Hate

80 9 10
                                    

Selammm!

Yorumlarınızı beklediğimi biliyorsunuz! Bari bu bölüme yorum yapın :(

İyi okumalar! <3

-----------------------------------

Bölüm Şarkısı: Adelle - Set Fire to the Rain




Herkes durmuştu. 

Tüm alanda, koca bir sessizlik hakim olmuştu.

Bu mümkün müydü?

Harry Potter, herkesin umudu, ölmüş müydü?

Evet, ben de tam olarak bunu düşünüyordum. Gözümden akan yaşla hızla dışarıya çıktım. Herkes Tom'un etrafında bir daire oluşturmuşken, insanları yararak en ön sıraya ilerledim. 

Oradaydı işte.

Hagrid'in kucağında, soluk teni ve çamurla kaplanmış gözlükleri ile öylece yatıyordu. Bir... Bir ceset gibi. Fakat ölmemişti işte. Bunu çok iyi biliyordum. Ölmemişti.

Tom oldukça iç gıdıklayıcı bir kahkaha attığında, herkes ona tiksinircesine bakıyordu. Büyük meydanda onun sesi yankı yaparken, etrafa derin bir sessizlik hakimdi.

Ta ki...

Harry, hızla Hagrid'in kucağından atlayıp asasını çekti. İşte bu herkesin umudu olmuştu. Tüm meydan oraya bakarken, hiçbir şey Harry'nin planladığı gibi gitmemişti.

"Avada Kedavr-"

"Expelliarmus!" 

Harry'nin asası elinden uçar ve Tom'un eline geçerken, Tom sırıtmış ve onaylamaz bir mırıltı çıkarmıştı.

"Yaşamaya çok heveslisin, değil mi Potter?" dedi neredeyse kahkaha atarak. "Kendini bir kahraman sanıyorsun..."

Tekrar bir kahkaha patlattığında, Ölüm Yiyenlerine doğru bir el işareti yapmasıyla Harry büyüyle oluşturulmuş zincirlerle yere bağlanmıştı.

"Seni öldüreceğim Riddle!" diye haykırdığında, sinirden boynundaki damarlar belli olmuştu.

"Pek sanmıyorum, Potter." dedi Tom onu taklit ederek.

Harry zincirlerini kırmaya çalışır ve ortaya oldukça acınası bir görüntü çıkartırken, Tom bunu lehine kullanmaya karar vermiş gibiydi.

"Bu küçük oğlanı kendinize umut olarak benimsemenize inanamıyorum. Şunun acınasılığına bakın!" dedi neredeyse tıslayarak. 

Sessizlik yeniden egemen olmuştu.

"Şimdi bu çocuk oyununu sonlandırıyorum!" dedi Tom herkesin duyması adına haykırarak. "Gerçeklere dönme vakti."

"Ya bize katılın," dedi karanlık tarafı eliyle gösterip. "Ya da ölün!"

Etrafıma bakındım. Kimse korkudan öne çıkmıyor ve herkes birinin çıkmasını bekliyordu. En sonunda Cho Hang ileriye doğru bir adım attığında, insanların arasında fısıldaşma başlamıştı. Onu, Micheal Corner, Hannah Abbot, Comac McLaggen ve birkaç kişi daha takip ederken, ben hala yerimde kalmaya devam ediyordum.

Benim sıram daha gelmemişti...

Saniyeler geçtikçe daha da çok kişi ileriye doğru bir adım atarken, ben bu tabloyu öylece izliyordum. 

Contradiction // DramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin