32 - "Masumiyet"

497 22 5
                                    

Annemin aradığı taksi kapının önüne gelince şoför taksiden inip valizlerimizi bagaja yerleştirirken bizde binmiştik. Annem otogara gitmemizi söyleyince farkettim ki babamın yanına gidecektik. Annem de bilmiyordu babamdan yardım isteyecekti. Tek başına alınacak verilecek bir karar değildi.

"Kızım bak baba! Babba!"

"Babba, an ne!" Beş dakikalık uykuyla gördüğüm rüya beni altüst etmiş ve ben yine terleyerek uyanmıştım. Annem Zehra ile birlikte sol taraftaki koltukta oturuyordu. Zehra başını annemin bacağına koymuş kulaklığı ile hiç birşeyden habersiz masumca öylece uyuyordu. Annemse gözlerini bir an bile kırpmadan dışarıyı izliyordu. Arada bir gözü bana değiyordu. Yıldız yoktu bu gece, lacivert rengi almış gökyüzü içimi dahada karartıyordu. Valizimin dış fermuarından gelen titreşimle telefonumu çıkardım. Gözde'den başkası olamazdı. Arama değildi. Mesaj gelmişti. Şarjı biten telefonumu yerine geri koyup biraz daha uyumaya çalıştım yoksa bu halde bu yol çekilmezdi.

"Zeynep, Zehra hadi kızlar geldik." Annemin seslenmesi üzerine göz kapaklarımı zorla açtım. Zehra uyanmayınca annem onu kucağına aldı.  Az ileride bekleyen bir taksi şoförüne, el işareti yapıp yanımıza çağırdı.

"Kızım Gözde'nin evi nerede bir söyle?" Taksiciye adresi tarif edince anneme çevirdim başımı

"Anne, babamın yanına mı gideceksin?" Annem başıyla onay verince başkada birşey sormadım üzerine iyice gitmek istemiyordum. Hissettiğim kadarıyla annem bana biraz kızgındı.
Bende kızıyorum kendime. Neler yaptım kendi kendime ve aileme? İstediğim birşey değildi ve ben sadece bir aşkın kurbanı olmustum.

"İn kızım, Zehra sende aplanla gidiyosun  hadi!" Taksiden Zehra ile birlikte indik. Zehra'nın omuzundan tutup evin büyük bahçe kapısına yönlendirdim.

"Apla buraya niye geldik?" Zehra'nın soruları vardı çocuk olsada yinede bir sorun olduğunu düşünüyordu.

"Aplacığım biliyorsun ki annemiz ev tuttu ama babamızı özledik değil mi!? İşte şimdi onun için geldik buraya!"

"Peki Apla burası kimin evi?"

"Bir arkadasimin evi."

"Ya annem?" Zehra'nın soruları bitmeyecekti. Durdum bir nefes doldurdum ciğerlerime Zehra'nın önüne gecip onun boyuyla aynı hizaya gelmek için dizlerimin üzerine oturdum.

"Zehra, aplacığım bak şimdi, içeri gireceğiz ve asla orada soru sormak yok tamam!?"  Kasımı çatıp başımı salladım. Zehra'da psikolojik olarak  aynı şeyi yaptı benim ardımdan. Ağzına sahte bir fermuar çekip baş parmağıyla onay verdi. Küçük kardeşimin ajan niteliğindeki hareketine gülümserken yerden kalkıp ev kapısına ilerledik.
Kapı ziline bastığımda çalmadığını farkettim. Elimi yumruk yapıp kapıyı tıklattım.

"Filiz Apla ben bakıyorum!" Bu ses Gözde'den geliyordu. Kapı açıldı saçları dağılmış pijaması ile karşımda ağzı açık bakan Gözde'ye gülümsedim. Dudaklarımı birbirine bastırıp Zehra'nın elinden asılıp kapı önüne asıldım. Bir açıdan Gözde'den girmek için izin almaktı gayem.

"Zeynep!" Dedi Gözde şaşkınlığını üzerinden atamadan. "Gel, gelin!" Gözde bizi içeriye aldığında salonun ortasındaki varaklı koltuklara oturduk. Zehra, evin her bir köşesine özenle bakarken ağzından 'Vay be' gibi bir cümle çıktı. Gözde, Zehra'nın bu haline kıkırdarken ben birazcık utandım.

"Bu küçük hanım kim Zeynep?!"

"Kardeşim Zehra" Gözde'nin gözleri irileşti ve daha bir hevesle baktı Zehra'ya.

"Çok tatlı ama ya!" Gözlerini Zehra'dan alan Gözde, bana çevirdi.
"Sen Yozgat'ta olman gerekmiyormuydu?" Çatılan kaşları merakla benden bir cevap beklediğinin kanıtıydı.

"Uzun hikaye, bir ara anlatırım." Dedim Zehra'yı işaret ederek. Dudaklarını birbirine bastıran Gözde başını salladı. Zehra şöminenin üzerindeki bibloları izliyor bir taraftan da minicik ellerini kırılacak korkusuyla parmak uçlarıyla gezdiriyordu. 

"Kaç yaşında?" Gözde belliki sevdi Zehra'yı az çok öğrendim. Gözde çok naif sevecen bir kızdı. Görüntüsünden çok daha eser hassastı. Sıcakkanlıydı.

"Yedi yaşına yeni girdi"! dedim kısa ve öz! Benim ardımdan tekrar atıldı Gözde.

"A bak ben sana ne anlatacaktım!"dedi Gözde heyecan ve heves barındıran ses tonuyla
Kaşlarımı çatıp gülümsedim.

"Biriyle tanıştım ismi Kerem, tipine pek uymuyor ismi ama tam benim tipim!" Alt dudağını dişlerinin arasına alıp gözlerini uzunca kapattı.

"Hoşlanmışsın galiba! nerede tanıştın?" Dudaklarını birbirine bastırıp kıkırdadı.

"Araba bozulmuştu yolda hani Ali gelmeden önce yardım etmek için geldi!"

"Yeni enistemiz hayırlı olsun diyelim mi!? Fıstığım hoşgeldin! Bir sorun çıkmamıştır umarım. Bu küçük hanım kim?"
Ali yanımıza geldiğinde yanaklarıma bir öpücük kondurdu Zehra'ya bakarken

"Zehra! Zeynep'in kardeşi!"
Ali Zehra'nın yanına gitti. Kucağına alıp yanımıza geldi.

"Sen teyzemi olacaksın?!"

"Küçük anne vardı şimdi birde küçük teyze bulduk!"

"Kaç yaşındasın sen küçük hanım!"

"Ben küçük değilim, okula gidiyorum ben!"
Gözde ve Ali ağızları açık Zehra'ya bakıyorlardı.

"Okulamı gidiyorsun sen!! Ama bir dakika okul ne!?"

"Okul böyle büyük ev gibi biz Ayça'yla oyun oynuyoruz orada, Ayça'nın kardeşi Asya o hiç güzel değil!"

"Yaa bak sen, çok mu çirkin?" Ali'ye yüzünü buruşturarak başını sallayan Zehra tatlı konuşmasına devam etti.

"Biliyormusun Ayça ve Asya'nın iki kardeşi daha var!"

"E faprika kurmuş bildiğin bunlar!" Diyen Ali'ye Gözde boğazını temizleyerek uyarı verdi.

"Evet fabrikalarıda var!"
Ali kahkahayla gülmeye başladığında Gözde'de Ali'ye vuruyordu gülmekten kendilerini durduramıyorlardı.

Ben sadece gülümsedim. Kardeşimin tatlı ve bir o kadar ukala, bilmiş konuşmaları, tavırları hala beni etkiliyor Gözde ve Ali'yi ise gülmekten yerlere yatırıyordu.
Kendisine gelen Ali, yüzünü bana kaldırdı.

"Bu arada Zeynep sen niye geldin? Geldiğin iyi oldu ama bir sorun mu var?"
Kamera kayıtlarındaki görüntüler aklıma geldi. Kaşlarımı çattım. Gülümsemeye çalıştım.

"Uzun hikaye vaktin olduğunda anlatırım."
Cevabıma karşı Ali anlamış olacak ki gözlerini kırptı. Anlayışı için bende Ali'ye minnettarca gülümsedim.

B.S.

❣️❣️❣️

BABAMIN GÜNAHIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin