Medya: Eylem Aktaş: Yüreğimden tut💫
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••🦋
••••*Dünyanın yükünü yazsalar payıma
Dost düşman bir olup çıksa da yoluma
Vazgeçmem senden yine de
Ben aşkla yürürüm ateşe
Yeter ki sen ellerimden tut
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••Lalin'den:
••••••••••••••Sabah gözlerimi kocaman gülümsemeyle açmıştım. Uzun aradan sonra kendimi ilk kez bu kadar mutlu hissediyordum.
Dün yaşadıklarımız aklıma geldikçe gülümsemem büyüyordu. Sevdiğim adam da beni seviyordu, bundan daha güzel ne olabilirdi ki? Dün gece gördüğüm aşık Pamir beni kendine bir kez daha aşık etmişti resmen. Yüzyıl düşünsem Pamir Karabulut'un içinden aşk şairi bir adam çıkacağı aklıma gelmezdi...
Yüzümde oluşan kocaman gülümsemeyi silmeden yatağımdan kalkarak saate baktığımda, saatin daha altı buçuk olduğunu görmüştüm. Daha zamanım olduğu için yavaş yavaş hazırlanmaya başlamıştım. Bugün işe beni sevdiğim adam götürecekti. Kendimi liseli ergenlerden farksız hissediyordum yav.
Yatağımı topladıktan sonra banyoya geçmiştim. Kısa bir duşun ardından saçlarıma da fön çekmeyi ihmal etmemiştim. Banyoda olan işlerim bittiğinde üzerimi giyinmek için dolabın önünde kuruldum.
Pudra renkte dizlerimin tam üzerinde biten kalem eteğimle kalın askılı göbeğimi hafif açıkta bırakan beyaz bluzumun altına pudra renkli çokta yüksek olmayan taban topuklu ayakkabılarımı kombinlemiştim. Çanta olarak beyaz çantamı tercih etmiştim. Fön çektiğim saçlarımı salık bıraktıktan sonra pudra rengine yakışan açık tonlarda makyajımı da yapınca hazırdım. Portakal, limon kokusunun çiçek kokularıyla karıştığı parfümümü de sıktıktan sonra odadan çıkmıştım.
Annem ne yapıyor diye odasına geçtiğimde uyandığını, fakat hâlâ pijamalarıyla yatağında öylece oturduğunu gördüğümde kaşlarım çatılmıştı. Bir sorun mu acaba? Diye düşünmeden edememiştim.
"Günaydın, annem" diyerek yatağının yanında olan boşluğa oturduğumda yanağına öpücük kondurmayı da ihmal etmemiştim.
"Günaydın, güzel kızım" diyen annem gülümsemeye çalışsa da başarılı olamıyordu.
"Durgun gözüküyorsun cennet kokulum, bir sorun mu var?" dedim yumuşacık ses tonumla, annemin mis gibi kokusunu içim çekerek.
"Yok güzelim, bir sorun. Sadece İzmir'e halanlara gitmek istiyorum bir kaç günlüğe," boğuk sesiyle, dolu dolu olan gözlerle söyledikleri bende deprem etkisi yaratmıştı. Annem babamın mezarına gitmek istiyordu. Fakat dile getiremiyordu. Anında dolu dolu olmuştu gözlerim.
"Tamam, istediğin zaman alalım bilet git sen, ben de bir hafta sonu gelirim sonra beraber döneriz" dediğimde sevinmişti. Ah be baba mezar lafını bile kullanamıyoruz senin için. Öyle bir yaktın ki içimizi.
"Çok güzel olur kızım. Gideriz" dediğinde bu ortamda biraz daha kalırsam hüngür hüngür ağlayacağımı anlamıştım. Ayrıca vakit de yaklaşıyordu Pamir gelmiştir şimdiye.
"Ben gidiyorum işe, hoşça kalın" aynı şekilde cevabımı alınca yanağına öpücük kondurarak odadan çıkmıştım...
Bahçenin kapısını açarak dışarı çıktığımda Pamir'in arabasına yaslanarak beni beklediğini görmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güz Çiçeği (Tamamlandı🦋)
General FictionHayatın yollarını kesiştirdiği insanlar birlikte tüm yaşananlara rağmen mücadele edecek, mutlu olmağı öğreneceklerdi. Pamir Karabulut: hayatın sert darbelerini defalarca yemiş yaralı bir adam. Fatih Karabulut: Pamir'in yeğeni, küçük omuzlarında hunh...