"İncir Çekirdeği."

7.9K 592 306
                                    

Can salona yüksek sesli bir oflama bıraktığında Turgut volta attığı yerde durdu ve Can'a baktı.

İrileşmiş koyu kahve gözleriyle "Ne?" dedi, ellerini iki yana açarken.

"Abartmıyor musun biraz sence de?"

Turgut, esmer olmasına rağmen sinirden kızarmış yanakları ve genişlemiş burun delikleriyle dehşet içinde baktı Can'a.

"Ben mi abartıyorum? Ulan herif bütün gün götünün dibinden ayrılmadı. Neymiş geriyormuşum beyefendiyi. Bir gererim ben onu tef gibi gezer etrafta."

Cümlesini bitirir bitermez tekrar volta atmaya başlayan Turgut'la, başını geriye attı ve elleriyle yüzünü sıvazladı mavi gözlü olan.

Bir kaç saat önce Can'ın ailesi gelmiş, Oğuz gitmişti ancak Turgut sinirinden kendi elini ısırmaya başlayınca Turgut'un evine gelmişlerdi. Neyse ki annesi ve kardeşi yoktu da bir de bu saçma sinir halini onlara açıklamak zorunda kalmamışlardı.

"Çocuğa da hak ver Turgut. Kanlı bıçaklı düşmanınmış gibi baktın bütün gün. Üstelik sana karşı bir saygısızlığı da olmadı."

Turgut'un adımları tekrar sekteye uğrarken "Bana o piçi savunma Can Eren. Ben mi hatalıyım şimdi? Ah pardon sen onun Cankuşu o da senin yeşilindi dimi haklısın." dedi, elleri bu sefer teslim olurcasına havaya kalktı.

Can konunun ne olduğunu, neye bu kadar sinirlendiğini anlamıyordu. Gerçekten Oğuz hiçbir şekilde ters bir hareket yapmamış, saygısızca davranmamıştı hiçbir şekilde. Sadece Turgut onu gerdiği için Can nereye giderse o da peşinden gitmişti küçük bir çocuk gibi.

Can da sinirlendiğini hissederken o da ayağa kalktı ve Turgut'un karşısına geçti. Mavi gözleri sinirle parlarken ters bir şeyler dememek için kendini zor tutuyordu.

"Birincisi, o benim yeşilim falan değil arkadaşları bile çocuğa yeşil diyor. Hani gözleri yeşil falan ya. Ayrıca biz neyi tartışıyoruz şu anda?! Oğuz'un seni sevmemesini mi?"

Turgut alayla gülerken "O gevşek beni sevmese kaç yazar amına koyayım." dedi.

"Lan o zaman sorun ne?! Sen neden şu an patlamaya hazır bomba gibisin?! Biz neden şu an kavga ediyoruz Turgut?!"

Ah be Can be, Turgut kendisi bile bilmiyordu ki neden sinir küpü gibi gezdiğini. Tek bildiği zili çaldıktan sonra Oğuz'un sesini içerden duyup da kapıyı o sinir bozucu yeşilleriyle açana kadar neşesinin gayet yerinde olduğuydu. Oğuz'u günahı kadar sevmemişti ciddi anlamda ama bunun nedenini de bilmiyordu. Can'ın dediği gibi çocuk bir şey yapmamıştı ki.

Can, karşısındaki adamdan yanıt alamayınca kafasını olumsuz anlamda salladı ve evden çıkarken Turgut'un zorla giydirdiği ceketini koltuktan alarak evin çıkışına adımladı.

En nefret ettiği şeylerden biriydi incir çekirdeğini bile doldurmayacak nedenlerle kavga etmek ve şu an Turgut'un yaptığı tam olarak buydu. Bu muhabbetle uğraşacak ne zamanı ne de mecali vardı.

1 aydır neredeyse her gün beraber takılıyor, beraber yemek yiyorlardı ama Can ilk defa böyle bir şeye şahit oluyordu. Açıkçası sinirli Turgut biraz korkutucuydu. Bugüne kadar Turgut'un sinirlenme gibi bir özelliğe sahip olmadığını düşünen Can için bu durum biraz şaşırtıcı olmuş, kendini geri çektirtmişti.

"Can!"

Salondan dışarı adımını attığında koluna sarılan elle vücudundan bir titreme dalgası geçti. Kolunu hızla Turgut'un elinden kurtardığında "Dokunma." diyebildi sadece. Hazırlıksız yakalandığı bu temas içinde bir şeyleri harekete geçirirken kahve gözlü oğlanın dokunduğu yer hem yanıyor hem donuyordu.

KİRPİ (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin