"Nasılsın kızım?"
"İyi diyelim iyi olalım Esma Teyze, sen nasılsın?"
"Bende iyiyim Allah'a çok sükür."
"Allah daha çok iyilik versin."
"Amin kuzum. Sanırsam bizim oğlan
ile aran iyi değil. Anlatmak ister misin?""Esma Teyze onun bana yaptığı eziyeti hiçbir düşman düşmanına yapmadı. Ayrıldı ama canımdan düşmedi. Gerçi artık onun için düşman sayılırım. Yaşadığımız onca güzel anıyı unuttu. Kendi anısını unuttu."
Esma Teyze tam ağzını açacaktı ki arkadan bağrış sesleri ile yerimizden hopalayı verdik. Arkamızı döndüğümüz zaman Reis ve Umut'un kavga ettiğini gördük. Hemen araya girip ayırdık. Esma Teyze Reis'i götürürken bende Umut'u çekiştiriyordum. En son Umut'u alıp doğru kata götürmeyi becermiştim. Doktor bir şey olmadığını ve şişen yerlere ara ara buz konulması gerektiğini söyledi. Dışarı da bizimkiler ile karşılaştık ve kuzenler arkadaşları ile buluşmak için gitti. Ben ve Secem okul parkına doğru giderken Teoman aradı.
"Prenses bugün müsait misin?"
"Şey açıkçası değilim ama yarın müsait olabilirim. Sen yarın müsait misin?"
"Evet, müsaitim. O zaman yarın görüşürüz."
"Görüşürüz, kendine dikkat et."
Secem kimin aradığını sordu. Cevap vereceğim sırada önümüzü bir araba kesti. Reis içinden çıktı ve sinirli olduğu her halinden belli idi. Esma Teyze arabadaydı, Sevda'da yanında. Reis hızla bana doğru geldi ve sakin bir ses tonu ile "Biraz konuşalım mı?" diye sordu. Kafam ile evet anlamında salladım. Secem'i orada bırakıp karşı kaldırıma geçtik. Bana gözlerini kısarak baktı ve derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
"Teoman sen anahtarı düşürünce elinden almış ve kapıyı kendi açmış. Doğru mu?"
"Evet."
"O sırada da sana güzelim diye hitap etmiş ve sende hiç sesini çıkarmamışsın. Doğru mu?"
"Evet."
"O zaman şunu iyi bil minik cadı eğer sen ve Teoman sevgili olursanız Teoman'ı atomlarına ayırır ve başka bir gezegende yine birleştiririm."
"Niye?"
"Paşa gönlüm öyle istiyor."
"Paşa gönlün ilk benimle çıkmak istedi sonra en ufak bir engelde yarı yolda bıraktı. Senin paşa gönlün benim için yanlış kararlar alıyor. O yüzden seni düşüneceğimi sanma! Bundan sonra kendi keyfimin kâhyası ne istiyorsa onu yapacağım. Benim hayatımda değeri olmayan birini dinleyecek değilim."
"O zaman yeni olacak sevgilini hastanede ziyaret edersin!"
"Seni de karakolda ziyaret ederim."
Bu lafımı bekliyormuş gibi sırıttı ve "Gerek yok güzelim, zaten Pelin, Mira, Asya beni yeterince ziyaret edecek. Seni görsem ne olur, görmesen ne olur." diye kulağına fısıldadı. Bu sefer ağlamak yoktu. Ona sırıtıp "Malûm ucuz malın alıcısı çok olur." dedim. Bunu dediktem sonra hiç rahatsız olmadan, sormadan yanağıma öpücük kondurup "Ben senin değilim ama sen benimsin." dedi. Bende "Yaw he he, sen öyle san." deyip geri Secem'in yanına döndüm. Oda arabaya binip gitti. Secem bana bakıp "Eee bu sefer niye moralin bozuk değil?" diye sordu. Bende içten bir gülümseme ile "Artık değmez şeyler için üzülmeyi bırakmalıyım." dediğim zaman Secem boynuma atıldı. Beni benden çok düşünüyordu her zaman. Erkek tarafından sevilmeye ihtiyacım yok ki benim, babamdan yererince şevkat gördüm, annem en iui arkadaşım ve kardeşten öte dostlarım var. Benim bir sevgiliye bile ihtiyacım yok.
O sırada Secem'in sesini duydum. "Bence harçlıklarımız yeterince birikti. Artık hayvan barınağına bağışlayabiliriz." Ona döndüm ve "Benim ki 800 TL oldu." dedim. Oda "Benim ki 850 TL oldu."
dedi. Saat daha 18.00'dı. Eve gidip biriktirdiğimiz paraları aldık ve hayvan barınağına dogru yola çıktık. İkimizde içeri giricektik ama babam aradığı için ben dışarda durdum ve parayı Secem'e verdim. Ben telefonla konuşurken Secem bağış yapmak için gitti."Efendim baba."
"Sana bir hediye aldım. Neredesin?"
"Hayvan barınağındayım. Secem ile biriktirdiğimiz harçlıkları hayvanlara bağışlayacağız."
"Aferin size. Gelip almamı ister misiniz?"
"Gerek yok baba, biz yürüyerek gideriz."
"Tamam yavrum."
"Herifim."
"Ne dedin kızım?"
"Ya baba dün akşam film izledim. Oradan bir sahne aklımda kalmış. Kusura bakma."
"Tamam."
Telefonu kapatırken gözlerim dolmuştu. Onu hatırlatan çok şey vardı. Hepsine kör olmam lazımdı, onu unutana kadar. Ben bunları düşünürken Secen çıktı ve "Hallettim, hadi eve gidelim." dedi. Sonra gözleriem bakıp "Bir şey mi oldu?" diye sordu. "Önemsiz bir şey. Reis bana yavrum dediği zaman ben herifim derdim. Babam da az önce yavrum deyince herifim lafını ağzımdan kaçırdım." diye bir açıklama yaptım. Bana sarıldı sıkıca. Ayrıldığımız zaman hızlı adımlarla eve doğru gitmeye başladık. Eve vardığım zaman aç midemin sesini işittim. Babam evde yoktu, sadece annem vardı.
Annem bana yaklaştı ve "Gel hele ana kız ilişkimizi güçlendirerim." dedu. Tamam anlamında kafamı salladım. Salondaki sehpanın yeri değişmişti. Anama nedenini sorunca "Niye olacak güreş yapacağız!" dedi. "Niye ya?" diye sorunca "Çok konuşma, gücüm düşmesin." dedi ve beni yere attı. Üstüme çıkıp sırtımı yere getirmeye çalıştı. Bende hemen hamlesine ters bir karşılık verdim ve onu yere atıp üstüne çıktım. Bunu yaparken de söylenmeyi ihmal etmedim. "Anacık senin kızın aç ama sen onu güreşe tutuyorsun. Yakisıyor mu sana?" Ama annem bunu takmaya niyetli değildi. Benden kurtulmaya çalışırken 2 tur attık. Sonra ayağımda tuttu ve belime bastırdı. O sırada babam içeri girdi. Arkasında da Reis ve ailesi. Ben babama merakla bakarken annem bunu fırsat bildi ve sırtımı tamamen yere değecek şekilde yatırdı. En son annemin zafer çığlığı duyuldu. "Ben kazandım." Karşımızdakiler bize merakla bakarken ben yerde inliyordum. Babam en son halime acıdı ve beni koltuğa taşıdı. Babama baktım ve "Kolum çok açıyor çocuk adam." dedim. Babam kaşlarını çattı ama bende dil çıkardım. Annem misafirleri mutfağa doğru alırken Esma Teyze koluma gelip baktı. "Kızım benim ders verdiğim öğrencilerde de oluyor bu. Normal bir şey yani. Biraz ovalıyorsun böyle sonra acısı falan geçiyor." dedi. O sırada kolumu ovalıyordu. Sonra dediği gibi acısı falan geçmişti. Yerimden kalkıp "Esma Teyze o gün hastanede doğumhane katında ne işiniz vardı?" diye sordum. Oda gülüp "Kızım sana yenge diyecek yeni biri geliyor." deyince gözlerim kocaman açılmıştı. "Nasıl yani?" diye sorduğum zaman "Hamileyim kızım. Daha 5-6 haftalık." diye cevap verdi. Ulan ne zaman hamile kaldı. Rıfat Amca babam ile 2 aydır sıralı devriyeye kalıyor. Babam gelip hemen yatıyor. Demek ki Rıfat Amca yatmıyormuş. Ben kafamda bir şeyler düşünürken annem çağırdı. Sofraya gidince Rıfat Amca sırıtıp "Kızım sende de hiç güç yokmuş. Şu kadına nasıl yenildin?" diye dalga geçmeye başladı. "Olur mu Rıfat Amca. Siz gelince ben şaşırdım. Yoksa ben kazanıyordum." diye savunma yaptım. Annem de sırıtıp "Ben 2 insan gücümceyim Rıfat. Ondan yenemedi beni kızım." dedi. Bende "Yaw he he." diye cevap verince babam cevap verdi. "Annen haklı. Bir bebek bir kendisi toplam 2 insan." dedi. Ben bunu hazmetmek için su içerken Reis ayağını ayağıma sürtünce içtiğim suda boğazımda kalmıştı. Ben öldürürken o sırıtıyordu. En son kendime gelince "Ulan teke tek gelin lan." diye bağırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMİN REİSİ
RomanceZil çalmıştı. Soyunma odasına gittim üstümü değiştirmek için. Kızlar ile de mesajlaşırken üstümü değiştirmek zaman aldı. Hatta soyunma odasında tek kaldım. Tam çıkacakken kapının tutuklu kaldığını anladım. Dışardan biri kapıyı arka tarafından açana...