Duyuru

2.4K 111 60
                                    

Herkese merhaba. Öncelikle özel bölüm sananlardan özür diliyorum.

Bugün buraya yeni heyecanımı, yeni maceramı sizlerle paylaşmaya geldim.

Evet, yeni bir kurguyla karşınızdayım. Çok nahif bir aşk hikayesi olacak. Alışmışlığın dışında, çok aşık ve merhametli bir adam okuyacağız hep birlikte.

Eğer siz de yeni heyecanımıza ortak olmak isterseniz, profilimden ve ya panomdan Dilem'e ulaşabilirsiniz.

Şimdi okumanız için tanıtımı buraya ekliyorum :

🌾

Bakışlarımı dolu dolu olan gözleri, titreyen kirpikleri, kavislenmiş kaşlarıyla kalbimin en özel kuytusunu yıllardır varlığıyla doldurduğundan birhaber kadından ayıramıyordum. Gözünden damlayan tek damla yanakları boyunca süzülerek pembemsi dudaklarına ulaştığında baş parmağımı kaldırarak kurumuş dudaklarını ıslatan o tek damlayı, parmak ucuma hapsetmiştim.

"Mirza," titreyen sesinin kulaklarıma dolmasıyla derince iç çekmiştim. Onu böyle gördükce, içimde başlayan yangınlar canımı yakıyordu.
"Yük olmak istemiyorum sana, zaten doktor geçici bir durum olduğunu, ameliyat sonrası tekrar görebileceğimi söyledi. Kendi evime götürürsün beni, bir tane yardımcı da ayarlarsak sorun kalmayacak." aldığı nefesi bile titriyordu. Ama bilmediği çok şey vardı. Bilmiyordu ki, o bana asla yük olmazdı. Bilmiyordu ki, ondan gelen her şey benim başımın, gözümün üstüneydi.

Kabullenmiş gibi gözükmeye çalışsa da, içinde kopan fırtınaları saklamak istese de, çok zorlandığını görüyordum. Ama, elim kolum bağlı, onun için hiç bir şey yapamamak tam kalbimin üzerine sert bir tekme yemişim gibi hissetmeme neden oluyordu.

"Leyal," dedim içimde alevlenen bir sürü kor eşliğinde parmaklarımı yanağına çıkarmış, yumuşacık tenine kavuşturmuştum parmak uçlarımı.
"Konuşma böyle güzelim, sen bana yük olmazsın. O yüzden itiraz kabul etmiyorum." dediğimde bir süre duraksadıktan sonra elini kaldırmış, yanağında duran elimi kavrayarak indirmişti. Ama tutuşunu bırakmamıştı.

"Ama," diye itiraz nidalarına başlamak istediğinde, buna izin vermemiş, parmağımı dudakları üzerine iliştirerek konuşmasına engel olmuştum.

"Aması yok. Sen bizim canımızsın, Ahsen'in de, benim de yalnız kalmana izin vermeyeceğimizi çok iyi biliyorsun. O yüzden, kendini yorma."  parmağımı usulca dudaklarından uzaklaştırdığımda bir süre öylece gözlerini sabitlemişti üzerimde. Ela rengi gözleri şu an karanlığa hapsolsa da, gözlerimi bir an bile olsun üzerinden ayırmadığımı hissediyordu.

"İyi ki varsınız." diyerek önce elleriyle omuzlarımı bulmuş, ardından bedenini bedenime yaklaştırarak narin kollarını boynuma dolamıştı. Çiçek gibi kokusu burnuma dolduğunda kollarımla ince belini sarmış, kokusunun etkisiyle gözlerimi kapatmıştım.

"Sen de iyi ki varsın." iyi ki vardı. Dünyamın temel taşı olan bu küçük kadın iyi ki vardı...

Seveceğinizden emin olduğum bu kurguma desteklerinizi beklerim.

Sağlıcakla kalın:) Dilem'de görüşmek üzere🌼

Güz Çiçeği (Tamamlandı🦋)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin