Selamlar. Ben geldiim. Sizi çok beklettim dimi özür dilerim.
Pek toparlanabildiğim söylenemez ama dedim ki bekletmeyeyim artık ama bu psikolojiyle normal bir bölüm yazarsam kesin ayırırdım ya da kaos yapardım. Ben de dedim ki smut yazayım 👉🏻👈🏻. Ne kadar normal dimi 🤦🏻♀
İşaretledim smut başlayan yeri bebeklerim. Valla o kadar sevmedim ki bu bölümü, yazdığım en kötü bölüm olabilir. Bence hiç okumayın siz.
Neyse, tutmayayım sizi daha fazla. İyi okumalar aşklarım. Umarım beğenirsiniz 🤍 Sizi özledim.
Şubat ayının ikinci haftasına ve başka şehirlere kar yağıp da İzmir'de sadece soğuğu çekilen bir haftaya uyanmıştı iki gün önce. Kışı seven benliği sadece bu kuru soğukla bile mutlu olurken, mükemmel derecede güzel giden ilişkisini ve geçen hafta basit de olsa yaptıkları Manisa tatilini düşünüp ruhunun açık yaralarını mutluluk ve huzurla dolduruyordu.
Derslerinin başladığı şu iki günde okula her daim güler yüzle giriyordu. Yeşil gözlü arkadaşıyla karakterleri değişmiş gibiydi. Oğuz ortamda her daim ciddiyetini koruyup, suratı beş karış otururken, mavi gözlü oğlan onu neşelendirmeye çalışıyor ve başarısız şaka girişimlerinde bulunuyordu.
Mert ise bir hafta daha Aleyna'nın yanında kalacağı için Oğuz ve Caner'i toparlamak kendisine kalmıştı. Mert gelmek için fazlaca ısrar etse de Oğuz asla istememiş, zaten fazla görüşemedikleri için sevgilisiyle kalmasını söylemişti. Hal böyle olunca Can, sürekli Oğuz'un yanında olmaya çalışıyordu ama kendini öyle bir kapatmıştı ki yeşil gözlerin sahibi, açmak mümkün değildi.
Ya da doğru anahtar Can değildi.
Şimdi ise yorucu bir günün ardından Turgut'un evinde, bej rengi duvarlara, tek duvardaki geniş pencereye, bir duvarı yarıya kadar kaplayan kitaplığa sahip olan odada kahvelisinin yatağında, daha doğrusu göğsünde yatıyordu.
Sevgilisinin eli omzunu yavaş yavaş turlarken kendi eliyle de Turgut'un siyah uzun kollu tişörtünde anlamsız şekiller çiziyordu.
"Can?"
Mavi gözlü oğlan kapalı gözlerini açsa da mayışmış bir sesle "Hmm." ladı.
"Daha önce aşık olmadığını biliyorum ama ilişkin oldu mu hiç?"
Bir kaç gündür bunu düşünüyordu kahve gözlerin sahibi. Kendisinin hiç sevgilisi olmadığı için bazen ne yapacağını nasıl davranacağını şaşırıyordu ama kirpisi gayet güzel idare ediyor gibi geliyordu. Pek şu an aklına getirmek istemese de bir kaç gün önce gördüğü fazlasıyla açık ve +18 olan rüya da bu soruyu düşünme nedeniydi. Evet, hapse girmeden önce seviştiği insanlar olmuştu ama hem hepsi karşı cinsiydi hem de en az 6 sene geçmişti biriyle bir şeyler yaşayalı.
Can'ın da en az 3 senedir kimseyle birlikte olmadığını biliyordu ama daha öncesini merak ediyordu. Sevgilisi olmuş muydu? Erkek mi yoksa kız mı? İlk erkek sevgilisi kendisi miydi yoksa daha önce de olmuş muydu? Sevişmiş miydi peki? Bir kızla? Bir erkekle? Peki seviştiği insan erkekse üstte miydi altta mıydı? İkisi de olduysa hangisinde daha çok zevk almıştı?
Can, çenesini Turgut'un göğsüne yaslayarak mavilerini kendisine yukarıdan bakan kahvelere çıkardı.
"Bu da nereden çıktı şimdi?"
Turgut "Bir yerden çıkmadı aklıma geldi sadece." dedi, bir yandan yattığı yerde omuzlarını yukarı kaldırıp indirirken.
Mavi gözlerin sahibi tekrar eski pozisyonunu alıp yanağını sevgilisinin göğsüne yaslarken "Sadece bir kişiyle çıktım." dedi. Zaten cinsellik olarak bir şeyler yaşadığı ilk insan da oydu.
