~Son Evlilik Bükücü~Her şey bir ânda oluvermişti. Hiç beklemediğim biriyle hiç beklemediğim bir şekilde saçma bir evlilik yapıyordum. Kader deyip gönülden iman ettiğimiz de bu değil miydi zaten? Kûn feyekûn! Ol der ve oluverir. Ama böyle olacağını da tahmin etmiyordum şahsen.
°°°
85 gün önce...Yorgunlukla kendimi bahçeye attım. Psikoloji okurken psikolojim bozulmasa iyiydi. Bu bölümü seçerken hissettiğim o heyecan ve mutluluk hâlâ yerli yerinde duruyordu durmasına ama tek başına yeterli de değildi. Azra ve Beyza'yla beraber hazırladığımız bu yılın muhtemel son ödevine bir kez daha göz attım. Dün hepsini bir araya getirip son dokunuşları yapmıştık. Ve üçümüz de de birer kopya bulunuyordu. Sayfaları hızlı hızlı çevirerek bir yandan da unuttuğumu farkettiğim bölümü arıyordum. Bu sırada yanıma konan pahalı kol çantasıyla dikkatim dağıldı. Kafamı kaldırıp baktığımda 45-50 yaş aralığında tesettürlü bir kadın gördüm. Yüzü gergin ve bezmiş bir ifadeyle kaplıydı.
"Oturabilir miyim?" Diye sorduğunda sadece başımı sallayarak onayladım ve bankta köşeye doğru kaydım. Kadınla konuşmak için bir çabaya girmeyerek merak ettiğim soruları rafa kaldırdım. Yoksa her an 'acaba öğrenci misiniz? Bu yaşta okuyor musunuz?' gibi saçma sapan sorular sorabilirdim. Ödevimi dizlerimin üzerinden alıp kaldığım yerden devam ettim. Ama kadın belli ki bir şeye sinirlenmişti ve kendi kendine söylenmeye başladı. Merakım başıma belaydı.
"Sinirliyiz galiba biraz?" Diyerek mırıldanır bir edayla kafamı notlarımdan kaldırmadan söylendim. Duymuş ve bana doğru dönmüştü.
"Bi anne oğlunun sevgilisini görmeye gelemez mi? Ne var bunda?!"
Bağırınca şaşkınlıkla yerimde sıçradım.
"Anneler giremez mi buraya?"
"Ne, hayır!" Dedim. "Anneler de gelip çocuklarını görebilirler."
Suyuna gitsem iyi olur. Birinin bu sinirli anneyi sakinleştirmesi gerek. Eh tabi bu da bendeniz psikoloji öğrencisi Sahra'ya düşerdi. Değil mi ama?
"Siz bakmayın." Dedim. "Üniversite de böyle oluyor. Çocuklar annelerinden kopuyorlar. Sizin suçunuz değil. Tamamen ortamdan kaynaklı."
Dedikoducu teyze moduna girmeden dursam iyi olur...
Kadın hak verir bir edayla başını salladı.
"Ama ben oğlumu o şıllığa yem etmem. Görürler. Nasıl kaybettiysem öyle de kazanırım!"Buruk bir tebessümle dudaklarım gerildi. Allah oğlunun yardımcısı olsun, ne diyeyim?
Annesinden ayrı sevgilisinden ayrı çekiyor galiba.
Kadın gözünde bir pırıltıyla beni süzdüğünde istiğfar çekerek yerimde doğruldum. Şeytani bir parıltı. Birden konuyu değiştirir gibi "Adın ne kızım? Gerginlikten tanışamadık." Dedi.
Malesef ben Onun kadar kurnaz değildim ve beni âdeta hipnotize ederek ağzımdan laf almaya başladığında altında bir sebep aramadım.
"İsmim Sahra." Dedim. "Sizin isminiz nedir?"
"Aa ismini kim koymuş öyle?"
Hafif bozuldum. "Beğenmediniz mi?"
Düzeltir gibi bir edayla elini salladı. "Yok. Ondan değil. Çöl ismi ya. Hayret verici sadece."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Evlilik Bükücü
SpiritualAptallar Takımı Psikolojinizin etkilenebileceği düşüncesindeyseniz 18 yaşından önce okumayın. (Henüz düzenlenmemiştir.)