BABAMIN GÜNAHI

38 - "O benim" - (ölü yada diri)

Çağlar Zeynep'i arabaya zorla bindiren adamlarına nazik olmaları için uyardı. Zeynep'in yanına oturup ağlayan Zeynep'in yanağını okşadı.

"Güzelim, bebeğimizin cinsiyetini bana söylemeyecek misin?" Zeynep korkuyor ağlamaktan başka birşey yapamıyordu. "Seni şimdi korkularınla başbaşa bırakıyorum. Ama gideceğimiz yer aklındaki gibi depo terkedilmiş faprika gibi bir yer değil sana iyi bakmam gerekiyor değilmi? O yüzden..." dedi Zeynep'in elini avuçları arasına alıp öperken "Seni evimize götürüyorum." Zeynep hala ağlıyor, karnını tutuyordu. Ali o anın etkisinden çıkınca ilk atılan kişi olarak önce polisi aradı. Ardından Tarık ile nikah dairesinden çıktı. Arabayı patinaj çekerek kaldırdı. Gözde üzerindeki şaşkınlığı atınca Sami ve Seher'in yanına geldi. Seher'in omzuna dokundu.

"Merak etmeyin o geri gelecek." Seher'in nutku tutuldu. Ağlayamıyordu sadece boş boş yeri izliyordu irileşmiş gözleriyle. Gözde zorda olsa kaldırdı Seher ve Sami'yi. Yoldan geçen bir taksiyi çevirip kendi evine götürdü. Artık onların yapacakları birşey kalmamıştı.

Ali ve Tarık trafik ışıklarına yaklaşırken duran trafik akmaya başladı ve vakit kaybetmeden yola devam edebildiler. Tarık yaşadığı pişmanlık kendine duyduğu kızgınlık ve Zeynep'e olan yaklaşımından dolayı yumruk yaptığı elini öfkeyle arabanın denk gelen yerine vuruyordu.

"Kafamı sikiyim." Dedi o anılar gözlerinin önünden bir bir geçerken. Ali vites atarken Tarık'ın küfürlerine başını salladı.

"Abi şu kızı sağlam kurtaralım o işi ben halladecem. Sen kafana takma bana bırak." Dedi Ali arabayı dar bir sokağın önünde denk gele durdurup hızla indi. "Siktiğimin sokağı, abi koş koş!" Yol boydan boya araçlarla doluydu. Ara sokağa koşarak girip kestirmeden önlerine çıkacaklardı. Zeynep'i kaçıran Çağlar'ın arabası dönüş yapacağı için yavaşladı. Tarık ve Ali'ye büyük yardımı dokunmuştu. Tamda istedikleri gibi oldu. Arabanın karşısına çıktılar. Ellerini dizlerine koyup koşmaktan nefes nefese kalan Ali ve Tarık geri doğruldular. Arabanın arka kapısından tek ayağını indiren Çağlar başını kapının üzerinden çıkardı. Tarık arabanın içine gözlerini çevirdi ama camlar siyah olduğu için içeriyi net göremiyordu. Öğle vakti güneş tam tepelerinden bakıyordu. Çağlar daha ağzını aralamadan Tarık kışkırtmak amaçlı atakta bulundu.

"Orosbu çocuğu!" Sesi çıkmayan Çağlarda kaşlarını çattı. Arabadan diğer ayağınıda toprağa değdirdi. Arabanın kapısını kuvvetle kapatıp ceketini geri çekti. Belindeki silahı tek eli ile çıkarıp Tarık'a uzattı.

"Yiyorsa bir daha söyle!" Tarık duruşunu bozmadan omuzunu silkti. Kaşının tekini kaldırıp burnunu çekti. Resmen dalga geçiyordu.

"Orosbu çocuğu!" Dedi Tarık yine. Tarık'ın göğsünü hedef alan tapanca Zeynep'in sesiyle hafif kaydı.

"Dur!" Diye bağırdı Zeynep korkuyla. Zeynep arabadan ineceği sırada dikkati dağılan Çağlar'ın elindeki tabancayı Ali hızla tuttu. Aşağı yukarı hareket ediyordu silah. Serserinin adamları arabadan inip patronlarına yardıma koştular. Tarık ise Ali'nin kolunu asılıyordu. Zeynep arabadan inip Tarık ve Ali'nin olduğu tarafa koştu. Adamlardan biri Ali'nin bacağına elindeki bıçağı sapladı. Ali bir iniltiyle eğildiği sırada diğer adamlardan birisi belinden çıkardığı kuru sıkıyı havaya tutup üç el ateş etti. Ve herkes kendi bölgesine uzaklaştı.

"Lan siz kimsiniz oğlum bana kafa tutuyorsunuz? Alın şunu!" Çağlar elindeki tabanca ile adamlara Zeynep'i almalarını istediğinde Zeynep başını sağa sola salladı. Ali'nin kolunu tutup ağlıyordu. Tarık kendi belinden çıkardığı tabancayı Çağlar'a uzattı.

"Kız gelmiyor, siktirin gidin."

"Sen.." dedi Çağlar öfke ile Tarık'a bakarken "senin sesin çok çıkıyor."

"Zeynep geç arkama!" Ali eli ile Zeynep'i kendi arkasına itelerken diğer eli ile baldırına yediği bıçak yarasını tutuyordu. Çağlar hırs ve öfkeyle Ali'yi işaret etti.

"Arkadaşına bak sen, ver o kızı bana sizinle bir sorunum yok biraz daha ısrar edersen sıradaki kişi sen olursun!"dedi Çağlar. Tarık uzattığı silahı adamların birinin ayağına indirdi, sıktı. Adam yerde yediği kurşun ile debelenirken Tarık silahı Çağlar'a çıkardı.

"Sıradaki kişi bence sensin!" Diye tetiği çekti. Silah boştu. Çağlar dişlerini sıkarak saprının son demlerinde atıldı.

"Ne duruyorsunuz lan sıkın hepsine!" Zeynep korkuyla olduğu yerden çıktı.

"Tamam lütfen onlara zarar verme geliyorum." Ali Zeynep'in elini tutup asıldı arkasına. "Zeynep!"

"Kal yerinde Zeynep!" Diye ekledi Tarık korumacı bir tavırla.
Zeynep hem ağlıyor hemde arada kalmış bir ayağı arkada diğeri ise önde hareketsiz Tarık ve Ali'nin arasında durdu. Çağlar'ın adamları hareket etmezken Tarık yeniden aynı küfürü inatla Çağlar'a savurdu. İçinde kalmış büyük bir öfkeyi yatıştırmaya çalışıyordu sanki.

"Orospu çocuğu." Dedi Tarık. Çağlar elinden bırakmadığı silahı Tarık'ın göğsüne doğrulttu.

"Senin gelmisini geçmişini sikerim geberin lan hepiniz!" Çağlar tetigi çektiğinde herkesin gözleri silahtan çıkan sesle kapandı. Tarık gözlerini açtı. Acı hissetmiyordu vücudunda. Elini göğsü ve karnı üzerinde gezdirdi. Hiç bir şeyi yoktu. Çağlar gözleri irileşmiş yerde kanlar içinde yatan Zeynep'e bakıyordu. Tarık ve Ali gözlerini yere indirdi. Zeynep, Çağlar'ın silahından çıkan kurşunla Ali'nin elinden sıyrılıp Tarık'ın önüne atılmıştı. Zeynep Tarık'a siper olmuş göğsüne yediği kurşunla yere serilmişti. Tarık ve Ali irileşmiş gözleri ile Zeynep'in üzerine eğildiler. Adamlardan çelimsiz ve zayıf olanı siren sesleri ile Çağlar'ı arabaya itekliyordu. Çağlar adamı kenarı iteleyip odaklandığı Zeynep'e ilerledi. Elindeki silahı düşüren Tarık basının arkasında hissettiği silah namlusuyla kaşlarını çattı.

"Çekilin!" Adamlar Ali ve Tarık'ı silah zoruyla Zeynep'in yanından uzaklaştırınca Çağlar Zeynep'i yerden kaldırıp arabaya taşıdı. Ali ve Tarık, Çağlar ve adamlara küfür edip Zeynep'i bırakmalarını isteseler de Çağlar'ın Zeynep'i bırakmamaya yemin etmiş gibi son sözünü dile getirdi.

"Benim olan benimdir. Ölü yada diri!" Dedi Çağlar Zeynep'i arka koltuğa bırakıp kapısını kapatmadan. Ali güçsüzce ayağa kalkmaya çalışıyordu. Eline bulaşan Zeynep'in kanı ile ağlıyordu.

"Senin... Lan bırak kızı ölüyor!" Dedi son kez Ali. Tarık ve Ali'yi bırakan adamlar hızla arabaya koşup gittiler. Ali ve Tarık çaresizce arabanın arkasından koştular. Tarık Ali'yi bırakıp arabaya koştu. Kontağı çevirsede çalışmıyordu. Arabadan inip tekere bir tekme savurdu. Elini saçlarının arasından geçirip bir küfür daha yolladı evrene şu anki çaresiz haline..

B. S.

❣️❣️❣️