."
Göz devirdi. "Sana diyorum, bu çocuktan hayır yok. Arkadaşları bile davranışlarını onaylamıyor."
Sinirle ona baktım. "Siz yanlış anlamışsınızdır!"
O da sinirle bana baktı. "Yemin ediyorum salağın önde gidenisin! Çık artık şu 'Kemalim yapmaz' modundan. Arkadaşları bile huylandıysa var bir bokluk işte!" Sinirle kalemi sıraya bıraktığında duraksadım. Kafam karışmaya başlamıştı.
"Ben Kutay'ı savunmuyorum ki, sadece önyargını kırmaya çalışıyorum. Bana karşı bir kötülüğü olmadı, arkadaşlarıyla olan sorunu beni ilgilendirmez."
Kafasını yukarı kaldırıp derin bir nefes aldı. "Sude yemin ediyorum ömür törpüsüsün! Az mantıklı düşün, beyin yok mu sende?"
Gözlerim dolu dolu ona baktım. "Sen bana neden sürekli hakaret ediyorsun ki?"
Bakışları yumuşadı, yine de sinirliydi. "Kör olmana sinir oluyorum sadece."
Sustum, körmüşmüşüm!
Ege kalbimi kırdığını anladığı için teneffüste bana çikolata ısmarladı. Saçlarımı karıştırırken kantinde büyük bir uğultu oluştu. Kafamı Ege'nin arkasına doğru çevirdiğimde Baran'ı ve arkasındaki birkaç çocuğu daha gördüm, hepsinin üstünde basketbol forması vardı. Etrafındaki kızları umursamadan kantine giren Baran ile göz göze geldik, kaşlarını çatarak bana bakıyordu. Yanındaki çocuk omzunu sıkınca bakışlarını ona çevirdi, gülümseyerek bir şeyler diyen çocuğa kafasını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELZEM | Texting
Jugendliteratur▪︎ Yarı Texting | Yazışmalar azdır. Sude: Madem öyle neden beni seviyorsun? Sevilmeyi hak edecek biri gibi durmuyorum? Anonim: Özünde iyi birisin, sadece değiştin. Popülerlik seni böyle biri yaptı. Anonim: ayrıca insan seveceği kişiyi seçemez Anon...