13. Bölüm ⏳

1.1K 59 1
                                    

Bölüm şarkısı: Ogün Şanlısoy ~Saydım

Yorumlarınızı eksik etmeyiniz. İyi okumalar!

Dakikalarca sessizliğe sahiplik ettik ve öylece oturmakla yetindik. Fahriye Hanım hâlâ bahçedeydi. "Halacığım siz odanıza geçin de dinlenin, yol yorgunusunuz." dedi Asiye hala. Ayaklandığımız sıra Fahriye Hanım içeri girdi. Az önce üzgün olan o değilmiş gibi ifadesizce bakıyordu. "Senin odanı da hazırladı Fatma." dedi bana yönelik. Kafamı salladım. "Gerek yok, benimle kalacak." dedi Aşır. Benim şaşırmama vakit kalmadan diğerleri şaşkınca bakmaya başlamıştı.

"Sen odana kimseyi almazsın." dedi Nisa. "O zaten kimse değil, sevdiğim kadın." Yandan onun güzel yüzüne baktım. Oyun için böyle demiş olsa da mutlu hissetmiştim. Kısa bir sessizlik olduktan sonra yukarıya çıkmaya başladık. Zehra anında yanıma yaklaşıp koluma girdi. "Sesinin bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum. Aşır, canı istediği zaman ya da çok zorlayınca söylüyordu. Artık sürekli senden şarkı dinleyebilirim." dedi.

Odanın önüne gelince Zehra kolumdan çıktı. Çaprazdaki yan yana duran odalara girdiler. Aşır'ın odasının önünde duruyorduk. Biz çıkmadan Seyran anahtarı Aşır'a vermişti. Buradan her İstanbul'a dönüşünde anahtarı Seyran'a bırakıyordu galiba ve anladığım üzere odasına hiç kimse giremiyordu.

Kapıyı açıp geçmem için yol verdi bana. Odasına gergin bir şekilde girdim. Aynı odada uyumuştuk, hatta odama girip uyumam için şarkı söylemişti ama hiç yan yana yatmamıştık. Aynı odayı sevgili gibi kullanmamıştık çünkü yalan olduğunu ikimiz de biliyorduk. Şimdi ailesi bizi sevgili biliyordu ve oyuna uygun davranmalıydık.

Odası genç odası gibiydi. Lise zamanlarında bırakmış gibi duruyordu. Lacivert çarşaflı büyük bir yatağı vardı. Duvar; poster, resim ve fotoğraflarla doluydu. Yatağın hemen üstünde yine deniz kızı vardı. Arkası dönüktü. Bikinisi yeşildi. Elinde kırmızı bir deniz yıldızı tutuyordu. Taşın üzerinde oturmuş göz kamaştırıcı ayı seyrediyordu. Saçları kıvır kıvırdı. "Resimleri Seyran çiziyor. Resim öğretmenliği okumak istiyordu ama hemşirelik okuma fikri daha ağır bastı. Yeni mezun oldu." dedi. Sanki ailesini tanımamı istiyordu. Zehra işletme, Tugay ise turizm otelcilik okumuştu. İkisi de otellerle ilgileniyordu. Aşır endüstri mühendisi mezunuydu ama galerisiyle ilgileniyordu. Yavaş yavaş herkese hakim oluyordum. Ben onunla birlikte öğrenirken o çok önceden araştırmıştı; fakat o da beni tanıyarak yeni şeyler öğreniyordu.

Tekrardan odaya odaklandım ve fotoğraflara göz gezdirdim. Seyran, arkadan Aşır'ın omzuna çenesini koymuş, ışıl ışıl gülümsüyordu. Çok güzel bir kızdı. Genel olarak ailesiyle fotoğrafları vardı. Tabii bir de Giray ve Zehra'yla. Birkaç erkek topluluğuyla da fotoğrafı vardı. Duvarda asılmış olan postere dikkatle baktım. "D.K. hayranı mısın?" Benim lise zamanlarımda çıkmış ve birkaç sene kadar sürmüş üç erkek üyeli bir gruptu. Sadece barlarda sahne alıyorlardı. O yüzden bir türlü canlı dinleyememiştim onları.

Aşır alaycı bir şekilde gülümsedi. "Onlar benim hayranım olabilir." dedi. Grubun solistini işaret etti. Kapşonlu hırkasının şapkasıyla yüzünü gizliyordu. Elinde gitar tutuyordu. "Misal bu adam bana çok hayran." dedi. "O adam sana neden hayran olsun ki?" dedim. "Bu adam o dönem birçok kişinin hayran olduğu kişiydi." diye devam ettirdim. Ben sesini beğeniyordum ama adını bilmiyordum. Bir tek diğer gitar çalan adamın adını biliyordum. "O adamın hayalindeki her şeyi ben yaptım çünkü." dedi.

"Çok yakından tanıyor gibisin?" Meraklı bir bakışla bakıyordum. "O adam benim çünkü." Dudaklarım aralandı, gözlerim irileşti. Aşır'ın sesinin neden tanıdık geldiğini şimdi daha iyi anlıyordum. Çeneme iki parmağının tersiyle vurdu. "Anlıyorum ki sen de bana hayrandın." dedi. "Şarkılarını hep dinledim ama seni hiç canlı görmemiştim. Hatta bir kere girmek için çok uğraşmıştık." Anlatmam için kafasını eğdi.

Yakamoz Güzeli |Lahza|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin