"Bozdağ."

7K 529 331
                                    

Yorumlarınızı okuyup cevap vermeyi çok sevdiğimi söylemiş miydiimm?

Okuyup, oy vermeyenler beğenmiyor musunuz yoksa unutuyor musunuz aşklarım?

İyi okumalar, umarım beğenirsiniz.💕

"Bu soğuk havada sizce bu, ne kadar mantıklıydı?"

Oğuz, ağzından çıkan buharla birlikte konuştuğunda herkes inanamazcasına baktı ona. Kendisine yönelen bakışları fark eden Yeşil "Ne?" dedi, sanki çok mantıklı bir şey söylemiş de boşa tepki alıyormuş gibi.

Mert "Aynen kardeşim, Bozdağ'a da yazın gelinirdi zaten." derken, yüzünü buruşturmuş Oğuz'un sırtını pat patladı.

"Ya sevmiyorum soğuğu arkadaşım. Yaz insanıyım ben. Giyeceksin mayonu, giyeceksin parmak arası terliklerini, bir deniz senin bir havuz benim. Kar oynamaya dağa çıkmak nedir?"

"Oğuz abi madem karı sevmiyorsun neden Bozdağ'a gidelim dedin ki?" diyen Caner'le imkanı varmış gibi yüzünü daha da buruşturarak abisininki gibi olan mavi gözlere döndü Oğuz.

"Caner, gözünü seveyim bana abi deme. Sinir oluyorum, yaşlı hissediyorum amına koyayım." dedi ve iki adım ötelerinde Can'la dip dibe yüreyen Turgut'u gösterdi işaret parmağıyla. "Bak yaşlı olan o. Ona abi diyeceksin bana değil." Sonra da Caner'e yaklaştı ve kulağına "Enişte de diyebilirsin gerçi." diye fısıldadı.

Turgut kendisinden bahsedildiğini anlayınca şaşkınlıkla Oğuz'a döndü, ardından Can'a baktı.

"Ulan yine bana nasıl sıçradı bu çamur?"

Oğuz kolunu Caner'in omzuna attı ve onu biraz kendine çekerek "Görüyor musun Caner'im, yaşlı ama kulakları maşallah." dedi.

Caner sadece gülmekle yetinirken Turgut da Can'ın omzuna kolunu attı ve kendisine çekti.

"Görüyor musun kirpim nasıl da gel beni döv diyor?"

Ensesine ve omuzlarına hafif hafif iğneler batan Can, önceki haline göre daha iyiye gittiği için buna aldırmayarak güldü. İkisine laf dalaşına girmemelerini söyleyecekti ki arkalarından "Ay darladınız be. Kafa dağıtmaya geldik şuraya siz daha çok kafa şişiriyorsunuz." diye düşüncelerinin tercümanı olan Aleyna'yı kafasıyla onayladı.

Turgut boşta olan eliyle Oğuz'u gösterirken çocuk gibi dudaklarını sarkıtmış kaşlarını çatmıştı. Şu an aşırı tatlı duruyordu ve Can'ın içinden ağzını yüzünü mıncırarak sevmek geliyordu ama kendini tuttu.

"Ama önce o başlattı."

"Aa, kuru iftira. Asla yapmam öyle şeyler."

"Aynen bak şu an yapmadın."

"Yapma-"

Turgut ve Oğuz'un atışmalarını "Yeter! Çeneniz değil ayaklarınız çalışsın. Hadi bakalım marş marş." diye bölen Aleyna'yla beraber ikisi de mecburen susarak önlerine döndüler ve yürümeye devam ettiler.

Ne Turgut kolunu kirpisinin omzundan çekmişti ne de Oğuz, Caner'in.

Bileklerine kadar gelen karda bata çıka uzunca bir süre yürüdüler. Bir kaç sene önce Bozdağ'a çığ düştüğü için arabaları girişe parketmişler ve geri kalan yolu yürümüşlerdi. Yine de sadece dağın eteklerinde kar topu oynamaya izin veriliyordu.

Arkalarından hâla Oğuz'un sızlanmalarını duyan Turgut oflayarak Can'a baktı.

"Gerçekten bunu getirmek zorunda mıydık?"

KİRPİ (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin