22. Bölüm ⏳

1K 41 6
                                    

Bölüm Şarkısı: İlyas Yalçıntaş ~Çok Yalnızım

Yorum ve beğenizi bekliyorum. Bunlar olmayınca hevesim kırılıyor. Tabii ki bölüm yazıp atmaya devam edeceğim ama sınava hazırlanırken desteğinizle buraya gelip hevesle yazmış olurum. Desteklerinizi bekliyorum.
İyi okumalar!

Fokur fokur kaynayan suyun içinde yanışımı bekliyordum. Çaresiz ve tutsaktım. Kaçmak için direnmiyor, kaçsam da bir çözüm bulamayacağımın farkındaydım. Titrek bir nefes saldım. "Neyi biliyorsun?" diye sordum. Feride çaresizliğimi fark etmiş gibi bakıyordu. Kafasını kaldırmış gözlerime uzun uzun bakıyordu. Boşlukta sallanan elimi, minik elleri arasına aldı. "Çaresiz olma sebebini biliyorum." Sesi nahifti. Gördüğüm şeyler bulanıklaşınca gözlerimin de dolduğunu fark etmiştim. Sevdiklerime karşı rol yapmak çok zordu.

"Ne biliyorsan anlat ben de bileyim." dedim. İnatla diretiyordum. Oysaki iri gözlerine bakarken her şeyin farkında olduğunu görebiliyordum. "O gün Aşır abinin içeri girdiğini gördüm. Hatta koşa koşa gelip sana anlatacaktım. Ben daha birkaç adım atmıştım ki o birini öldürdü. Kendimden önce seni kurtarmak istedim; ama sen saniyeler içerisinde gözden kayboldun. Galiba yere eğilmiştin ama o an bunu idrak edemedim. Sonra sen ortadan tamamen kayboldun. Geldiğinde perişan duruyordun. Yeni yaptırdığımız kamera da bozulmuştu. Bir de sen bir anda Aşır abiyle sevgili olduğunu duyurdun. Buna herkes inansa da ben inanmam. Ekin abinin yası o sabah hâlâ gözlerindeydi. Sustum, sen açıkla istedim. Fakat o sıra sen aşkın yoluna düşmüştün. Şimdi konuşuyorum çünkü Aşır abiyi gerçekten sevdiğinin farkındayım. Hiç kimseye bir şey demeyeceğim. Ömrüm boyunca bu sır benimle, bana güvenebilirsin." Güveni gözlerinde toplamıştı. Büyük biri gibi bakıyor, küçük bir çocuk gibi duruyordu.

Titreyen elim yanağına çıktı. "Feride, ben o an mahvolmuştum. Bu oyuna girmek zorundaydım. Öleceğimi bilsem yine devam ederdim. Ama sonra bir şey öğrendim. O adamı Aşır öldürmemiş. Detayları veremem fakat Aşır'ın kötü biri olmadığını bil olur mu? O kötü biri değil. Sadece çaresizdi." Gözlerini saniyelerce kapalı tuttu ve ardından ağırca açtı. Bu durumda bile önemsediğim şey Aşır'ın kötü bilinmemesiydi. Çünkü o sahiden de kötü biri değildi. "Kötü biri olduğunu düşünmüyorum. Sana nasıl sevgiyle baktığını gördüm. Bana kardeşine bakar gibi baktığını gördüm. Çalışanlarına ne kadar değer verdiğini gördüm. Sokak hayvanlarını nasıl sevdiğini gördüm. Ben bunların hepsini gördüm. Kötü biri olduğunu düşünemem ki." Ağlamamak için elimi dudağıma götürdüm.

"Aşır kötü biri değil. Asla..." Kafamı durmadan iki yana sallıyordum. İnandırmak istiyordum. İnanmasına ihtiyaç duyuyordum. "İnanıyorum." Güven verir bir şekilde gözlerime baktı. "Ben de değilim. Yapmak zorundaydık." İki elimi de tuttu. "Biliyorum abla." dedi telaşla. "Elimizde kanlar var. Susmuş olmamız bile bizi katile çevirmez mi? Ben çok çaresizim." Onca zaman içimde tuttuklarım firar etmişti. Güçlü rolüne devam edememiştim. Hikâyemize dahil olan üçüncü kişiye dayanamayıp içimi dökmüştüm. Yapmamalıydım; ama yapmıştım işte. Güçsüz davranmıştım.

Yüzümü avuçlayıp ona bakmamı söyledi. "Ben dağılman için söylemedim bildiğimi. Sırrın bende güvende. Bunca zaman dayandın, şimdi benim yüzümden dağılmayacaksın. Anlaştık mı?" Kafamı salladım. Küçük elleriyle yüzümdeki yaşları sildi. "Daima benden yana desteğin var, bunu sakın unutma." Zorlukla gülümsedim. Dağıla dağıla toparlayacaktım, hep olduğu gibi.

⏳⏳

Gökyüzünden süzülüyordum...

Evet, süzülüyordum. Bulutlar beni istemeyip aşağıya itelemişlerdi. Düşmemek için boşlukta çırpınıyordum; ama nafileydi. Hızla suya çarptım ve aşağıya çakılmaya başladım. Engin denizde bir başıma ölüme süzülüyordum. Ellerimi hâlâ yukarıya doğru uzatıyordum. Birinin beni kurtarmasını bir umut bekliyordum. Fakat ben yapayalnızdım. Bunun bilincine varınca kendim için savaşmam gerektiğini de anladım.

Yakamoz Güzeli |Lahza|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin