16. Bölüm ⏳

1.1K 53 0
                                    

Multi: Karakterler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Multi: Karakterler

Yorumlarınızı eksik etmeyiniz. İyi okumalar!

Kanatlanmış, bir kuş olmuştum. Bulutların etrafında süzülüyordum. Kuş olmak zorundaydım. Çünkü bir kuş değilsem nasıl böyle gökte olabilirdim ki? Ya bir kuştum ya da büyük bir âşık. Kalbim ağzımda atıyordu. Konuşmak istesem kalbim çıkıp ona gidecekti sanki. Yıllar sonra kalbimi birine açmıştım ve hiç de pişman olmamıştım. Titreyerek ona bakıyordum.

"Ben neyim ya, gelinden rol çalan kız mı?" Arkama döndüm Zehra'nın sesiyle. Herkes durmuş bize bakıyordu. Zehra da sırf ilgiyi üstümüzden çekmek için böyle demişti. Bakışlarım ona kayınca göz kırptı. "Çok güzel olmuşum değil mi Aşır?" Göz ucuyla Aşır'a baktım. Gülümsüyordu. İstemsizce ben de gülümsedim. "Çok güzel olmuşsun. Hepiniz çok güzel olmuşsunuz ama birisi çok daha fazla güzel olmuş." Nisa dolu gözlerle bakıyordu. Az önceki her şeyi görmüş ve duymuş olmalıydı.

"Seyran'ım hepinizden daha güzel olmuş, üzgünüm." Kocaman gülümsedim. Seyran utangaç bir şekilde abisine yaklaştı. Lacivert uzun bir elbise giymişti. Kolları uzun ve tül işlemeliydi. Omuzları vatkalıydı. Gri renkli şal saçlarını örtüyordu. Zehra'nın yaptığı doğal makyajla çok güzel görünüyordu. Utangaç bir kız çocuğuydu sanki. Yaşadıkları onu büyütmek zorunda kalmış olsa da bir yanı hep çocuktu.

"Tamam Seyran çok güzel ama bence ben de çok iyiyim." Beyaz, ince askılı, yere kadar uzanan bir elbise giymişti. Göğüs kısmı döküntülüydü. İki bacağının da yanında kısa yırtmaç vardı. Siyah ucu açık topuklu ayakkabı giymişti. Saçlarının ucu maşalıydı. Gözlerini öne çıkaracak bir makyaj yapmıştı. Çok hoş duruyordu. "Benim var ya maşallahım var." dedi kalçasını cimciklerken.

Zehra'nın yanında duran Tugay'a kaydı bakışlarım. Beyaz gömlek giymiş ve sonuna kadar iliklemişti. Takım elbisesi parlak lacivertti. Saçları özenle taranmıştı. "Tugay, yengenin boyu seni geçmiş." Asiye hala boyumu süzüp duruyordu. "Hala, 1.50 boyun var benimkine taktın." Burun kıvırdı. "Bence beni çok şirin gösteriyor, sen ise bastı bacak gibi duruyorsun." Toz pembe elbisesiyle gerçekten şirin duruyordu.

"Ömrümüz boyunca böyle dikilecek miyiz?" Nisa hırçın duruyordu. İstemsizce onu incelemeye başladım. Kırmızı bir elbise gitmişti. Önü sadeydi ve yere kadar uzanıyordu. Arkası, omuzları hariç tamamen açıktı. Dümdüz saçları ve sade makyajıyla göz alıcı duruyordu. Yanında duran Giray ise siyah takım elbise giymiş ve beyaz gömlek giymişti. Siyah da bir papyon takmıştı. Herkes olabildiğince asil ve güzel duruyordu.

⏳⏳

Arabadan indiğimiz an magazinciler karşımızda belirmişti. Bir an irkilmiştim. Hâlâ tam anlamıyla alışamamıştım. Aşır güçlü adımlarla yürüyüp yanıma geldi. Soğuk eli sardı elimi. Diğerleri içeri giderken biz magazin muhabirlerinin karşısındaydık. Havadan sudan soruları sorduktan sonra asıl mevzuya uzatmadan geldiler. "Bu aralar Belinay Hanım'ın attığı fotoğrafların sizinkine benzerliği konuşuluyor, siz ne düşünüyorsun?" Sarışın oğlan hafif kinayeli bir şekilde sormuştu. Ortalığı karıştırmayı gayet iyi biliyorlardı.

Yakamoz Güzeli |Lahza|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin