"Kan Revan Şu Çocuk Kalbim."

5.5K 385 103
                                    

Full Oğuz ve Caner bölümüyle geldim bugün. Bölümü medyadaki şarkıyla yazdım isterseniz siz de o şarkıyla okuyabilirsiniz. Güzel oluyor 🤍

İyi okumalar minik kelebeklerim. Yorumlarınızı bekliyorum. 👉🏻👈🏻

Hayatınızda bazı anlar vardır. O anda, o zamanda takılı kalmak istediğiniz. Akrep ve yelkovan peşi sıra ilerlemesin diye sıkı sıkıya tutmak istediğiniz. Mekan fark etmezdi. Yanınızda ki insan değişmesindi de ister bir villa olsundu, ister bir sokak köşesi. Bir önemi yoktu.

Yeşil gözlü delikanlı, yüzündeki sızlayan yaralarına rağmen tam olarak böyle hissediyordu şu anda. İçindeki hüzünle ve ağlama isteğiyle hem söylenip hem yüzündeki yaralara pansuman yapan aynı abisi gibi mavi gözlere sahip çocuğu izliyordu.

Aylardır şakasını yaptığı bir şeyin bir gün gerçek hislere döneceğini biri ona söyleseydi kesinlikle malum organıyla gülerdi ama işte oradaydı. İçindeki hislerin baş kahramanı yüzünün bir kaç santim ilerisindeydi.

Kaşındaki yaraya tentürdiyotlu gazlı bezi bastırdıkça, yeşil gözlüden bir tepki almasa bile sanki kendi canı acıyormuş gibi yüzünü buruşturan mavi gözlü çocukla birlikte aklına Ege gelirken gözleri kendiliğinden doldu.

'Ulan.' dedi içinden. 'Ne temiz kalbin varmış Ege. Bir zamanlar beddua gibi gördüğüm duan tutuyor ama bana acı mı yoksa mutluluk mu getirecek bilmiyorum.'

"Acıttım mı?" diyen Caner'le gerçekliğe hızlı bir dönüş yaptı.

"Hayır. Neden?"

Caner, karşısındaki çocuğun ağlamaklı ve titreyen sesiyle tuhaf bir şekilde, yaşlarla dolmuş yeşil gözlere baktı.

"Ağlamak üzeresin Oğuz."

Oğuz, etrafı bulanık gördüğünü yeni fark ediyormuş gibi gözlerini sildi hızlıca.

"Yok acıtmadın devam et."

Caner sıkkın bir nefes vererek "Ne oldu?" dedi.

Yeşil, bir çocuk edasıyla burnunu çekip omuzlarını silktiğinde Caner sinir olmuş gibi güldü ama aslında içten içe bu hareketin gözüne tatlı geldiğini biliyordu.

Karşısındaki adamın cevap vermeyeceğini anlayınca temiz bir gazlı beze tentürdiyot döktü ve çenesindeki yaraya sürmeye başladı.

Bir kaç saat önceki olaylar aklına gelirken gıcıklık olsun diye biraz bastırdı elindeki bezi yaraya.

Oğuz acıyla bir 'ah' sesi çıkartıp kendini geriye çekecek gibi olduysa da Caner tek elini çenesine sardı ve yanaklarından tutup kendine çekti.

"Beter ol."

Bir kez daha aynı azarı yiyeceğinin farkında olan çocuk yeşil gözlerini devirdi.

"Aşk olsun Caner'im be. Ben seni korumaya geleyim, dayak yiyeyim ama gördüğüm muameleye bak."

Caner, kirli gazlı bezi çöp yığının üstüne atarken sinirle baktı Oğuz'a.

"Ben mi dedim korumaya gel diye. Ayrıca korumalık bir durum bile yoktu. Çocuk adam gibi özür diliyordu. Sen daldın bir anda."

Oğuz sinirle dişlerini sıkarken "Ulan sen tam giderken bir anda kolundan tuttu çekti. Bu mu özür dileme şekli?" dedi.

"Onu dinlemediğim için tuttu. Çektiği için de özür dileyecekti ama malum o arada senin yumruğun araya girdi."

"Tutup çekmesi mi gerekiyor illa? Seslenememiş mi? Ya da o ağaç gibi uzun bacaklarıyla koşup önüne geçememiş mi?"

KİRPİ (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin