Dakikalar sonra hemsire kanamami kontrol ettikten sonra Ali tekrar odaya girmiş ve durumumu ogrenmek istemişti. Hemşire ise kanamamda hiç bir azalma olmadığını bana destek vermelerini söyledi. Doktoru bilgilendirmek için gitti. Ali'ye Gözde'nin yardımına ihtiyacım olduğunu söyledim. Kapıya ilerlerken Gözde'yi aramasına rağmen sanırım ulaşamadı.
"Rahatsız olmazsan Gözde gelene kadar bekle Zeynep!" Kaşının tekini kaldırıp başını salladı. Dudaklarımı aralayıp seslice yutkundum.
"Sorun değil. İyiyim böyle.."
"Ben bir aşağı inip Gözde'ye bakayım." Göz atıp odadan çıktı.
Çekmecenin üzerinde, akşam üzeri şarja bağladığım telefonumu şarjdan çıkarıp ekranı kaydırdım. Annemden gelen birçok çağrıyı görünce alt dudağımı dişledim. Geri ara yazısına basıp annemi aradım ilk çalmada açan annem endişe içinde konuştu.
"Neredesin kızım sen, kaç saattir arıyorum?" Annemin sesini, kızmasını öyle çok özledim ki bu bana iyi geldi.
"Özür dilerim anne! Duymamıştım." Dedim
"Nasılsın kızım? Korktum, bağırdığıma bakma!"
"İyiyim anne Gözde çok iyi bakıyor bana merak etme! Sen ne yaptın?"
"Bir ev buldum teyzene yakın oda satılmış yarın tekrar emlakçıya gideceğim.
O.. iyimi?!""Anne..." dedim bilmesi gerektiğini düşerek.
"Kızım ona birşeymi oldu?" Korkuyla sorduğu soru, anneme karanlığımın cinsiyetini daha rahat anlatmam için cesaret verdi.
"Hayır anne, o iyi! ama... sana söylemem gereken birşey var!"
"Söyle kızım çatlatma beni!" İçimden beşe kadar sayıp gözümü kapattım korkakça!
"Kız mış!" Dedim bir anda, bir süre sessizlik olsada annem tekrar konuştu.
"Kim, niye kızmış kızım?" Annemin yanlış anlamasına kıkırdadım.
"Anne kimse kızmamış onun cinsiyeti... kız!" Şu anda annemin yüzünü göremesemde yüzünde tebessüm oluştuğundan adım kadar emindim.
"anne, oradamısın?"
"Buradayım kızım." Annemin sesi pürüzlü geliyordu. Ağlamış!
"Zeynep, ben seni sonra arayayım kızım, kendine iyi bak!""Sende!" Telefonu kapatıp yatağa iyice yayıldım serumun izin verdiği kadarıyla. Açık kalan pencereden rüzgar öyle güzel esiyordu ki, önündeki güneşlik bile dans ediyordu zarifçe. Gülümserken karnımı okşuyordum kız diye geçirdim içimden daha bir hafta öncesine kadar nefret beslediğim karanlığımı, okşayıp gülüyorum. Ben ona bağlandım hiç kimse onu elimden alamaz artık, ölüm bile!
Gecenin en zifiri karanlığında penceresi dahi olmayan bir odada yalnızdım.hemen karşımda sönmeye yüz tutmuş bir ışık belirdi. Gözlerimi diktigim bu ışık ayak uçlarıma doğru gelirken korkarak ayağa kalkmama sebep oldu. Işık hâlâ benim üzerime gelirken ben geri adım attım. Son geri adımımda duvara dayandı sırtım. Işık karnıma doğru çıktı. Göz kırpmadan irice açılmış gözlerimle ilerleyişini izliyordum. Karnımın üzerine kadar çıktı ve orada durdu. Başımı eğip baktım elimi karnıma götürdüm. Sönmüş karnımda onun yokluğunu hissetmemle elimi bütün karnım boyunca gezdirdim. İnanamazdım! Ben ona alışmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABAMIN GÜNAHI
Teen FictionZeynep, gecenin bir yarısı Gözde'nin yardımıyla annesini aramış korktuğu gibi babası çıkmıştı telefona. Konuştular, ağladılar, güldüler. Zeynep güldü sonunda! Uzun sürmesede gülmüştü. Mutluluk o'nun için kelebeğin ömrü kadardı bir saatlik yada bir...