~Bölüm:19~

7.6K 600 149
                                    

Medya: Kutsi & Zara - Aşıklar şehri🎀
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

🦋
••••

*Sen yıldızlara bakmayı seviyorsun ben de sana. Çünkü sen benim karanlığımı aydınlatan en güçlü ışık kaynağısın...
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Eda'dan:
••••••••••••

Eğer gerçekten mutluluk denilen kavram varsa bu dünyada ben bugün çok mutluydum. Yani öyle olmam gerekiyordu. Bugün benim düğün günümdü, kaç yıldır sevdiğim adama tamamen kavuşacaktım... Seviyordum Barkın'ı, çok seviyordum hem de, hislerimiz karşılıklıydı da...

Çok mutlu olmam gerekiyordu şu an, her kızın hayali olan beyaz gelinliği sevdiğim, bir ömür yaşamak istediğim adam için giyiniyordum çünkü.

Fakat içimde kocaman bir boşluk vardı ki hiçbir güç dolduramıyordu o boşluğu sevgisiyle.
Dolduramazdı da asla, o boşlukta anne özlemi, baba hasreti vardı. O boşlukta büyük ağabeyimin vakitsiz gidişine yanan kız çocuğu vardı. Yaralarını kendisi saran, her kese mutlu olduğunu gösteren fakat içinde yedi kat derininden yakan acılar barındıran bir kız çocuğuydum ben. Hep gülen, fakat içi kan ağlayan kız çocuğu. Her kesi neşesiyle güldüren, kendisi içten bir şekilde asla gülemeyen kız çocuğu...

İçimdeki kız çocuğu usul usul akıtıyordu gözyaşlarını, dışımda düğününe hazırlanan kızın tamamen aksine.

Ne de çok isterdim onların da yanımda olarak, şu en mutlu günümün şahidi olmalarını...

Anneme yeni gelinim diye nazlanmayı, nikah masasına babamın kollarında gitmeyi, Yiğit ağabeyimin alınıma öpücük kondurarak hayır dua vermesini, Melek yengemin şakalarıyla günümün daha da şenlenmesini ne de çok isterdim.

Aniden çalan kapının sesi toparlanmama neden olmuştu. Akan gözyaşlarımı silerek, titrek bir nefes koy verdim odamın sessizliğine.

"Girin," dediğimde kapı usulca açıldı, ve gördüğüm tanıdık yüzler gülümsememe neden oldu.

"Ay sen oturuyor musun hala. Yeni gelin adayısın ya" cırlayarak konuşan Gamze'ye gözlerimi devirmiştim. Evet, sabahın köründen uyanarak Gamze ve Lalin'i aramış düğün için burada beraber hazırlanmaya çağırmıştım. Hem bana yardım ederler, hem de kendileri hazırlanırlar diye düşünmüştüm.

"Gamzeciğim, daha kuaför gelmedi, birazdan gelecek. O zaman başlarız" dedim sevecen bir ses tonuyla.

"Ee nasılsınız bakalım?" sıradan bir günmüş gibi sorduğum soruya ikisi de gözlerini pörtletti.

"Eda, canım ateşin mi var senin? Bu ne sakinlik yav. Kızım biraz heyecanlansana" elini alınıma dokundurmayı da ihmal etmeyen Lalin'in sitemine omuz silkerek cevap vermiştim. Heyecanlıydım aslında, sadece bir yanı mutlu, bir buruk olduğum için boşlukta yuvarlanır gibi bir hisse kapılmıştım.

"Eda hanım, özel kuaförünüz Çisem hanım geldi." Diyerek odaya giren Burçin artık hazırlıklara başlamam gerektiğinin habercisi olmuştu.

"Tamam, canım gelsin," dediğimde Burçin başını sallayarak odadan çıkmıştı...

Böylelikle de zaman hızla akmaya başlamış ve biz hazırlanmıştık.
Kıvırcık olan saçlarımı dağınık topuz yaptırarak taçla süslendirmiştim.
Açık tonlar kullanarak yaptırdığım gelin makyajı yüzüme çok yakışmıştı.

Güz Çiçeği (Tamamlandı🦋)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin