Alan Walker = Diamond Heart
+++++++++
Sorgu odasında beklerken saatin kaç olduğundan bile haberi yoktu. Burada daha ne kadar kalması gerektiğini bilemezken kontrol etmeye de kimse gelmemişti. Üstelik acıkmıştı da. Midesinden firar eden gurultular, boş odanın duvarlarına çarpıp tekrar kendisine dönüyordu.Parmakları ile masada ritim tutmaktan sıkılıp ayağa kalktı. Küçücük odada bir ileri bir geri volta atmaya başladı. Oturmakran bacakları tutulmuş, leğen kemiği ağrımaya başlamıştı. Arada aynaya bakıyor içinden küfürler savuruyor sonra volta atmaya devam ediyordu.
Birkaç dakikası böyle geçti. Nihayet yirminci voltasını tamamladıktan sonra içeriye biri girdi. Elinde tuttuğu tepside yiyecek ve içmesi için bir şişe su vardı.
Adam elindeki tepsiyi masaya bırakırken, "Biraz daha burada kalmanız gerekiyor." dedi ve konuşmasına izin vermeden geldiği gibi odadan çıktı. Genç kız, omuz silkip sandalyeye oturdu ve getirdiği sandviçi yemeye başladı. Şu an gurur yapıp yiyeceği elinin tersi ile itecek durumda olmadığının farkındaydı.
Son lokmayı da ağzına attıktan sonra suyu kafasına dikerken odanın kapısı bir kez daha açıldı. Onu sorgulayan daha doğrusu cinayet zanlısı olduğunu iddia eden adam içeri girip karşısındaki sandalyeye oturdu. Ters bakışları adamın yüzünde gezerken, o bunu umursamıyordu bile.
"Çok acıkmış olmalısınız." Sesindeki alaycı tınıyı gizlemeye gerek duymamıştı. Akasya, geriye doğru yaslanırken gözlerini devirdi. Aklına ilk karşılaştıkları an gelmişti.
Atlas'ın yüzünde bunları tekrar tekrar yapmış gibi bıkkın bir ifade vardı ama kıza karşı nazikti. Korkutmak istemiyormuş gibi. Lakin şu an karşısında bunları kenara itmiş ve belirsiz ifadesi yerini alaycı tavırlara bırakmıştı. Bunun sebebi muhtemelen kızın ona karşı olan tutumuydu. Akasya bu davranışını buradan çıktıktan sonra anlamasını umuyordu. Cinayet şüphelisiydi sonuçta, hem de hiçbir suçu olmadığı halde. Başka türlü nasıl tepki vermesi gerektiğini bilmiyordu.
"Saatlerdir burada tutuluyorum. Acıkmam normal değil mi?" Lambanın ışığında parlayan gözleri, kızın gözlerinden bir an olsun ayrılmıyordu. Kafasından geçen düşünceleri merak etti Akasya. Cinayeti gerçekten işleyip işlemediğini mi yoksa hakkında merak ettiği başka şeyleri mi düşünüyordu? O an fark ettiği bir diğer ayrıntı ise adamın güzel oluşuydu.
Yüzü kadınları kıskandıracak kadar güzeldi. Alnına dökülen gür saçlarının açıkta bıraktığı kaşları biçimliydi. Koyu çekik gözlerinin etrafı uzun kirpikler ile çevriliydi. Keskin çene hatları ve kıza göre bebeklerinkini andıran berrak, pembe dudakları vardı. Siyah takımın içinde, bu loş ışığın altında bir tablo gibi görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİMURG PROJESİ
Action(Not: kitabın asıl konusunun gerçeğe dayandığını biliyor muydunuz? Artık biliyorsunuz. Hitler'in meşhur deneylerinden biri de kitabımda yer verdiğim konu ile ilgiliydi. Neyse ki başarılı olamamışlar ve deney hüsranla sonuçlanmış. Gerçi böyle manyakç...