~Bölüm:30~

6K 484 156
                                    

Medya: Eda❤Barkın Arıkan
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

🦋
••••

*Sen dünyaya sürgün bir meleksin ve ben seni o kadar çok seveceğim ki bir daha cennetine geri dönmek istemeyeceksin...
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Eda'dan:
••••••••••••••

Yüzümde, saçlarımda dolaşan parmakları hissediyordum ama göz kapaklarımı kaldıramıyordum bir türlü. Sanki açılmamak üzere yemin etmiş gibiydiler.

Elmacık kemiğimi parmağının tersiyle okşadıktan sonra dudaklarını bastırmış, derince bir öpücük bırakmıştı. Daha sonra dudaklarının rotası göz kapaklarıma kaymış, gözlerim de öpücüklerinden nasibini almıştı.

İki kaşımın ortasına konan dudakları burnum boyunca aşağı doğru hareket ederek burnumun ucuna bir öpücük kondurmuş, sonraysa işine devam ederek yine aşağı kayan dudakları dudaklarımla buluşmuştu.

Öpmeden öylece bekleyen adamın bir eliyse kıvırcık saçlarımın arasına dalmıştı. Dayanamadım ve dudaklarının arasına güldüğümde, uyandığımı anlamış olacak ki, beni çok başka diyarlara götüren öpüşünü başlatmıştı. Anında karşılık veren dudaklarım tamamen uykumun açılmasına da neden olmuştu.

Tutkuyla harmanlanmış günaydın öpücüğü beni hunharca dağıttıktan sonra bitmiş, dudakları çeneme doğru yol almıştı. Çeneme bastırdığı dudaklarının hediye ettiği öpücük içimi titreten türdendi.

"Günaydın" diyerek mırıldandığımda sesim henüz uyku mahmurluğundan açılmamıştı.

"Günaydın güzel karım" gülümseyerek bakan adam dirseğinden destek alarak yatakta doğrulmuş, saçlarımı parmağına dolayarak bana bakıyordu.

"Saat kaç?" diye sordum kendime gelmeye çalışarak, ne de çok uykum vardı ya.

"Sekiz buçuk" dediğinde gözlerim fal taşı misali açılmıştı. Biz normalde 9 da iş yerinde oluyorduk, ve ben hala yataktaydım. Barkın'a baktığımda takım elbisesini giymiş, hazırdı. Üstelik buram buram parfüm kokuyordu.

"Beni neden uyandırmadın?" dedim kaşlarımı çatarak.

"Güzelim, kaç kez denedim, uyanmadın ki, en son çareyi öpücüklerde gördüm," sona doğru alaylı çıkan sesi sinirlenmeme sebep olmuştu. Ama kahretsin ki hala uykum vardı.

"Ay ben toplantıya da yetişemem şimdi," yatakta doğrularak sitem ettiğimde gülümsemişti.

"Olsun canım, biz hallederiz." Dediğinde burnumun ucuna öpücük kondurmuştu.

"Hadi inelim kahvaltı hazır, sonra ben çıkacağım" dediğinde teklif bana çok cazip gelmişti. Zira açlıktan olsa gerek midem kasılıyordu.

Başımı sallayarak ben de dudaklarımı çenesine bastırarak öpücük kondurmuş, elimle kirli sakallarla çevrelenmiş yanaklarını sevdikten sonra yataktan kalkmıştım. Kalktığım gibi de doğruca banyoya ilerlemiştim.

İhtiyaçlarımı giderdikten sonra musluğu açmış el yüzümü yıkamış, sonraysa dişlerimi fırçalamıştım. Başımı kaldırarak aynada görüntüme baktığımda korkmadım desem yalan olur. Zaten kıvırcık olan saçlarım bir de bir birine karışınca ortaya çıkan görüntüyü hayal etmek bile istemezsiniz. Yüzümü buruşturarak yorgun gözüken suratımı inceledim bu kez de. Evet, yaklaşık bir haftadır kendimi hiç olmadığım kadar yorgun ve uykusuz hissediyordum.

Güz Çiçeği (Tamamlandı🦋)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin