Başlı başına bir dünyadır Aşk. Ya tam ortasında, merkezinde ya da dışındadır, hasretinde.
Elif Şafak_"
Apla apla...!"
Kardeşim, bağıra bağıra bana seslendiğinde, yüzümü mayıştırarak başımı yorganın altından çıkardım."Zehra ne oldu?"
"Annem, 'kalksın artık öğlen oldu' diyor!"
Benim tatlı kardeşim. Henüz daha altı yaşında. Biraz şımarık. Bazen beni kızdırsa da tatlı konuşması ve hareketleri ile o kızgınlık geçip gidiyor. Yerine tutup, gıdıklamak kalıyor.
Yatağın içinde biraz gerindim. Annemden azar işitmemek için esneyerek kalktım.
Komidinin üzerinde duran şarjı bitmek üzere olan telefonuma baktım. Saat onikiye geliyordu. Telefonumu şarja bağlayıp annemin yanına mutfağa gittim.Babamla beraber kahvaltısını yapmış olan annem, sanırım öğle yemeği hazırlıyordu. Ağzında ise babamın en çok sevdiği şarkıyı mırıdanıyor.
Annem ve babam birbirlerine çok aşıklar. Başta sadece annem sevsede evlendikten sonra hatta bayağı bir sonra, babamda annemi sevmiş yani normal hikayelerin tam tersi bir durum. Annemin yanına gelip kestiği domatelerden bir dilim ağzıma attım.
"Günaydın anne!"
"Tünaydın kızım, öğlen oldu!" Annem elindeki bıçağı, olduğu yere koyarken kestiği domatesleri tencerenin içine attı. Bana bakmadan verdiği cevapla anneme göz devirirken kıkırdayan kardeşime omuz silktim.
Banyoda ihtiyaçlarımı giderip tekrar mutfağa girdim. Beni bekleyen kahvaltıma bakıp sandalyeyi çektiğim sırada annem, hiç görmediğim ama haftalardır kapı komşumuz olan Çağlar bey'in, hasta olduğunu anlatıp durdu.
"Zeynep, şu çorbayı komşuya götür sıcak sıcak içsin." Annem elindeki çorba kasesini önüme bıraktığında yalvarırca baktım yüzüne.
"Hadi annem, gelince yap kahvaltını."
"Anne sen götürsen olmaz mı?" Annem kaşlarını çatarak baktı. Sesli bir şekilde nefes verdim. Annem ayağındaki terliği gözleriyle gösterirken el mahkum adamın kapısına dikildim.Kapının tokmağını iki kez tıklattım. İçeriden ses gelmeyince sırıtarak geri dönmeye yeltendiğim sırada, kapı açıldı. Karşımda bir çift kahve gözlerle karşılaştım. İlk defa görüyordum onu! Kalbimde yıldırımlar atıyordu. İlk görüşte aşk denen şey bu mu? Yada ergenliğin verdiği heyecan? Yüzümde aptal bir gülümsemeyle adama bakıyordum. Kaç dakika böyle geçti bilmiyorum. O birşeyler söyleyip, elini gözlerimin önünde gezdirirken kendime geldim.
"Şey a-annem bunu s-size gönderdi."
Kekeleme sorunum olduğunu bir anlığına unutup, sonra tekrar hatırlayınca 'acaba ne der?' korkusu yaşıyordum.
"Teşekkürler! Ama.. tanışıyor muyuz?" Elimdeki çorba kasesini alırken, çatık kaşları aralandı.
"B-ben şu dairede kalıyorum." Gözlerini kısarak gösterdiğim yere ufak bir bakış attı.
"Ha evet, sen Sami abinin kızı Zehra olmalısın!" Dedi dudağının kenarı yukarı kıvrıldı.
"Zeynep!" diye düzelttim ve biraz sohbetten sonra eve geri girdim. Kapının arkasına yaslanıp kalbimi ve ona destek veren nabzımı kontrol etmeyi ihmal etmedim. Nasıl bir histir ki elimi ayağıma dolayan!? Kalbimi teskin etmeye çalışırken annemin sesi ile irkildim.!
"Of anne ya, k-korkuttun."
"Zeynep, kızım korktun mu? Yine kekeliyorsun. Bir şey mi söyledi adam? Kızdı mı yoksa?"
Kekeleme sorunum genellikle heyecan, korku yada benzer şeyler duyduğum zaman ortaya çıkıyordu. Annem ise bunu benden daha iyi biliyordu. Ama şu anda korktuğun hissiyatına kapılması benim için daha iyiydi."Hızlı hareket ettim anne, ondan olmalı."
"Olabilir. Kahvaltı seni bekliyor. Günah!" Anneme göre ben uyurken, bekleyen kahvaltı günah, kırdığım döktüğüm ise sakarlık oluyordu. Anneme göz devirip sonunda oturdum kahvaltıya. Salatalığa çatalımı batırıp ağzıma alırken annem yeniden çok değerli komşumuzdan söz etti.
"Çağlar bey nasıl olmuş, sordun mu?"
"Gayet iyi görünüyordu." Önümdeki bardağa uzandığımda korkuyla yeniden anneme baktım. "A-anne.. Ç-ç-ağlar varya hani,"
"Abi!!" diye düzeltti annem, korumacı bir tavırla. "Ne olmuş ona?"
"Ç-çağlar abi, n-nasıl biri?"
"Anlattım ya kızım, dinlemiyor musun beni?" Annemin ardından kardeşim konuya hızlı giriş yaptı.
"Anne aplam aşık olmuş!" Dedi Zehra, dilini damağında şıklatıp devam etti. " O adam sana bakmaz."
Zehra kıkırdayarak ağzını kapattı. Gözlerimi kısıp kaşlarım çatılı kardeşime baktım.
"Sus kız ayıp, terlik geliyor!"
Annem kıstığı gözlerini, kardeşimden çekti ve beni göz hapsine aldı."Sen, anlat bakıyım etkilendin mi kız adamdan?" Dudaklarım sağa sola oynarken nasıl bir ifade kullanacağımı şaşırdım.
"Aman a-anne olacak i-işmi bu!?"
"Bencede..." dedi annem tencerenin kapağını kapatırken. "Olacak iş var olmayacak iş var. Öyle bir şey varsa bile şimdiden söyleyeyim, onun yaşı senin boyunu aşar." Ortada bir şey yokken son noktayı koyan anneme, Zehra yanıt verdi.
"Anne aplam şimdi 1.65 ya, oooooooo apla, bencede unut, çünkü tarih olmuş olacak Çağlar abi!" Kardeşimin boyunu aşan lafları vardı. Kendisini nasıl seveceğimi düşündürüyordu bana. Şu anda nasıl seveceğim onu düşünüyorum.
Odama girip yatağıma uzandım, gözlerimi kapattım ve sadece onu düşündüm. Gülümsemesini, konuşmasını, konuşurken ki mimiklerini ve bana el sallamasını! Ukala birine benzemiyordu. Sıcaktı!
Sabah okul vardı ve ben akşamdan hiçbir hazırlığımın olmayışının farkındalığıyla kalkıp banyoya girdim. Hızlıca bir duş aldım. Üzerimi giyinirken bir taraftan da ders proğramına bakıp kitaplarımı yerleştirdim. Annem, kahvaltı yapmam için ısrar etti, ama geç kalmıştım. Elime bir miktar para sıkıştıran annemle vedalaşıp çıktım. Apartmanın kapısını, dikkatsiz ve hızlı açınca oldukça kalın bir erkek sesi işitip arkamı döndüm. Bu o!
Elimle ağzımı kapatıp ilk şoku atlatınca özür dilemeye yeltendim, fakat çatık kaşları bir adım geri atmama neden oldu.
"Sen kör müsün?"
"b-ben ü-üzgününüm!"
Kekeleyerek cevap vermeye çalıştım, ama herzaman ki gibi başarısız oldum."Üzgünmüş! Görünmez miyim ben?"
Egoist bir tavırla resmen gövde gösterisi yapıyordu."E-eğer bu sesi daha önce ve-verseydi-in tabiki seni görürdüm ve a-ayrıca özür de diledim! b-başka ne bekliyorsun ayağına kapanmamı falan mı?"
Öfkeyle konuşmuşmuştum. Dün kalbimi yuvasından çıkaracak kadar naif olan adam, bugün canavar gibi kükrüyordu.
Kaçar adımlarla sokağa çıktım. Korkuyordum elbette!Bölüm sonu!
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum
Elleriniz dert görmesin!
AŞK'LA KALIN!❣️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABAMIN GÜNAHI
Teen FictionZeynep, gecenin bir yarısı Gözde'nin yardımıyla annesini aramış korktuğu gibi babası çıkmıştı telefona. Konuştular, ağladılar, güldüler. Zeynep güldü sonunda! Uzun sürmesede gülmüştü. Mutluluk o'nun için kelebeğin ömrü kadardı bir saatlik yada bir...