Hayat, kendini bulmakla ilgili değildir; kendini yaratmakla ilgilidir.
George B. ShawBugün yeni başlayacağım okulun ilk günü. Okula devam konusunda anne ve babam başta itiraz etselerde düşününce beni haklı buldular. Liseye kayıt işlemleri sırasında geç kaldığım için sorun yaşasamda babamın tanıdıkları sayesinde kayıt yaptırabilmiştik. Derslerden geri kalmıştım. Aylar sonra tekrar okul heyecanı yaşıyordum.
Sabah erken uyanmayı, aceleyle kitaplarımı çantama yerleştirmeyi ve sayamayacağım kadar güzel şey... Ben bunları hep ayak bağı zannederdim, ama sadece hayatımın küçük birer heyecanıymış."Zeynep.... baban seni bekliyor!"
Annemin çağrısıyla hazırladığım çantamı omuzuma attım odamdan çıkarken telefonumu almayı unuttuğumu farkedip hızlıca odama geri dönüp şarjda bağlı duran telefonumu alıp annemi öptükten sonra babamın yanında yerimi aldım."Zeynep hanım.... Yeniden okula başlamak nasıl bir duygu!"
Babamın sorusuna kıkırdadığım sırada oda arabayı çalıştırıyordu. Sanırım babam röportajcılık oynamak istiyor.
Boğazımı temizleyip babamın uzattığı sahte mikrofona eğildim."Evet Sami bey... Bu soruyla bir çok kez karşılaştım. Aynı sınıfı okuyacağım ve okula tekrar başlayacağım için doğal olarak heyecanlıyım!"
Babamla birlikte gülerken yeni okulumun önüne gelmiştik bile.
Babam arabayı stop etti, elini saçıma koyup her zaman yaptığı gibi okşadı."Hep böyle gül kızım.... hep mutlu ol!" gözünden süzülen yaşları elinin tersiyle sildi. Benimde gözlerim dolmuştu.
"Zeynep hanım okulunuza geldik çıkışta sizi almamı ister misiniz?"
"Teşekkürler Sami bey bugün izinlisiniz!"
Kıkırdayıp babamın yanağına bir öpücük kondurdum."Akşam görüşürüz baba!"
"Görüşürüz...iyi dersler kızım!"
Arabadan inip yavaş adımlarla okul bahçesine ilk adımımı attım.'İşte başlıyoruz Zeynep..!' dedim kendi kendime. Başlıyordum. Tertemiz bir sayfada yeni insanlarla tanışacak kendime ait yeni rotam olacaktı.
Okul koridoruna attığım ilk adımla karşılaştığım manzara çocuksu bir sevinç verdi. Birbirlerinin saçını çekenler, koşuşturanlar... Ne çok özlemiştim bu görüntüleri.. Gözümdeki yaşları silip karşımda kıkırdayan kızlara yöneldim. Sınıfımı bulmak için bütün okulu gezemezdim.
Merdivenlerden inen kumral saçlı kız arkasındaki diğer kıza bakarken koluma çarptığında ağzımdan küçük bir inilti çıktı."Çok pardon!" Kız bir anlık refleksle kolumu tuttu.
"Önemli değil!" Diye mırıldandım ama sesim kısık çıkmıştı sanki.
"Ezseydin bari.." Arkasından gelen diğer kız, kumral olana şakayla çıkışıp baştan aşağı beni süzdü.
Üzerimde forma olmadığı için garip hissediyordum."Sen hangi sınıftasın?" Soruyu yönelten kumral olandı.
"10-A" birbirlerine bakıp güldüler.
"Bizim sınıf! Bu arada ben Elif buda arkadaşım Sude!"
Uzattıkları ellerini gülerek sıktım,"Ben Zeynep, memnun oldum!"
Merdivenlerden ikinci kata çıktığımızda Sude ve Elif ögretmenler hakkında bilgi veriyorlardı. Sınıf koridorun en sonundaki soldan ikinci kapıydı yanında ise yangın merdivenlerine çıkan kapı vardı."Gel burası boş!" Bana ortada kendi sıralarının hemen yanındaki arka sırayı gösterdiler.
Sude parmağıyla kapının önünde durmus gelip geçene laf atan çocuğu işaret etti."Bu Mehmet, sınıfın en komik çocuğu. Konuşmaya başladığında gülmekten kendini alamazsın, hatta ders konusundan kopar!"
Elif, Sude'nin gösterdiği çocuğa bakarak gülmeye başladı.
"Geçen hafta matematik dersinde ne demişti hatırlıyormusun!?" Sude gülerek elini ağzına kapatıp başını salladı.
Elif, konuya gireceğinde kapı çarpılma sesiyle, başımız kapıya yönelirken aynı anda ayağa kalktık.
"Oturun gençler!" Öğretmenin tok sesi, asker tıraşı saçları ve sert mizacıyla hepimizin birlikte oturmasına hatta benim korkmama bile neden oldu. Öğretmen masasına geçerken, Sude sırama eğilip fısıldadı, fakat söylediği şeyden zerre birşey anlamadım.
"Kendi aranızda konuşmayın!" Öğretmenin komutuyla Sude kendi sırasına döndü.
Sude ve Elif'in gösterdiği çocuk parmak kaldırdı ama öğretmen biliyordu ne yapacağını,
"Mehmet... Söyleyeceğin şey önemli değilse derse başlamak istiyorum."
"Ama Öğretmenim!?" Mehmet dersi kaynatmak peşindeydi sanırım. Öğretmen boğazını temizleyip konuyu kapatmak istemişti. Ela gözleri bütün sınıfı gezerken bende takılı kaldı. Sude farketmiş olacak ki bir öğretmene bir bana baktı.
"Hocam yeni sınıf arkadaşımız Zeynep!"
Bütün sınıfın gözleri bana döndü. Yüzüm yanıyordu."Aramıza hoşgeldin Zeynep!" Ayağa kalktım. Hoşbuldum mayetinde çekingence öğretmene başımı salladım.
"Arkadaşların sana anlatmıştır. Tarih öğretmeni yanında, sizin sınıf öğretmeniniz Tarık! Sana da teşekkürler Sude, tanışma faslı bittiyse herkes önüne.." Tarık öğretmen tahtaya yazıyor, kitapların sayfa numaralarından bulmamızı söylüyordu. Soru soruyor, izinsiz konuşana ne ceza vereceğini anlatıyordu. Disiplinli bir adamdı.
Bölüm sonu!
Sizce Zeynep'in hayatı gerçekten yoluna girdimi?
Yorumlarda bildirirseniz sevinirim!
AŞK'LA KALIN!❣️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABAMIN GÜNAHI
Fiksi RemajaZeynep, gecenin bir yarısı Gözde'nin yardımıyla annesini aramış korktuğu gibi babası çıkmıştı telefona. Konuştular, ağladılar, güldüler. Zeynep güldü sonunda! Uzun sürmesede gülmüştü. Mutluluk o'nun için kelebeğin ömrü kadardı bir saatlik yada bir...