39 - Çözümlemeler

266 33 93
                                    

HASNA

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

HASNA

Balavar Eyaleti

Karaboy Şehri

İkindi

Sırakla'dan ayrılalı kaç gün olduğuna dair birkaç tahmini vardı ama birbirine benzeyen günleri takip etmekte zorlandığı için sayıdan emin değildi Hasna. Genelde gündüzleri dinleniyor, geceleri ise karanlığı ve sessizliği fırsat bilerek hareket halinde oluyorlardı. En azından kırsalda takip ettikleri plan buydu.

Balavar, İtah kadar şehirleşmediği için saklanmak konusunda çok fazla zorluk yaşamamışlardı. Avcı, ablasının tüm sızlanmalarına ve itirazlarına rağmen onu gözardı edip ikili için usta bir rehber olmuştu. Harika üzüm bağlarından, rengarenk bostanlardan, ilkbaharın bebekleri olan lale bahçelerinden geçmişlerdi. Kızılçam ormanlarının kapladığı sıradağlardan açılan geçitlerle kuzeye doğru rahatça yol almak istemişlerdi fakat geçit başlarına dikilen kollukçular bu durumu imkansız hale getirmişti. Dağı aşmak tek çareye düşerken Serbevne yıllardır yönettiği bu ülkeyi daha da yakından tanıma fırsatı yakalamıştı. İnşa edilmesine izin verdiği bir şarap fabrikasının yanından geçerken gururla gülümsemişti. Aynı gururu küle dönmüş bir köyün yamacında geçerken göstermemişti. Pek fazla insanla karşılaşmamış olmaları işine geliyordu büyük ihtimalle.

Sırakla'dan çok da uzakta olmayan Karaboy şehrine gelmişlerdi. Daha iç bölgelerde olduğu için hava biraz serindi fakat baharın tende bıraktığı tazelik eksik değildi. Hasna başlığını düzeltip çevreye bakınmaya başladı.

Fazla açıktaydılar şimdi. Avcı Hatun'un yardımıyla bomboş çayırlarda saklanmayı başarmışlardı fakat yolun getirdiği seçenekler fazla kısıtlıydı. Ya çok daha güneye inip işkenceyi uzatacaklardı ya da büyük bir tehlikeyi göze alıp yarayı dağlayacaklardı. Oy birliği ile ikinci seçenekte karar kıldılar. Şehrin etrafından dolanmayıp ortasından geçerek en kısa yolu seçmişlerdi. Hasna'nın bulduğu yardımın da bu seçim üzerinde büyük etkisi vardı tabii.

Şehir merkezi şanslarına kalabalıktı. Fazla göze batmalarının mümkün olmayacağını düşündü Hasna. Avcı'nın bu şehirle ilgili tecrübesi çok uzun yıllar öncesine dayandığından hafızası şehrin gelişen mimarisi için yetersiz kalmıştı. Bu yüzden sokaklarda biraz kör ilerleyip giderek artan kalabalığı takip etmişlerdi.

Ateşinler, taşıdıkları silahların üzerlerini kalın örtülerle örtüp atlarından indikten sonra sanki sonsuzluğa doğru uzanan geniş bir caddeye girdiler. Bir kumaş pazarındaydılar.

Çoğunluğu kadından oluşan insan ve ateşin seli yaklaşık yirmi adım mesafe arayla açılan tezgahların arasından akıyordu. Yanyana nizamla dizilmiş tahta sergilerin üzeri her zevke hitap edecek veya her cebe girebilecek kumaş türleriyle doluydu. Sıcaktan etkilenmeyen ateşinlerin severek giydikleri deriler, kahverengi süetler, kadınlarının bayıldığı kadife kumaşlar çarptı gözüne.

YILAN YÜREKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin