Wind of the Summit

139 18 17
                                    

:))

Selam! 

Beğeneceğinizi umduğum bir bölüm ile karşınızdayım!

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum <3

İyi okumalar!

----------------


Rüyamın içinden çekip çıkarıldığımı hissediyordum. Karanlık beni içine çekiyor, uykumu fazlasıyla gerçek kılıyordu. Evet, vücudumu hissedebiliyordum. Oradaydı işte. Elimin altındaydı. Fakat elime ulaşan tek şey boşluktu.

Terleyen saç diplerim beni gerçekliğe döndürmek ister gibi zonkluyor ve karanlık boşluktaki her bir sesi unutulmaz kılıyordu.

Evet, bir ses vardı bu boşlukta. 

Belki santimlerce, belki de kilometrelerce ötemde...

Kalbim hızla çarparken, başı boş bir ışık huzmesi aydınlattı onun suratını. Onun yeşil gözlerini canlı kıldı. Bana tehlikeyle bakan yeşil gözlerini..

"Bilmen gereken bazı şeyler var, Hermione."

Kelimeleri boşlukta can bulurken, olayların ağırlığı yüzüme oturmuştu.

Bu bir zihin oyunuydu. Aklımı kaçırmama yetecek kadar ağır, fakat istediğimde yönünü değiştirebileceğim kadar hafif.

"Tom, bu da ne böyle-"

Tom'un elini dudaklarıma götürüp susmamı işaret etmesiyle, gerçek olmayan yakınlığımız nefes almamı engellemişti. Kocaman açılmış gözlerimle, onun tehlikeli derecede sakin çıkan sesinin kulaklarımda anlam bulmasına seyirci kaldım.

"Bazı cevaplar aradığını biliyorum. Fakat buna zaman yok. Burada geçen her bir dakika, dünyada bir saate tekabül ediyor." Söyledikleri benim için yeterli olmuştu. Daha fazlasına gerek yoktu. Kafamı onaylar biçimde sallarken, ilk defa ne olduğunu bilmediğim bir şeye kalkışmıyordum.

"Hazırım."

Dudaklarında bir anlığına yeşeren, belli belirsiz gülümseme, gözümün önünde oluşmuş anı ile son bulmuştu.

Burasının neresi olduğunu çok iyi biliyordum. Uzun rafları ve her anlamda tarih kokan kitaplarıyla burası Hogwarts'ın meşhur kütüphanesiydi. Tozlu kütüphanede, uzun rafların arkasında, gizliden gizliye oturmuş ve bir kitabı inceleyen genç ise, dikkat çekici olduğu kadar, şüphe uyandırıcıydı da.

Kuzgun karası saçları, yüzüne hafifçe vuran güneş ışığıyla ilahi bir ışıldamaya kavuşmuş iken, göz alıcı beyaz cildi de bu parlamaya ayak uyduruyordu. Yosun yeşili gözlerinin dikkatle incelediği yırtıklar içindeki eski kitap üzerinde yazanlarla içeriğini ortaya koyuyordu.

Karanlık Sanatlar.

Bu genç adam, Tom Marvolo Riddle'dan başkası değildi.

Dikkatle çatılmış kaşları ve sayfaların üzerine kayarcasına dolaşan gözleriyle, kendini dünyadan soyutlamış gibi bir hali vardı. Uzun süredir burada olduğunu belli edercesine arada ona kaçamak bakışlar atan kütüphane görevlisi, elindeki kitabın içeriğini çok da sorun ediyor gibi görünmüyordu.

Kitapta hızlıca çevirdiği sayfaların arasında, bir şey dikkatini çekmiş gibiydi genç adamın. Yavaşça kitabın üstüne eğilmiş ve gözlerinin hareketlerine bakılırsa, tekrar tekrar okumuştu.

HORTKULUKLAR

Hortkuluk, bir kara büyücünün veya cadının, ölümsüz olmak gayesiyle ruhunun bir paçasını gizlediği objeye verilen isimdir. Bu objeler, yalnızca kişinin cinayet işlemesi yoluyla yapılabilmektedir. Sahip oldukları bu korkunç tabiat gereği, büyü dünyasından saklı tutulmuşlardır, böyle bir büyünün varlığı yalnız seçkin bir azınlık tarafından bilinmiştir.

Contradiction // DramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin