Beginning of the End

147 18 37
                                    

:))

Merhaba!

Öncelikle şunu söylemeliyim. Bu bir geçiş bölümüdür. Savaşın anlatıldığı bölümlere yumuşak bir geçiş yapmak istedim :)

Umarım hoşunuza gider.

İyi okumalar!

-----------


Bugün, sabahın erken saatlerinde Büyücü Dünyası'na yayılan haber, kesin ve netti.

Bakanlık, düşmüştü..

Etrafta devriye gezen ve gerektiğinde öldüren laneti kullanmaktan çekinmeyen Ölüm Yiyenler, aydınlık taraftaki herkesin kulağına ulaşan bu bilginin doğruluğunu kanıtlar nitelikteydi.

Büyücü Dünyası her gün cinayet haberleri ile sarsılırken, herkes bir sonrakinin kendisi olmasından korkuyordu. Terkedilmiş sokaklarda dolaşmaya, ayyaşlardan başka kimse cesaret edemiyordu.

Sonbahar, daha önce hiç bu kadar tehditkar olmamıştı.

Herkes Yoldaşlıktan bir hamle beklerken, Karargahdakilerin yüzünde yer etmiş umutsuz ifadenin dışında hiçbir geri dönüş sağlanamıyordu. 

Bugünkü toplantının sebebi ise, onlara göre belki de en önemlisiydi.

Dumbledore'un, ölmeden önce son bir planı vardı..

Hortkuluklar.

Karargahdaki savaş gazileri, bunun ellerindeki tek mantıklı plan olduğunu savunmuşlardı. Hermione ise karşı çıkmak ve gerçekleri ortalığa saçmak yerine tüm gözler ona döndüğünde sadece kafasını sallayabilmişti.

Bugün... karar verilmişti.

- Hayır, hayır buna izin veremem!

Harry şaşkınlık içinde Sirius'a bakakaldı. Nasıl bunu diyebilirdi? Öylece hiçbir şey yapmadan oturmasını ve verilen kayıpları dinlemesini mi bekliyordu gerçekten?

Ailesinin katlinden sorumlu olan adamın, tüm Büyücü Dünyasında terör estirmesine izin mi vermesini bekliyordu?

- Sirius anlamıyorsun-

Fakat sağ kalan çocuğun lafı bölünmüştü. Black ailesinin son erkek temsilcisi hızla ayağa kalkmıştı. Hışım ile etrafa dağılmış saçları yüzünden süzülmeye başlamış göz yaşlarına eşlik ediyordu. Gözlerinde ise.. Dehşet vardı.

- Asıl sen anlamıyorsun!

Büyü Dünyası'nın umudu olan siyah saçlı çocuk inanmazlık içerisinde vaftiz babasına bakarken, Sirius'un artık hiddetini kaybetmiş, titrek sesi mutfakta yankılandı.

- Herkesi kaybettim...

Küçük mutfağa bomba gibi düşen bu cümle, herkesin gerilmesine neden olmuştu. Bulaşıkları yıkayan Molly Weasley elindeki bardağı lavaboya düşürmüşken, Black ailesinin asaletini üzerinde taşıyan adam, kömür rengi gözlerini o sandalyelere çevirmişti.

James ve Lilly'i, can dostlarını, son kez nefes alırken gördüğü o sandalyelere...

Harry şaşkınlığını kaybetmiş hüzün ile karşısındaki adama bakarken, Sirius gözlerindeki yaşların kontrolünü kaybetmiş gibiydi. 

- Onları kurtaramadım. Hiçbirine engel olamadım! Parmaklarımın arasından kayıp gittiler.

Mutfakta yankılanan ürkek ses, gözlerden süzülen yaşlara sebep olmuşken, orta yaşlı büyücü konuşmayı sürdürmüştü.

Contradiction // DramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin