~Bölüm:24~

6.7K 552 121
                                    

Medya: Can Ozan ~ Aşk💫
••••••••••••••••••••••••••••••••••

🦋
••••

*Bir yol var bildiğim; sonsuzluğa giden, senden geçiyor.
Bir ışık var gördüğüm; aydınlatan geceyi, senden geliyor...
(Ümit Yaşar Oğuzcan)
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Lalin'den:
••••••••••••••

Sabah gözlerimi kocaman bir huzurla açmıştım. Zira annemin gitmesinden sonra geçen bu bir hafta da çok yoğun olmuştu işlerim, o yüzden yoruluyordum. Aynı şekilde Pamir de şirkette çalışıyordu diye, çok az görmüştük birbirimizi. Kazandıkları ihalenin yapım prosödürü başladığı için çok yoğun olmuştu şu bir hafta da. Aynı şekilde Gamze de çok çalışıyordu.

Bugünse benim sadece bir danışanım olacağı için, onu uğurladıktan sonra sevdiğim adama sürpriz yapmak için şirkete gitmeyi düşünüyordum. Ayrıca doğru düzgün bilmiyordum bile hem sevgilimin hem de en yakın arkadaşımın çalıştığı yeri, gidip görmek istiyordum haliyle.

Annemse bir hafta oluyordu artık İzmir'deydi. Sık sık arayarak halini soruyordum. Orada Betül halam, lise son sınıf öğrencileri olan ikiz kuzenlerim Arda ve Alya, halamın eşi Faruk amcalarla kalıyordu. İyi geliyordu oralar ona, her şeyden önce babama yakındı. O bile onun iyi hissetmesine yetiyordu. O yüzden onu sıkmıyor, ne zaman gelmek istiyorsa kendisinin belirtmesini istiyordum. Zaten halamlarda annemi çok severlerdi ve gitmesini de istemiyorlardı. Vakit bulunca ben de yanlarına uğramayı düşünüyordum zaten. Her şeyden önce babamı ziyaret etmeliydim...

Fazla vakit kaybetmeden düşüncelerimden arınarak yataktan kalktım ve artık alışık olduğum basitlikle yatağımı toparladım.

Banyoda kısa bir duşun ardından saçlarımı da düzleştirmiştim. Zira belime kadar uzun olan saçlarımı düzleştirince daha güzel ve daha uzun gözüküyordu.

Banyodan çıktıktan sonraysa kıyafet kombinlemek için dolabın önünde olan yerimi almıştım. Birkaç dakika bluzlarıma ve kot pantolonlarıma bakındıktan sonra seçimimi yapmıştım. Mavi kot pantolonumun üzerine, bebek mavisi tek omuz triko bluzumu kombinlemiştim. Siyah çanta ve yine siyah kalın topuklu ayakkabılarımı da giyinince hazırdım. Aynanın karşısına geçtiğimde hafif tonlar kullanarak abartıya kaçmadan makyajımı da yapmıştım.

Odadan çıktığım gibi mutfağa gelmiştim. Masada yalnız oturan Ayfer halayı görünce pek şaşırmamıştım. Zira Gamze gitmiş olmalıydı.

"Günaydın, halacığım" dedim neşeli sesimle. O da kocaman gülümsemişti.

"Günaydın güzelim" demişti bana güzel miydim değil miydim bilmiyorum ama Ayfer hala beni tanıdığı ilk günden güzelliğime övgüler yağdırırdı. Bazen hatta Gamze bile kıskançlık ederek halasına takılıyordu.

Ben de ona gülümseyince, çayımı doldurdum ve sabah kahvaltılarında vazgeçilmez olan vişne reçeli tabağını önüme çektim kabarık iştahımla. Sabahları yemek yemeyi sevmeyen ben, ev yapımı vişne reçeli görünce yelkenleri suya indiriyordum. Bunu da Ayfer hala yapmıştı ve çok lezzetliydi.

"Yavrum yavaş ye, boğulacaksın" diye bana takılan Ayfer halaya omuz silkerek yemeğe devam ettim. Sık sık lezizliğiyle ilgili iltifatlar ederek dilimi dudaklarım üzerinde gezdiriyordum.

Güz Çiçeği (Tamamlandı🦋)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin