6. Bölüm ⏳

2.1K 90 15
                                    

Multi: Giray Çelik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Multi: Giray Çelik

Yorumlarınızı eksik etmeyiniz. İyi okumalar!

Burnumun dibindeki kişiden bir adım geriye kaçtım. Kalbim korkuyla hızlı hızlı çarpıyordu. Beklemediğim bir anda karşıma çıkıvermişti. Tuttuğum nefesimi saldım. Belki de dakikalardır arkamda bir nefes kadar uzaklıkta olan adamı fark edememiştim. "Senin burada ne işin var?" dedim. "Asıl senin burada ne işin var?" dedi Aşır. Her seferinde benden bir adım öndeydi. Bir şekilde beni gözetleyenlerden kaçacağımı anlamıştı.

"Kardeşimin yanına gittim." dedim. "Onu biliyorum. Burada, bu mezarlığın önünde ne işin var? Kim için geldin de giremedin içeri?" Duraksadım. "Biri için gelmedim. Sadece mezara karşı konuşmayı severim." Bu ne saçma bir açıklamaydı? Her defasında onun karşısında bir çocuğun vereceği cevaptan bile daha basitini verir olmuştum. Beni fazlasıyla çaresiz kılıyordu, en büyük çaresizliğim oluyordu. "Birini kaybettin, oraya girmeye korkuyorsun ama onunla da konuşmadan edemiyorsun. Doğru mu düşünüyorum?" Kendinden fazlasıyla emindi.

Omzularımı dikleştirdim. "Yanlış düşünüyorsun. Birini kaybetmedim sadece öleceğimiz gerçeğini biliyor ve benden uzak düşmüş biri için buraya konuşuyorum. Konuşacak birin olmayınca ölüleri tercih eder oluyorsun." dedim. Esasen dediklerim yalan da değildi. Benim pek arkadaşım yoktu. Sırrımı anlattığım iki kişi olsa da onlara da tam içimi dökemezdim. Fırsat bulduğum her vakit boşluğa doğru konuşurdum. Kendimi daha rahat hissederdim. "Öyle diyorsan öyledir." demekle yetindi.

"Sen neden peşime takıldın?" dedim aksi bir şekilde. "Bugün bize gelsen iyi olur." Kaşlarımı çattım. "Ne münasebet?" Göz devirdi. Bana sürekli bir şeyleri açıklamaktan yorulmuş gibiydi. "Adım adım izleniyoruz. Bir bilsen kaç kişi anbean seni izliyor. En azından bir süre birlikte görünelim. En sonunda emin olurlar ve peşimizi bırakırlar." Her seferinde haklı bir açıklama yapması beni çıldırtıyordu. "Bakarız. Ama gelmeyi pek de düşünmüyorum." dedim.

Gitmek istemiyordum ama izlenilmekten rahatsız oluyordum. En korktuğum şeylerden biriydi. Ve babam bunu bile bile peşimize adam takmıştı. Bir de polisler izliyordu. Kaç tane göz üzerimde geziniyordu ve bu berbat bir şeydi. Şu an onlardan kaçmış olabilirdim ama ikinci defa zor olurdu. Bunun ben de farkındaydım.

"Seni ben bırakayım." dedi. Zaman kaybına vaktim olmadığı için mecburi bindim. Kesinlikle ona bakmıyordum. Sanki küskünmüşüm gibi cama doğru çevirmiştim kafamı. Göz ucuyla beni izlediğini hissedebiliyordum. Emin olmak için yandan bir bakış attım ona. Yanılmamıştım. Tam tahmin ettiğim gibi göz ucuyla bana bakıyordu. Dudağı da silik bir şekilde yukarıya kıvrılmıştı.

Alışveriş merkezinin arka girişine gelene kadar bir sürü şarkı çalmış ve hepsine mırıldanarak eşlik etmiştim. Sebebi de Aşır'la konuşmak istemememdi. Ben sustukça istemsizce konuşmaya başlayacaktık. Bunu istemediğim için de kafamı dışarı çevirmiş, şarkılara eşlik etmiştim. Kapıyı aralarken "sağ ol." diye mırıldandım. Kafasını eğdi sadece. Bazen gereksiz bir sürü soruyor bazen de dilini yutuyordu. Hiç dengesi yoktu.

Yakamoz Güzeli |Lahza|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin