BABAMIN GÜNAHI

37- "Nikah" - (Çağlar)

İyi bir Ali'miz var. Birde kötü karakterimiz Ali..
Kötü karakter Ali'nin (Çağlar) ismini bu bölümden sonra sık sık okuyacağız.
Keyifli okumalar!!!!!!

Zeynep, kardeşi Zehra ile birlikte uyumuştu. Gece geç bir saatte karanlık odası açılan kapı ile azda olsa aydınlandı. Zeynep kapı sesini duymuştu. Ama gözlerini açmadı. Biliyordu kimin geldiğini, birkaç dakika sonra kapı tekrar kapandı. Zeynep gözlerini açıp karanlığa alışan gözleri ile etrafa bakındı kimse yoktu. Yatağından kalkıp kapıyı kilitledi. Yatağına geçip üzeri açılan kardeşinin battaniyesini geri kapattı. Korku içinde gözlerini kapattı uyuması biraz zaman almıştı.

Sabah oldu. Seher bu saatlerde hâlâ uyuyan kızını bugün içi el vermesede mecburen uyandırmak zorundaydı. Kızlarının yanına gitti. Zeynep'in yanı başına oturdu. Kızının saçını okşadı önce. Yanağından süzülen yaşı elini tersiyle silip Zeynep'e seslendi. Sonra diğer kızına seslendi. Nazım için büyük bir gündü. Mutluydu haliyle Zeynep ve ailesinin aksine Zeynep ailesi ve Nazım yeniden kahvaltı masasının etrafında toplandı. Zeynep masanın başına oturan Nazım'ı görünce gece yaşananlar geldi aklına kurnazlık yapıp atıldı. Hazır anne ve babası da yanındayken önündeki kahvaltı tabağının içindeki zeytine çatalı batırıyordu.

"Anne..." Seher kızının sesi üzerine başını ona çevirdi. Zeynep'in söyleyeceğinden bir haber Nazım'da gülümseyerek baktı. "Gece neden gelmiştin?" Nazım öksürmeye başlayınca Sami ve Seher kaşlarını çattı. Annesi ve babası birbirlerine bakıyordu

"Ben odanın önünden bile geçmedim kızım." Dedi Seher ve Sami'ye çevirdi başını. Seher ve Sami gelmediklerini itiraf edince bütün gözler Nazım'a çevrildi.

"Ben bir su içeyim." Nazım musluğa yönelince Sami anladı ve Zeynep'e baktı.

"Ha evet, gece ben gelmiştim kızım!" Yapma dedi Zeynep içinden Nazım'ı neden koruduğunu anlayamadı. Sami Nazım'a baktı. Seher anlamamış bir Zeynep'e bir Sami'ye bakıyordu. Nazım ve Sami'nin uzun bakışmalarının ardından Nazım paketinden bir sigara çıkarıp balkona çıktı. Zeynep kızdı babasına içten içe neden yalan söyledi ki?

Kahvaltı bitmişti nikah saati yaklaşıyor ve Zeynep ruhunu her saniye yeniden veriyordu. Ali, Tarık ve Gözde, Zeynep'i nasıl kurtaracaklarına dair hiç bir fikre sahip değillerdi. Nikah yaklaştı. Hepsi hazırdı. Çoktan nikah dairesine ulaşmıştı belkide Zeynep ve ailesi. Gelinlik istememişti Zeynep. O yüzden beyaz bir elbisenin yeteceğini düşündü. Duştan sonra saçını taradı. Beyaz elbisesini giyindi. Saçını bağlamaya yada topuz yapmaya ihtiyaç duymadı. İki tel toka ve bir sprey ile saçını açık bıraktı. Annesinin önüne koyduğu beyaz yumurta topuk ayakkabıyı da giydi. Zeynep'e göre bunların hiç birine gerek yoktu. Bir pantolon bir bluz ve spor ayakkabı yeterdi ona, annesinin ısrarı üzerine bunları giymiş ve takınmıştı. Üzerindeki beyaz elbiseyi kefeni kabul etti dışarı çıktı. Nazım Zeynep'in güzelliği karşısında ağzı kulaklarına ulaşıyordu. Kolunu Zeynep'e uzatıp girmesini bekledi. Zeynep bir kaç saniye baksada sonunda girdi Nazım'ın koluna. Ayakları yerden kesildi Nazım'ın. Nikah dairesine gitmek üzere arabaya yerleştiler.
Nazım ve Sami önde Zeynep, annesi ve Zehra arka koltuğa geçtiler.

Gözde Ali ve Tarık nikah dairesine çoktan varmışlar bir kenarda bekliyorlardı. Gözleri saatte girecek olan Zeynep'e bakıyorlardı. Akılları ise bu işten Zeynep'i nasıl kurtaracaklarındaydı.

"Hadi..." Dedi Tarık giriş kapısının yanını gösterirken "şöyle geçelim." Salonun kapı tarafına doğru adımladılar. Ve o an Zeynep ve Nazım'ın ismi seslenilince Gözde, Tarık ve Ali'nin gözleri kapıya değdi. Heyecanla beklediler Zeynep'lerini. İçeri ilk adımını atan Zeynep Tarık'ın başını güzelliğiyle döndürürken Ali öfkeyle Nazım'a bir adım attı. Gözde Ali'nin kolundan tuttu. Masaya ilerleyen Nazım mutlu ifadesini yansıtırken Zeynep somurtkan yüz ifadesiyle Nazım'ın çektiği sandalyeye oturdu. Nazım da kendi yerine oturdu. Salim, seher ve Zehra izleyicilerin yanına gidip önde sıralanmış sandalyelere oturdular. Tarık'ın sadece gözleri işine devam ediyordu geriye kalan dört duyu organı işlevini yitirmişti. Nikah memuru gelip yerine oturdu. Karşısında ise iki tane şahit vardı. Şahitler, Zeynep ve Nazım ile el sıkan memur isimlerini öğrenince nikah başladı.