Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SAYEZEN
Çetük Şehri
Gece
"Birazdan burası ateşin kaynayacak Saye. Hızlı düşün." Ahzem karanlığın içinde konuştu.
Kadının tek yaptığı buydu oysaki. Düşünmek. Nereye gidebilirler, nereye saklanabilirler sorularına cevaplar arıyordu zihni. Çetük'ü bilirdi. Ama kaybolabilmek için daha fazla derinlere dalmalıydı.
"Ah şu an kezire asla hayır demezdim," diye yakındı Zeir. Atı Fırtına'nın üzerindeki eyere başını yaslamış olduğu yerde sallanıyordu. Tam olarak ayılmak gibi bir planı görünürde yoktu.
Kezir.
Saye aniden kafasını kaldırıp siyahı bölen kırmızı gözleri aradı. Ahzem hemen ötede sessizliği dinleyerek hem kendi hem de Saye'nin balzeninin yularlarını yakalamış sabırla kadını bekliyordu. Saye'nin gözüne adamın ne ara taktığını anlamadığı demir bileklikleri ilişti. Hazırlanıyordu.
"Haritanı çıkar," diye emretti kadın ona doğru yürürken. Adam ikiletmeden gece ile bütünleşmiş siyah atın heybesini karıştırmaya başladı. Fazla vaktini almadan eline geçirdiği kağıt parçasını özenle açmaya girişti.
"İndir biraz. Göremiyorum." Kadın sessizce yakardı. Ahzem uzun kollarının da desteğiyle haritayı neredeyse beline kadar indirip Saye'nin çekiştirdiği tarafı sakince bıraktı.
"Sakin ol Saye," dedi adam usulca. "Heyecanının aklını ele geçirmesine izin verme." Cadının gözleri Ahzem'in telaşsız hislerini görmüş hem bedenen hem de aklen savaşa hazırlandığını anlamıştı. Endişeli değildi tümenbaşı ama hafif bir korku kırıntısı göğsüne düşmüştü. Bu korkunun adamın kendisi için değil de yanında getirmek zorunda bırakıldığı yoldaşları için olduğunu düşündü.
Belki de fazla duygusal yaklaşıyordu Saye.
Ahzem sağ elini kaldırıp parmak ucunda ufak bir ışık yaktı daha sonra da elini göğsüne getirip kendi bedeni ve atı arasında ışığı gizlemeye çalıştı. Saye için yanan ışık fazla değildi ama kadının önündeki kalın kağıda işlenmiş şekiller anlam kazandı.
"Biz şimdi buradayız." Haritanın ortasındaki şehri gösterdi kadın. Daha yolun yarısındaydılar. "Çetük'den sonra tepeler ordan daha kuzeyde de bildiğiniz gibi dağlar var. Bizi ise burada ve güneyde arıyorlar. Ilgar henüz gelmediğine göre Peçelilerin peşinde olmalı."
"Biri burada ama," diye sözünü kesti Ahzem.
"O biri bizim için tehlike oluşturmuyor." Adamın değişen hislerinin gevşediğini hissetti. "Dediğin gibi kuzeye gideceğiz Ahzem. Saklanmak için en uygun yerler orada." Harita tüm ülkeyi içerdiği için detaylı değildi bu yüzden kahverengi kısımlar üzerinde üşümüş parmaklarını gezdirdi. "Babamın evi buranın ilerisinde tepelerin arasındaki küçük bir köyde."
