Contradiction // Dramione

Louder

2021'in hepimiz için çok daha güzel bir yıl olması dileğiyle...

İyi okumalar! <3...

-----------------------------------

Bölüm Şarkısı: Adelle - Skyfall

"Sersemlet." Jason hızla yere yığılırken, asamı kapıya doğrulttum ve duyulan klik* sesiyle içeriye girdim. 

Draco, arkası bana dönük şekilde yerde oturuyorken, benim gelişime hiç tepki göstermemişti. İlerleyip yanına oturdum ve bağdaş kurdum. Dakikalar geçmiyor, zaman akmıyordu. İkimiz de sessizliğe gömülüyken, bunu o bozmuştu.

"Ne yapıyorum ben?" diye fısıldadığında, şaşkınlıkla ona döndüm. 

"N- ne?" 

Bana döndü ve hüzünle gülümsedi. Ellerini saçlarından geçirdiğinde, merakla açılmış gözlerle oa bakıyordum.

"Evlenmek üzere olan bir kadın ile ilişkiye giriyorum," dedi kafasını iki yana sallayıp sinirle bir nefes verirken. "Hem de Lord Voldemort'la." 

Gözlerim onu kaybetme korkusuyla etrafta gezinirken, hızla elini tuttum ve onun titreyen avuç içlerimle kavradım. Gözleri gözlerimle buluştuğunda, ona öylece bakıyordum.

"Bu normal bir evlilik değil, Draco. Bunu çok iyi biliyorsun," dedim onun gözlerini şüpheyle süzerken. "Karşılıklı bir şey yok. Geciktirmek için elimden geleni yaptığım bir evlilik bu. Gerçekleşmemesi için her şeyi yapabileceğim bir evlilik."

Gözleri hala benimkilerde boş bir bakışla beni izliyorken, derin. bir nefes verdim. 

"Ben bir köleyim Draco," dedim dolan gözlerimle. "Bu evlilikte bir yerim yok. Bir... Bir kukla gibi. Onun aşkına itaat ediyorum. Etmek zorunda bırakılıyorum. Leydi Riddle olarak..."

Beni öylece izlerken, cevap vermeyeceğini düşünmüştüm, o ise bugün beni yanıltmakta kararlı gibiydi. 

"O zaman durdur bunu Hermione!"

"Yapamam." dedim saçlarımı çekiştirip gözlerimden yaşların süzülmesine izin verirken.

"Neden?!"

"Çünkü ben bunun için yetiştirildim!" dedim çığlık çığlığa. "On yaşındaydım, ama ileride evleneceğim kişi belliydi! Evleneceğim ve beraber büyücü dünyasına hükmedeceğim kişi! Bunun bir çocuk için ne kadar yıkıcı olduğunu bilemezsin. S-Sonra... Tom değişti."

Kaşları çatıldı fakat beni dikkatle dinlemeye devam etti.

"B-ben ona karşı hisler beslemeye başlamıştım. On altı yaşındaydım, bana iyi davranmış olan herhangi biri için düşebilecek kadar genç..." yumruklarını sıktığını ve çenesinin kasıldığını gördüğümde ne tepki vereceğimi bilememiştim. "Aramızdaki şeyin h-hiçbir zaman adını koymamıştık. Artık her şey benim için daha kolaydı. Hadi ama, ileride evleneceğim kişiye karşı hisler besliyordum, bu harikaydı! Daha ne isteyebilirdim ki?"

Ne zaman ayağa fırladığımı bilmezken, olduğum yerde volta atıyor ve elimi sertçe saçlarımdan geçiriyordum. Çenemin deli gibi titrediğinin farkında bile değildim.

"Sana yardım etmek, bana bir görev olarak verildiğinde, çok umursamamıştım. Sonuçta, ileride benim de kölem olacak birinin oğlunun bizim yolumuzu çizmesini yardım etmek ne kadar büyük bir sorun yaratabilirdi ki?" nefesimi vererek güldüm. Dudaklarımı birbirine bastırdım ve bağırmaktan kıpkırmızı kesilmiş suratımla konuşmaya devam ettim. "Sadece haftalar sonra sana aşık olacağımı nereden bilebilirdim ki? Benim için, Tom'un gözüne girmenin bir yoluydun sadece."