22 - "Kaderimdeki ev"

588 23 0
                                    

Bir anın doğması için bir anın ölmesi gerekir. Yeni bir "ben" için eski bir ben'in kuruyup solması için...

Polis merkezinin ortasında durmuş Gözde ile birbirimize bakıyorduk. Ama, hala ben tuhaf hissediyordum. Yani bilmiyordu ondan saklanmaya çalıştığımı ama ben biliyorum bu yeterli bir sebep bence!

"A-anne hadi gidelim!"

"Zeynep bir merhaba yok mu?"
Gözde'nin haklı sorusuyla afalladım.

"Kusura bakma ben... yani.. babam?!" Ağzımda lafı gevelerken elini omzuma yerleştirdi diğer elinide yüzüme koydu.

"Biliyorum canım, geçmiş olsun annen herşeyi anlattı!" yutkundum elimin üzerindeki damarları parmağımla çizerken başımı salladım.

"Teşekkürler! Şey... sen neden buradasın?" Biliyordum, saklandığımı bilmediğini kaçtığımı! Bu yüzden biraz tereddüt ettim sorarken, korktum açıkçası 'saklanmasaydın sorar öğrenirdin güzelim!' diyeceğini sandım bir ara. Ama o, öyle burnu havada bir kız değil! Olsaydı derdi.

"Kuzenim arkadaşıyla kız için kavga yapmış, yani.. bıçaklamış!" Kaşlarım hızla kalkarken böylesine zarif bir kadının kuzeni cani olsun inanamazdım.

"Siz tanışıyor musunuz?" Annem bizi yakın görünce daha önce Gözde'yi benimle görmediği için şaşırdı haklı olarak.

"Evet!" Dedi Gözde kolumu sıvazlarken,
"Birkaç gündür benim yanımda kaldı Zeynep! Yanlış anlamayın baygın halde bulmuş arkadaşlarım Zeynep'i, yol kenarında."

Annemin kaşları kalktı aniden, Gözde'nin sözleriyle ardı arkası kesilmeyen soru yağmuruna tuttu.

"Baygın mı? nerede? kızım nasıl..? Annem ağlamaya başlamıştı bile elleri ellerimde yüzümde kısaca heryerimi kontrol ediyordu.
Gözde annemin korumacı tavrına gülümserken arkasından gelen polislerin seslenmesiyle o tarafa döndü.

"Şimdi geliyorum!" Diye işaret parmağını gösterip yanımızdan ayrıldı. Gözde polisle biraz konuştuktan sonra onaylar şekilde başını salladı. Tekrar yanımıza döndü.

"Bir sorun mu var?" Dedim merakla!

"Yok Zeynep, kuzenim avukat talep etmiş o kadar. Ee şimdi ne yapacaksınız? Eve gidecekseniz ben sizi bırakabilirim!" Diye sordu Gözde bizimle vedalaşmak isterken annem Gözde'yi eve davet etti. Niyeti bariz ortadaydı. Nasıl birileriyle yaşamışım ne yaşamışım öğrenmek istiyordu. Otoparktaki arabamıza ilerlerken Gözde'de kendi arabasına yöneldi. Annem kullanırken arabayı, Gözde bizi takip ediyordu. Yaklaşık onbeş dakika sonra sitenin içine giriş yaptık. Rastgele bir yere park edip arabadan indik Gözde'de gelince evimize girdik. Gözde içeriye adımını atarken bir taraftanda evimizin detaylarına göz gezdiriyordu.

"Hoş geldin!" Dedim benim arkamda da annem Gözde'yi oturma odasına yönlendirirken, bende üzerimdeki ceketi çıkarıyordum. Ben girince annem mutfağa yöneldi.

"Eee!" dedi Gözde konu açmak için, ben koltuğa yerleşirken, o bir taraftanda evi süzüyordu. "Bundan sonra ne yapmayı planlıyorsunuz?" Gülümsemeye çalışarak cevap vedim.

"Bende bilmiyorum, babam şehir dışına çıkmamızı istedi ama nereye gideriz ne yaparız hiç bir fikrim yok." Elinde kahve tepsisiyle giren annem kahvenin birini Gözde'ye verirken konuşmaya dahil oldu. Tepsinin üzerinde duran limonatayıda bana uzattı.

"Bende tam bunu düşünüyordum canım, yolda gelirken biraz düşünme fırsatım oldu."
Gözde ve ben annemin nasıl bir düşünce sunacağını beklerken annem kahvesinden bir yudum alıp kahveyi olduğu yere bırakıp oturuşunu düzeltti.

"Senden bir ricam var!" dedi annem, Gözde'ye ağlamaktan şişmiş gözleriyle bakarken.

"Sizi dinliyorum! ne isterseniz!?" Gözde sevimli ve saygılı bir tavırla cevap verince annem dudaklarını birbirine bastırıp ellerini dizlerine yerleştirirken mahcupça devam etti.

"Sen, Zeynep'e bakmışsın bunca zaman, benimde bir kızım oldun artık!"

"Teşekkürler!" dedi Gözde gözleri dolarken,

"Umarım beni yanlış anlamazsın canım! ben öyle herkese güvenmem, Zeynep beni biliyor!"

Başımı annemi onaylarca salladım, Gözde gözlerini bana değdirdi.
"Ama şu olaydan sonra güvendiğim insanlara bile kaybettim o duyguyu! Az çok Zeynep sana anlatmıştır 'başına!' başımıza gelenleri!"
Gözde dudaklarını birbirine bastırıp başını aşağı yukarı sallarken ben sadece yutkunmakla yetindim gözlerimi yerle buluştururken.

"Ben düşündümde kızım, şehir dışına akrabaların yanında bir yer ayarlamaya gideceğim, Zeynep..." dedi gözleriyle karnımı işaret ederek. Dudakları yukarı hafif kıvrılmış Gözde, karnımı okşadı

"Evet!" dedi Gözde, "Zeynep benim kardeşim gibi, dediğiniz gibi Zeynep bu haldeyken yolculuğu zor olur!" Gözde bütün bedenini anneme çevirip devam etti.
"Mümkünse Zeynep benimle kalabilir mi?!"
Annem altın bulmuş madenci kadar sevinçle doldu.

"Canım benim, tabikide bende senden bunu isteyecektim, senin için sorun olmazsa tabi?!"

"Hayır!" dedim Gözde'nin ve annemin konuşmasını bölerek, gülümsemeleri solarken devam ettim, "Sen nereye ben oraya anne! Ben evcil hayvanın değilim beni biryerlere bırakıp gidecek!" Gözde elimi tutup beni rahatlatmaya çalışırken
annem oturduğu koltuktan kalkıp yanıma geldi oturdu. Sağımda Gözde, solumda annem, yüzüme ellerini koyup yere bakan yüzümü kendi yüzüne kaldırdı. Gözümden akan bir tek damlayı baş parmağıyla sildi.

"Kızım, ben çok mu memnunum böyle olmasından? Baban zaten kötü durumda sanada birşey olursa nasıl yaşarım ben?! lütfen hatırım için..."

"Evet Zeynep!" dedi Gözde annemin sozlerine onay verip devam ett. "Anneni görüyorsun zaten mahfolmuş durumda. Birde sen üzerine gitme. Hı.." dedi benden bir onay bekliyordu. Benim gözde ile bir sorunum yoktu. Ve ne annemi ne Gözde'yi kırmamak adına başımı salladım. Gözde gülümsedi kolumu sıvazlayıp bakışlarını anneme çevirdi.

"Siz... ne zaman gideceksiniz?" Annem kolundaki saate bakıp benim üzerimde gözlerini gezdirdi ve Gözde'ye odaklandı.

"Ben hemen çıkmayı planlıyorum senin işin varsa daha sonraya erteleyebilirim?"

"Benim işim Zeynep artık!"dedi Gözde gülümsemesini hiç bozmadı. Kabul ettim. Etmek zorundaydım fakat o adamın sözlerinden sonra aynı evde nasıl yaşardım.
Karnımdaki karanlığımın bir gecelik zevk sonucu olduğunu ve benim hala ergen takıntılı olduğumu düşünüyor. Ne düşündüğü umrumda değil, bir şey kanıtlamak zorunda değilim ona. Tarık ile aynı evde nefes almaya çalışacağım. Yaşamayıda, nefes almayıda öğrenmem gerek. Bugün Tarık, yarın Emrah bir başka gün Sultan.... İsimler değil sorun olan yada kişiler... Bu sorun kişilikle alakalı. Bu sorun karakter ve nasıl yargıya varılacağıyla...

Bölüm sonu!

Oy artı vote!

AŞK'LA KALIN!❣️


BABAMIN GÜNAHIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin