🦋
••••* Meğer hiç yaşamadığı bir şeye bile özlem duyabiliyormuş insan...
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••Lalin'den:
••••••••••••••"Lalin, bu elbise sana çok yakışacak. Hadi bir dene," Eda'nın sesiyle elbiselerin arasında mekik dokuyan bakışlarım yönünü değiştirdi.
Havada salladığı kırmızı, uzun bacak yırtmaçlı ve derin göğüs dekolteli elbise fazla cüretkardı ve ben onun bu elbiseyi bana önermesinde olan amacı çok iyi biliyordum. Pamir'in kıskançlığına şahit olacaktı güya.
Peki ne mi olmuştu?Eda ve Barkın'ın düğününe az kaldığı için alışverişe çıkmıştık. Barkın, Eda Pamir ve ben. Aslında Pamir hiç gelmek istememişti. Fakat söz konusu Eda ve ısrarları olunca hayır demek pek mümkün olmuyordu.
Eda ve Barkın şimdiki evin çok uzağında olmayan yani Karabulutlar'ın evine çok yakın yerde bir ev tutarak düğünden sonra orada yaşayacaktılar. Alışverişe çıkmakta amaç hem düğün için eksikleri, hem de yeni ev için eksikleri tamamlamaktı. Fakat kendine elbise de almayı ihmal etmeyen Eda aklına gelen şeyle beni de oyununa alet etmişti. Yok efendim ağabeyi aşıkmış da bana, hoşlanıyormuş da benden, kıskanıyormuş da beni, tabii böyle bir şeyin olmadığını söylesem de dinleyen kimdi?
O yüzden düğünde giymem için bana da sürekli cüretkar elbiseler seçiyordu. Ama ben elbisemi çoktan almıştım. Fakat garip bir şekilde bu oyununun sonunu merak ediyordum. Tabii fazla aşırıya kaçmayarak.
"Eda'cığım, fazla cüretkar değil mi?" zaten ben açık giyiniyordum normalde de ve bunu sorun etmiyordum. Fakat bu elbise çok fazla ilgi çekiciydi, ayrıca açıkta bir yere kadar, bu elbiseye kumaş yetmemişti yahu, bacak yırtmacı kalçaya kadar çıkıyordu neredeyse. Üstelik üstündeki aşırı iddialı taşlar...
"Yoo, sana çok yakışacak. Ayrıca bir denesene. Almak zorunda değilsin ki" dediğinde bakışlarımı çaktırmamaya çalışarak Pamir'e çevirdim. Çatılı olan kaşlarıyla bir elbiseye bir de Eda'ya ters bakışlar atıyordu. Gülümseme isteğimi bastırmak için dudağımı dişlerimle ezmeye başladım. Şu an Pamir çok tatlı gözüküyordu yav.
"Peki, deneyelim bakalım" dediğimde aniden bana dönen Pamir'in ters bakışlarına aldırmayarak Eda'nın elindeki elbiseyi aldım ve boş olan kabinlerden birine girdim.
"Ben de sana yardım edeyim canım." Diyerek beni sabırsızca içeri itekleyen Eda'ya gözlerimi devirdim. Fazla abartıyordu. Sonunda Pamir'i katil edecekti.
"Ayy, deli olacak ağabeyim," diye heyecanla şakıdığında ters ters baktım.
"Fazla abartmıyor musun?" dediğimde sinsice sırıttı. Yav bu kız iflah olmayacaktı.
"Senden hoşlanıyor, neden anlamıyorsun ki? Ben sadece duygularını anlamasında yardımcı oluyorum" dediğinde bir kez daha gözlerimi devirdim. Benden hoşlanmıyordu ki. Tamam aramızda çekim vardı, ilgisini de çekebilirdim. Ama hoşlanma, aşk pek inanasım gelmiyor."Güzel Eda ağabeyin benden hoşlanmıyor" cümlemi tamamlama izin vermeyerek kurduğu cümle beni dumura uğratmıştı.
"Haklısın, hoşlanmıyor, sana aşık aşık," dediğinde şokla açılan gözlerime ağzım da eşlik etmişti.
"Edaaa" diye cırladım sonunda. Kaç gündür her konuştuğumuzda konu bir şekilde Pamir'e dokunuyordu, ve ben artık sıkılıyordum.
"Ne cırlıyorsun bee, kulaklarıma acı bari" diye sitem ettiğinde gardım hemen inmişti. Fazla tatlıydı karşımda duran kıvırcık afet.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güz Çiçeği (Tamamlandı🦋)
General FictionHayatın yollarını kesiştirdiği insanlar birlikte tüm yaşananlara rağmen mücadele edecek, mutlu olmağı öğreneceklerdi. Pamir Karabulut: hayatın sert darbelerini defalarca yemiş yaralı bir adam. Fatih Karabulut: Pamir'in yeğeni, küçük omuzlarında hunh...