Multi: Zehra
Yorumlarınızı eksik etmeyiniz, ay parçalarım. İyi okumalar!
Bazenleri güçlü sıfatı altına girmek için yapmayacağımız şeyleri yapardık. Kendimizi birilerine ispat etmeye çalışırdık. Karşımızdaki insanları haddinden fazla önemserdik. Buna değmezlerdi. Fakat bilmemize rağmen yine de devam ederdik. Şu an karşımdaki kadının yaptığı da tam olarak buydu. Kendini birilerine ispat etmek için buraya gelmişti. Ben güçlüyüm ve beni yıkamazlar demeye çalışıyordu. Eski sevgilimin, şimdiki ilişkisini umursamıyorum demeye çalışıyordu. Sadece gülmek istedim. Bu altı boş hareket beni sadece güldürürdü.
Onu ilk kez karşımda görüyordum. Televizyonda gördüğümden çok daha güzeldi. Efsunlu bakışları vardı, biraz da çekingen. O masum edasıyla bakan yeşil gözlerle herkesi kendine çekebilirdi. Kusursuz bir yüzü vardı. Esmer muazzam bir tene sahipti. Siyah saçları göğsüne doğru dökülüyordu. Perçemleri yüzüne tane tane düşmüştü. Koyu ve kalın dudaklarını dişleyip duruyordu. Birini arıyor gibiydi. Aradığı kişinin ben olduğumdan emindim. Beni fark etmeden masalardan birine geçti yanındaki iki kadınla. Sonunda Belinay Tuğlu ile karşılaşmıştım. Karşılaşmak için bilhassa ayağıma gelmişti. Beni görmek için delirdiğinin farkındaydım. Her daim böyle yan etkilerim oluyordu.
Feride onların masasına doğru ilerlerken elimle durmasını işaret ettim. "Ben ilgilenirim." Bunu neden dediğimi anlamamış olsa da kafasını salladı. Derin bir nefes alıp tezgahtan ayrıldım. Üç tane menüyü parmak ucumda sıkıca tuttum. Her zamanki gibi özgüvenim üzerimdeydi. Bakışlarım da bir o kadar haşindi. Kendimden emin adımlarla masalarına ilerledim.
"Merhaba, hoş geldiniz." İki kadının da bakışları bana döndü. Kadınlardan biri daha olgun bir görünüşe sahipti. Onu bir yerlerde görmüşüm gibi hatırladım. Belinay masadaki bakışlarını kaldırıp bana baktı. Sarsılmaz bir görünüşü olduğunu belki de düşünüyordu ama buradan bakınca pek de öyle durmuyordu. Gerçekten güzel bir kadındı asla hakkını yiyemezdim. Yeşil gözlerinde saklayamadığı bir beğeni gördüm. Beni beğenmişti. Belki de güzel olmamam için beklentiye girmişti. Böyle insanlar aşkın sadece güzellikle olduğunu düşünüyordu. İşin aslı bu değildi. Tabii ki ilk bakışta tipe bakıldığı doğruydu ama bu kadar değildi. Aşır, korkutucu bir katil gibi gözükürken bile içten içe ona karşı bir çekim hissediyordum. Karşı koyamadığım bir his o an bedenimi ele geçirmişti. Ben bunu korku sanmıştım. Ama hayır, ben ona tutulmuştum.
"Hoş bulduk." dedi olgun gördüğüm kadın. Önlerine tek tek menüyü bıraktım ve nahifçe gülümseyip köşeye doğru gittim. Menüyü karıştırmalarını izliyordum. Belinay fazla gergindi. Straplez model elbisesinden kaynaklı omuzları ortadaydı ve kasılmış bir vaziyetteydi. Onu bu kadar geren bendim. Güç gösterisi ters tepiyordu ama devam ediyordu.
Menüleri kenara koyduklarında masaya ilerledim. "Siparişiniz nedir?" Bir yandan da menüleri alıyordum. Üçü de farklı çeşit salata sipariş etmişti. Fiziklerini buna borçlu olmalılardı. Ben bütün gün her çeşit yemek yiyebilirdim. Pek de kilo aldığım söylenemezdi. "Buraya daha önce gelmedik, salatanız güzel midir?" Olgun, sarışın kadın konuşurken Belinay alttan kaçamak bakışlar atıyordu. Ve her defasında yakalanıyordu. Karşımda hep yenik kalıyordu. Gülümsedim. "Bizim her şeyimiz güzeldir." Şuh bir kahkaha attı. "Ben Nalan Yılcan." Elini zarif bir şekilde uzattı. "Ah, sizi şimdi hatırladım. Gazetecisiniz öyle değil mi? Bu arada ben de Akça Ayan." Elini tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakamoz Güzeli |Lahza|
RomanceTek bir an insanın hayatını darmaduman edebilirdi. İplerinden sıkı sıkıya tuttuğun hayatına biri gelir ve tek bir an da iplerini kesebilirdi. Yıllardır düzene sokmak için çabaladığı hayatının ipleri artık başka birindeydi. İplerin çaresiz sahibi:...