Eve gittiğim zaman annem beni yanına çağırdı. Ne kadar gitmek istemesem bile gitmek zorunda olduğumu biliyorum. Gittim ve tam sohbet etmelik bir masa kurduğunu gördüm. Çekirdek, çay, cipsi ve daha fazla şey. Annemin yanına oturur oturmaz annemin konuşması başladı.
"Kız hadi ne oldu? Anlatsana."
"Ya anne işte ben Nisa'ya Reis çiftini bizim kafeye gönder dediğim sırada Reis bunu duydu ve bana bakarak "Selin'im isterse geliriz." dedi. O an beni gerçekten unuttuğunu sandım. Kafeye gittiğimizde Ahmet bana fazla samimiydi ve buna Reis'im dayanamadı ve çocuğa daldı. Bende Selin'ne daldım. Reis beni zorla arabasına bindirdi ve dağa götürdü. Konuştuk falan, en son barıştık. Sonda beni eve bıraktı."
Annem beni dinlerken ağzı açık kaldı. Bunu bekliyordum. Aynı şeyi Secem'e de anlatmam lazım. Ohooo. Annem 3 dakikalık sustuktan sonra konuşmaya başladı.
"Ahmet'e ayıp etmişsin be kızım!"
"Nasıl yani anne?"
"Ahmet suçu yokken dayak yemiş. Bunu telafi etmen lazım!"
Annemin bu lafı aklımı karıştırmıştı. Aslında çok doğru bir şey diyordu ama Reis'i buna nasıl ikna edeceğimi bilmiyordum. Bunları düşünürken kendimi yatağa attım ve yavaş yavaş uykuya daldım. Uyku çok güzel hissettiriyordu.
Yarın
Sabah okula ilk defa bu kadar mutlu gittiğimi hatırlıyorum. Yarı yolda Reis beni motorsiklet ile aldı. Motorlara ilgim olduğunu biliyormuş. Bu beni çok mutlu etti. Okula 2 dakikada gitmiştik. Sınıfa gittiğim zaman mutluluğum hemen belli olmuştu. Bütün sınıf bana bakıyordu. Yanaklarım pembeleşmişti. Kafamı önüme eğdim yerime geçtim. Olanları düşünmeden edemiyordum. Çantamı sıraya attığım gibi kızların yanına gittim olanları anlatmak için. Her şeyi anlattığımda annemi onaylamışlardı. Yani Ahmet'en özür 9dilemem lazımdı. Öğle arasında hallederim diye düşündüm ve sırama yerleştim. Tam ders başlayacakken sınıfa Reis girmişti. Geldi ve yanıma oturdu. Bir şey sormadım. Sonra üstüne hoca geldi. Reis'e bakarak konuşmaya başladı.
"Reis arkadaşınız bu ders bizimle olacak. Geçen matematik dersinde önemli bir konu anlatırken gelmemişti. Bu ders sayesinde aynı konuyu bizimle beraber işleyecek."
Reis bana baktı ve gülümsedi. Açıkça matematikte bazı konularda çok zorlanırdım. Bu da o konulardan bir tanesi. Reis'e baktım ve konuşmaya başladım. "Bu konuda iyi misin?" O bu lafımı beklemiyordu. "Evet,matematiğin her kısmında çok iyiyim." Bende sahte bir tebessüm ile "Beni çalıştırır mısın? Yarın bize gelirsin, benim oda da çalışırız." dedim. Belli ki bu lafım hoşuna gitti. Elimi tuttu ve maviş gözleri ile bana baktı. "Sen iste işlediğim bütün dersleri baştan aşağı söylerim. dedi. Bu lafı da benim hoşuma gitti. Seviyorum lan seni. Ham yapar yerim.
Ders bitince sevgilim sınıfına gitti. Allah'ım niye bu kadar yakışıklı bu? Tek korkum ben bunu nasıl Ahmet'ten özür dileticektim?
Öğle arasına girince direkt ilk işim Reis'i bulmak oldu. Efe'lerin yanında döner yiyordu. Bir bahane ile alıp arka bahçeye götürdüm. Bana bakınca anlatmaya başladım.
"Bizim Ahmet'te yaptığımız çok yanlıştı. Tamam kıskandın beni ve ondan dövdün. Ama onun bir suçu yoktu. Bunu biliyorsun değil mi?"
"Evet biliyorum. Ne olmuş yani?"
"Yani diyorum ki Ahmet'ten özür dilememiz lazım değil mi?"
"Değil efendim. O sana laf söyleyecek, ben uslu duracağım. Sonra da laf söyledi diye özür dileyeceğim. Öyle bir şeyi senin aklın alıyor mu lan?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMİN REİSİ
RomanceZil çalmıştı. Soyunma odasına gittim üstümü değiştirmek için. Kızlar ile de mesajlaşırken üstümü değiştirmek zaman aldı. Hatta soyunma odasında tek kaldım. Tam çıkacakken kapının tutuklu kaldığını anladım. Dışardan biri kapıyı arka tarafından açana...