39

64 6 3
                                    

Kapıdaki motor sesi ile yerimden sıçradım. Cama çıktığım zaman Secem gelmişte motoru Berk'e vermiş. Berk şimdi bütün gün yok olur. Bunu çok iyi biliyorum. Aşağı indiğim zaman annemler gelmişti. Sarılmıştım, annem beni görünce öyle mutlu olmuştu ki. Ben nasıl intihar etmeyi düşündüm aklım dâhi almıyor. Bu kadına o acıyı nasıl yaşatacaktım? Benim motoru da getirmişlerdi. Secem ile yemek yemeye koyulduğumuz zaman annem ile Neşe yengem konuşmaya başladı.

"Hatıra Abla anladığım kadarıyla Anı'nın ve Reis'in motor ehliyeti var."

"Yaşları 18 değil henüz. O yüzden A1 ehliyeti aldılar. Ne yazık ki o ehliyete bunların motorları için yeterli değil. 18 yaşında tekrar girecekler. Böyle böyle bütün sınavları geçerler inşAllah."

"Polis görürse ne olur?"

"Yasal işlem başlatırır."

"Çok sıkıntılıymış."

"Ne yazık ki öyle ama gençlere sözümüz geçmez."

"Evet, ben burada iki sıpaya bakamıyorum."

"Allah kolaylık versin biz Neşe."

"İnşAllah abla, inşAllah."

Secem de bende onları duymazlıktan geliyorduk. Bugün istenmem var lan, istenmem var. Tabi ki hayır diyeceğim. İstemiyorum. Onlar hazırlık yaparken Secem, ben ve Ayla ormana doğru yol aldık.

Vardığımız zaman Reis ve Berk'te oradaydı. Reis yüzüme bile bakmıyordu. Yanlarına oturduğumuz zaman ağır bir koku vardı. İçmişlerdi! Peki neden? Reis kafasını kaldırdıve boynuma baktı. Pusulayı görünce çantaşından bir tane daha markasını bile bilmediğim içki çıkarıp kafaya dikti. Secem'e baktığım zaman aynı merak ile bana bakıyordu. Reis kafasını aşağı eğdi ve kendi kendine bir şeyler söylemeye başladı.

"Eğer Anı'yı benden alırsalar ben ne yaparım? Anı gider ki, ona yaşattıklarım yüzünden gider. Ben o zaman ölürüm. Kadın gitti, adam öldü. Hepsi başta müdür olmak üzere babamların yüzünden. Keşke hiç oraya gitmeseydim. Motor ile ne güzel geziyorduk biz, çok mutluyduk. Benim aklımda üstelik başka kızlarda yoktu. Babam soktu aklıma kızları. Ben Pelin'i de istemedim. Sadece bir kere Anı kıskansın diye gözlerinin önünde öptüm. Oda biliyor onu sevmediğimi, Pelin bile farkında bunun. Offff anam offfff. Lise bitince zorla everecekler beni. İstemediğim biri ile. Sırf babamın iş yerinde kademesi yükzelsin diye patronun kızı Pelin ile evlendirecekler lan beni. Elimden koca bir hiç geliyor. Aklım iyice karma karışık oldu. Keşke Anı'yı içimde sevmeye devam etseydim. Ne o ne de ben üzülürdüm. Ondan az uzaklaştım yine eski halime döndüm. Bana iyi gelen tedaviyi elimin tersi ile ittim. Küçükken babam 'Erkek adam ağlamaz oğlum. Başında bir sürü derdi olur, sevdiğini bırakıp istemediği biri ile evlenir. Gece gündüz evine bir parça ekmek götürmek için it gibi çalışır ama erkek adam aglamaz.' derdi. Bana küçükken öğrettiler ağlamamayı. Dopdoluyum ama ağlayamıyorum. Çok ağır bir şey bu. Sevdiğimi bırakmışım, benim yüzümden intihara kalkışıyor ama ben ağlamıyorum. Neden mi, ERKEK ADAM AĞLAMAZMIŞ! İçi cayır cayır yansa belli etmezmiş erkek adam. Sevdiğini terk edip istemediği biri ile zorla evlendirilirmiş erkek adam. Sevdiği onun yüzünden ölürken ondan sevmediği ile vakit geçirirmesi istenir. Sevdiğin peşinden gidince de babadan tokat yer. Sırf ben o gece Pelin ile vakit geçirmeyip Anı'nın intihar etmemesi için peşinden gittim diye tokat yedim. Neymiş efendim babasına söylesem yetermiş. Ulan uzaklaştırdınız madem bırakınca uzaktam izleyeyim. Bari kalbimi susturmama bir şey demeyin. Baba ben Anı'yı özledim diyorum bir bira çek kafaya unutursun diyor. Unutamıyorum a..... k...., unutamıyorum. Anı ile bende ölüyorum ama çevrede ki insanlar beni kötü biliyor. Beni gebertmek istiyor. Kim ne biliyor benim yaşadığımı, kim farkında kalbimin ne kadar acı çektiğini? Cevap vereyim kimse. O kızın zaten benden nefret etmesi yeterince öldürüyor beni. Ben ölüyorum lan. Anı piskoloğa gitmiş benim yüzümden. Ben ondan ayrıldığım zaman başladım gitmeye. Hapları almadan gelemiyorum kendime. Tabi herkes Anı'yı seviyor, Anı'yı haklı görüyor. Keşke biraz da benim yaşadıklarımı bilseler. Şimdi kız sırf benim inadıma evet derse ne olacak? İkimizin birden hayatı mahvolacak. Sorumlusu ben olacağım. Reis yüzünden oldu diyecekler. Yemin ederim benim suçum yok. Yemin ederim."

İçinden konuştuğunu sanıyordu. Dediklerini duycukta kalbime hançer saplanıyordu. Haklıydı lan çünkü. Çok haklıydı hemde. Biranın son yudumu da kafasına dikip gitti. Berk'te ona müdale etmek için peşindeb yol aldı. Secem ve Ayla bana bakarken ben ağlıyordum. Var gücüm ile eve gittim yine. Motorumu aldım. Bu sefer öl.ek için değil, hıncımı çıkarmak için aldım. O bunları yaşarken bide ona benim yaşattıklarım için gazlayacaktım.

Motorun yanına gittim. O zaman aklıma geldi kolumun kırık olduğu. Kırık kolla debriyajı ayarlayamazdım. Bir off çekip geri indim. Daha üstünden bir hafta geçmişti ama bana 2 hafta lazımdı iyileşmesi için. Secem geldi ve kocaman sarıldı. Iyi gelmişti bu sarılma bana. Çok iyi gelmisti hemde.

       O sırada annem de geldi. Bana anlat der gibi bakıyordu. Ağzımı açacağım sırada Rıfat Amca'lar da geldi akşamki istemeye. Annem de onları karşılamak için yanımızdan ayrıldı. Moralim çok bozuktu, kendimi suçlu hissediyordum. Eve geçip hazırlanmaya başladım. Annemlerin seçtiği kıyafeti giydim, onların istediği saçı yaptım ve onların istediği makyajı yaptım. Moralim çok bozuktu. Ağlamamak için zor duruyordum.

       Odadan çıktığım zaman görücülerim de gelmişti. Moralim çok bozuktu. Ortalarda bir Rsis yoktu. Herkes oturma odasına toplanmıştı. Ailecek gelmişlerdi. Oğlan yakışıklıydı ama umrumda bile değildi. Yanlarına gidip oturdum. Aileler birbirleri hakkında sohbet etmeye başlamışlardı bile. Annemin hep bir gözü bendeydi. Gözlerim o kadar dolmustu ki müsade isteyip tuvalete hüngür hüngür ağlamaya gittim. Ağladıkça ağlıyordum. Durduramıyordum artık kendimi, sakinleşemiyordum. İçeriden sesler geldiğini fark ettim. Bağırma sesleri geliyordu. Reis'in sesi de vardı aralarında. Bas bas bağrıyordu. Onun sesini duydukça daha çok ağlıyordum. Durduramıyordum kendimi. Ortalığın  iyice karıştığını hissedebiliyordum. Kimseye belli etmeden odama gittim. Kıyafetlerimi çıkarıo daha rahat bir şeyler giyindim ve makyajımı temizlemeye başladım. O sırada annem, Secem, Esma Teyze ve kucağında Sevda, Alya ve yengem gelmişti. Bana bakıp sırıtıyorlardı. Bense makyajımı temizlemeye uğraşıyordum. Secem en son yatağa oturup olanları anlatmaya başladı.

"Ananlar normal konuşuyordu ve kapı çalmaya başladı. Kapıyı Sevda açınca Reis hızla içeri girdi ve sana baktı. Nerede olduğunu sordu. Bende tabi ki doğruyu söyleyip tuvalette ağladığını söyledim. O an bir delirdi anlatamam. Zaten sarhoştu bir de. Damat adayının sırtında sandalye kırdı. En son Recep, Rıfat ve Recai Abi'ler Reis'i çeke çeke götürdüler. Ananlarda görücüleri postaladı. Kız ama efsane güzeldi ortam. Berk, Reis'i çekiyor. Alya, Berk'i tutmuş Reis'in dövmesi için. Annenle onun anası saç baş girmiş. Kadına en son baktığım zaman ağzı ve kaşı kanıyordu, saçlarda yoktu. Baban bir de 'Anı'ya söyle yarın Osman Hoca gile gelsin. Her şey orataya çıkacak. Biz pes ettik, gerisi onlara kalmış." dedi.

        Kafamı salladım. Aşağı inip harebeye dönen odayı temizleme başladık. Gün sonunda ile çay sohbeti ile sonlandırdık. Babamlar eve gelse de Reis ve Berk ortalıkta yoktu. Osman Hoca'da kalacaklarmış.

KALBİMİN REİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin