C.Eren: Turgut selam.
Can ben. Can Eren olan.
Turgut: Selam Can Eren olan Can.
Numaranı kaydetmiştim zaten.
C.Eren: Pekiiii
Ben teşekkür etmek için yazmıştım sana aslında.
Dün Caner gelince söyleyemedim. Sonra sakinleştiricinin etkisiyle uyumuşum zaten.
Teşekkür ederim dün beni yalnız bırakmadığın için.
Turgut: Can.
C.Eren: Efendim.
Turgut: Dışardan korkutucu derecede sert görünüp nasıl bu kadar ince ve kibar biri olabiliyorsun?
C.Eren: Öyle biri değilim ki. Yani ince ve kibar değilimdir.
Turgut: Öylesin. Sadece bunu çok iyi saklayabiliyorsun.
İki haftadan kısa bir süredir tanışıyoruz ama görebiliyorum bunu.
Anlamadığım şey, diğerleri nasıl göremiyor? İki senedir bu mahalledeymişsin ama herkes seni soğuk, konuşmayı ve gülmeyi bilmeyen biri olarak görüyor.
C.Eren: Onlar beni doğru tanımışlar Turgut.
Soğuk, konuşmayı ve gülmeyi bilmeyen biriyim, haklılar.
Sen de öyle tanı beni.
Turgut: Saçmalık.
Buraya geldiğim ilk gün Derin'le gördüm seni. Gülümsüyordun ve konuşuyordun.
Ayrıca bir buçuk haftadır benimle de konuşuyorsun.
Henüz bana güldüğünü görmedim ama o da olur zamanla.
C.Eren: Ulan bir teşekkür edeyim dedim konu nerelere geldi.
İşlerim var Turgut. Teşekkürümü de ettiğime göre gidiyorum.
Görüşürüz.
Turgut: Hayır hayır bekle.
Tamam üzgünüm fazla bunalttım seni.
Sadece anlamaya çalışıyorum seni.
C.Eren: Beni anlamaya çalışma.
Bunun için bir nedenin yok. Eline hiçbir şey geçmez.
Neden beni anlamaya çalışasın ki?
Turgut: Arkadaşız çünkü.
C.Eren: Üzgünüm, arkadaş olduğumuz kısmı kaçırmış olmalıyım.
Tam olarak ne zaman gerçekleşti bu?
Turgut: Imm, tam olarak size yemeğe geldiğim gün.
C.Eren: Seni kırmak istemem ama iki muhabbet ettik diye arkadaş falan olmadık.
Turgut: İki muhabbet mi?
Biz o gün 3 saat boyunca muhabbet ettik Can.
Siyaset bile konuştuk. Sen kabul etmesen de arkadaşız artık.
C.Eren: Tamam bir şey demiyorum artık.
Şimdi gerçekten gitmem lazım.
Dersim var.
Turgut: Bekle.
C.Eren: Yine ne oldu?
Turgut: Senden teşekkür etmeni değil de başka bir şey istesem?
C.Eren: Karşılık bekleyerek yaptığını bilseydim yardımını istemezdim.
Neyse, dinliyorum.
Turgut: Hayır hayır yanlış anladın.
Amacım kesinlikle karşılık beklemek değil.
Bir kaç gün sonra iş bakmaya gidicem ve benimle gelir misin?
C.Eren: Neden?
Turgut: Çünkü 6 yıldır yoktum ve hiçbir şey bıraktığım gibi kalmamış.
C.Eren: Turgut, gelmek isterim ama ben de 2 sene önce geldim ve adam gibi gezmeye çıktığım söylenemez.
Turgut: Bunları ben de biliyorum Can Eren.
Sadece yanımda olmanı istemiştim.
Her neyse iyi dersler sana.
Turgut çevrimdışı.
C.Eren: Hay kafama sıçayım (gönderilmedi.)
Tamam, yanında olurum.
Arkadaşım.
Gününü, saati ve buluşacağımız yeri haber ver yeter.
Turgut çevrimiçi.
Görüldü.
Turgut yazıyor...
Turgut: Lan! Sonunda kabul ettin arkadaş olduğumuzu.
Allam sonunda ya.
Mahallede benim yaşıtlarımda kimse kalmamış, beni büyük bir yalnızlıktan kurtardın.
Dile benden ne dilersen.
C.Eren: Ulan sen misin 26 ben miyim belli değil ya.
Bu ne sevinç, bu ne neşe
Turgut: Olum harbi diyom ya mahallede daralıyordum artık ya
Şimdi arkadaşım var hem de Mehmet abimin oğlu.
Daha iyisi şamda kayısı.
C.Eren: Turgut.
Turgut: Efendim canım arkadaşım.
C.Eren: Dersim var abisi uzatmasan mı?
Turgut: Tamam tamam sustum.
C.Eren: Teşekkürler.
Hadi görüşürüz.
Turgut: Görüşürüüüüzzz. İyi dersler.
C.Eren: Eyvallah.
#####
Bu ne boş, bu ne salak bir bölümdü aq neyse ben eğleniyorum hsgshdhshs