"Benim Sonum Olacaksın."

4.7K 350 158
                                    

Bir CanerxOğuz bölümüyle daha geldim size.

İyi okumalar bebeklerim. Umarım beğenirsiniz. Sizi seviyorum 🦔

Israrla çalan telefonuyla yeşil gözleri hafifçe aralanırken, başına giren ağrı yüzünü buruşturmasına sebep oldu. Yeni yeni karanlığın çökmeye başladığı, soğuk odada yorganı biraz daha üstüne çekti ve telefonun susmasıyla gözlerini tekrar kapattı. Ancak kapalı gözlerinin ardına düşen görüntülerle yorganı üzerinden atarak hızla doğruldu ve geçmişinden getirdiği tek şey olan komodinde duran gece lambasını açtı.

Gerçekten rüya mıydı yani diye düşünürken boş olan yatağa baktı ve "Şansımı sikeyim." dedi, kalbinin sancımaya başlamasıyla.

Yine de kalbi bir şekilde rüya olmadığını ısrarla söylerken yerinden kalktı ve soğuk parkeden dolayı vücudundan geçen titremeye aldırmayarak büyük salona girdi.

Boşluğa "Caner?" diye seslenirken bir süre ses gelmesini bekledi ama ev, yalnız olduğunu kanıtlar nitelikte sessizdi.

Kaşları kendiliğinden çatılırken "Ne zaman yalnız değildin ki Oğuz?" dedi ve mutfağa girerek ilaç kutusundan bir ağrı kesici aldı. Bulaşık makinesinin yanındaki damacanadan, raftan aldığı bardağa su koydu. Jelatininden çıkardığı hapı ağzına atıp suyu iki büyük yudumda içti.

Karnı açtı ama akşamın bu saatinde bir şey yemek istemediği için kahve yapmak için ketıla biraz su koyarak, düğmesine bastı.

Salondaki laptopunu alıp mutfağa döndü ve tuhaf bir sesle açıldığını belli eden bilgisayardan youtube'a girerek slow bir şarkı açtı.

Atan ketılla kendisine bir bardak nescafe yaptı ve bilgisayarın başına oturdu. Madem yalnızdı, en azından biraz ders çalışabilirdi.

Arkada yavaş tonda çalan şarkıyla birlikte bilgisayardaki notlarını açtı ve dün gece de ders çalıştığı için masanın üzerinde duran defteriyle kalemliğini önüne çekti.

"Dursun geceler aah, olmasın sabahlar,
Gözlerim senle açılmıyorsa.
Yansın yeryüzü, ters dönsün gökyüzü,
Umrumda değil, bu gece."

Hem şarkıya eşlik edip hem de ekranda önemli gördüğü yerleri deftere düzgün yazısıyla not alıyordu. Bu huyunu herkes tuhaf buluyordu ama o da böyle ders çalışıyordu. Arkada bir ses olmadan ya da şarkı dinlemeden çalışamıyordu.

"Yalanmış, değilmiş,
Ne fark eder ki senin beni sevmen.
Onca düş, onca hayal,
Sebepsiz de severim.
Göz görmeyince gönül, katlanmıyor artık.
Ne kadar acı, bilemezsin ama
Gelmesen de beklerim."

"Bir saatliğine gitmiştim sadece. Niye depresyonlardasın?"

Mutfak kapısından gelen sesle korkuyla yerinde sıçrarken şaşkınlıkla mavi gözlere döndü.

Caner'in gelmesi o kadar dumura uğratmıştı ki kendisini dudakları bir kaç kez açılıp kapansa da konuşamamış, onun yerinde mutfağa girmiş elindeki poşetleri tezgaha koyan çocuğu göz takibine almıştı. İçeri nasıl girmişti ki? O kadar mı dalmıştı da kapının sesini bile duymamıştı?

Caner, "Bir şeyler yiyelim, kurt gibi açım. Sonra da ders çalışırız. Benim de vize-" derken tezgahta duran hap kutusu ve bardak dikkatini çektiğinde "Oğuz!" dedi kaşlarını kaşlarını çatıp Oğuz'a dönerken. "Hap mı içtin cidden? Hem açsın hem de alkol aldın."

Oğuz, neler olduğunu hâla algılayamazken "Caner." dedi, azar modunu çoktan açmış olan mavi gözlüyü durdurmak için. "Ben yetişemiyorum. İçeri nasıl girdin?"

KİRPİ (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin