5 - "Seni seviyorum"

794 27 3
                                    

"Ah benim svdasında bencil; ama yüreğinde sağlam sevdiğim. Aklıma gelişini seveyim: neguzel darma duman ediyorsun beni."
Nazım Hikmet

Harun, konuşma sorunumdan dolayı acıyarak yüzüme baktı. Alışmıştım bu tür bakışlara. Küçüklüğümde yaşadığım bir kaza sonucunda önce konuşmayı reddettim fakat ileri günlerde konuşmamda kekeleme sorunum ortaya çıktı. Harun beni dükkanın önündeki masalara yönlendirip, Çağlar'ı kolundan tutup arabanın yanına gittiler.
Arada bir bana bakıp konuşuyorlardı. Harun, yüzünü mayıştırarak bana baktı konuşmasının ortasında. Çağlar, elini kaldırdı sanırım susmasını istemişti. Dakikalar sonra Harun ve Çağlar geri geldiler. Çağlar masanın üzerinde duran sandalyeyi yere koyup oturdu gergindi.

"Ekmek, salata ve yanında... Zeynep şalgam suyu sever misin? Balık ekmekle güzel gider."

"E-evet severim!" Harun'a çekingence verdiğim cevapla Çağlar farketmiş olacak ki, dikkatimi kendi üzerine çekmeye çabaladı.  Elimin üzerine elini koyup konuşmaya başladı.

"Özür dilerim Zeynep! Böyle olsun istemezdim. Bana kırıldığını biliyorum."

Elini, saçlarının arasından geçirirken başımı olumsuz anlamda sağa sola salladım. Başımla verdiğim cevabı farketmeden bir nefes bıraktı ve konuşmaya devam etti.

"Annem, ben küçükken öldü. Babamın nerede olduğunu bile bilmiyorum, ve başımdan geçen birçok talihsiz olay nedeniyle, küçüklüğümden beri öfkeli biriyim!" Elimi tekrar sıktığında gözlerime baktı, ben yine yandım.

****    ****    ****

Yemekten sonra, cebinden çıkardığı pahalı sigarasını sakallarından zar zor görünen ince dudaklarının arasına yerleştirip, masanın üzerindeki siyah çakmağı ile sigaranın ucunu ateşe verdi. Sigarasını içine çekerken yüzünde oluşan çukurlara daldığım sırada gülümsedi.

"Ne oldu, neden öyle bakıyorsun?" Gözlerimi çukurlardan çekip omuz silktim.

"Hiç b-bişey!"

****    ****    ****

Arkadaşıyla vedalaşıp evin yolunu tuttuk.
Apartmana gireceğim sırada beni yeniden ve yine durdurdu. Arabayı kilitleyip, elini elimin içine geçirdi.

"Sen bana emanetsin ufaklık. Bekle!" Elimden çektiği elini, omuzuma koydu.

"Korkar mısın?" Dairenin önüne geldiğimizde sorusuyla kaşlarımı çattım. Anlamamıştım.

"Ne?" Gibi bir fısıltı çıktı ağzımdan.

"Yalnız kalmaya korkar mısın?" dedi Gülerek, ve devam etti.

"Korkarsan bana gel, yada ben sana geleyim." Biraz tereddüt etsem de, kabul ettim. Onunla aynı evde kalmayı deneyimleyecektim.Sarhoş, yabancı bir adamla, aynı çatının altında kalacaktım. Hemde bu adam benim kalp sorunum olsada! En fazla bu yüzden istiyordum.
Benim evimde kalmaya karar kıldık, ve iki kupa kahve hazırladım. Kahvesinden bir yudum aldı. Kahvesine bakarken konuşmaya başladı.

"Yarın seninle okulu eksek mi? Biyerlere gider eğlenir, gezeriz." Sunduğu teklifle bir ara duraksadım. Bu fikir hoşuma gitmişti, ama devamsızlık hakkımda bitmişti.

BABAMIN GÜNAHIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin