Merhaba!
Umarım beğenirsiniz!
Yorumlar gittikçe azalıyor lütfen yorum yapın!
İyi okumalar!
------------------------------------
Bölüm Şarkısı: Imagine Dragons - Radioactive
"Elinizi uzatın!"
"Harry-"
"Hadi neyi bekliyorsunuz!"
"Harry-"
"Cisimlenmeliyiz!"
"Harry Potter! Şu lanet olasıca kulağını aç da beni iyi dinle! Hogwarts'a cisimlenemezsin! Ayrıca biz bir takımız, bize hiç bir açıklama yapmadan planımızı öylece yerle bir edemezsin!" dedim çığlıklar içerisinde.
Draco ve Ron da beni onayladı. Panikle saçını çekiştirmeye başladığında sakin kalmak için büyük bir uğraş sergilediği belliydi.
"Ölüm Yiyenler." dedi yutkunarak. "Hogwarts'talar. Kalkanı kırmaya çalışıyorlar."
Duraksamıştım.
Bize birkaç gün daha vermeleri gerekirdi. Plan böyle yapılmamıştı. Fakat madem planda ufak değişiklikler olmuştu o zaman acele etmeliydik. Kafamı salladım ve elimi onlara uzattım. Harry derin bir nefes alır ve hızla elime atılırken, diğerleri çok acele etmemişti.
***
Hogsmeade'de öylece dolanırken, ben ne yapmam gerektiğini biliyordum. Hızla o eve doğru ilerlerken, diğerleri de dikkatle beni izliyordu. Her yerde Ölüm Yiyenler devriye geziyordu.
Saniyeler içinde karşımda o evi gördüğümde, gülümsedim ve adımlarımı mümkünmüş gibi daha da hızlandırdım.
Kapıya ulaştığımda kırarcasına çaldım. Kapıyı açan adam bize bir süre öylece baktıktan sonra bizi içeriye almış ve söylenmeye başlamıştı.
"Siz kafayı falan mı üşüttünüz! Dışarıda ne kadar Ölüm Yiyen olduğunu görmüyor musunuz? Ya birine yakalansaydınız?"
Gözlerimi devirdim.
"Fakat bir şey olmadı Bay Dumbledore."
Aberforth Dumbledore bana kötücül bakışlarını gönderdikten sonra, hızla bir tabloya ilerlemişti.
"Fazla zamanınız yok. Bu tünel sizi doğrudan Hogwarts'a götürecek. Elinizi çabuk tutun."
Tabloyu kenara itip sonsuzluğa gidiyormuş gibi görünen tüneli bize gösterdi. Draco'nun yüzünü buruşturduğunu gören adam hızla savunmaya geçmişti.
"Ah! Bu ekşimiş surat ve platin saçlar.... Nerede görsem tanırım! Sen bir Malfoy'sun değil mi? Eh o pahalı kıçına söyle, idare edecek artık!" söyledikleri kıkırdamama ve kıkırdamam da Draco'nun bana öldürücü bakışlar göndermesine sebep olmuşken, boğazımı temizledim ve gülümsememi frenlemeye çalıştım.
Hepimiz tünele doğru ilerlerken, Draco adama kötücül bakışlarını göndermeden edememişti. Sonunda tablo arkamızdan kapandığında, tek bir cümle duymuştuk.
"İyi şanslar çocuklar..."
***
"Çek şu ayağını Malfoy!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Contradiction // Dramione
FanfictionYa o beni aydınlığına sürükleyecekti, ya da ben onu karanlığımda boğacaktım. Fakat biliyordum ki, günün sonunda yine onun mavi gözlerinde kaybolacak, her şeyi unutacaktım.