TAZ
Ezahir Ormanı
Mesa Köyü
Her zaman yaptığı gibi, gökyüzünü izleyebilmek için uzun gövdeli ağaçları arkasında bırakarak kanatlarını savurmaya başladı Taz. Gecenin geç bir vaktiydi. Tüm köyün rahat yataklarında, kanatlarının içinde kıvrılarak uyuduğunu düşündü. Kendi ise burada, ayaklarının altındaki topraktan ayrılarak göğe yükseliyordu. Bir anda tanıdık bir ses duydu.
"Taz, yerde kal bu gece. Biliyorsun ben yukarı gelemiyorum." Konuşan Yeşil Adam'dı. Aşağı doğru bakınca adamın yeşil suratında, soluk dudaklarını çirkin ama ikna edici bir gülümsemeyle ayırdığını gördü. Taz her zaman bu uzun dişleri ilginç bulmuştu. Kendi hayal gücünün böyle bir mahluk doğurabileceğini hiç düşünmezdi. Acaba daha neler neler gizliydi?
"Tamam," dedi ve kanatlarının hızını kesip yavaşlayarak parmak uçları tekrar toprakla buluştu. Yeşil Adam genelde bu tarz şeyler istemezdi kendisinden. İsteklerinin hep bir mahiyeti olur, eğer yapmaz ise onun yaptığı büyük plana ihanet etmiş olurdu. Şimdi ise keyfiydi, sanki adam yalnız kalmak istememişti. Bu duyguyu çok iyi bilen Taz, adamdan çok kendisi için üzülmüştü.
"Yıldızları izlemek istiyorum ama," dedi sıkıntıyla. Yıldızlara doğru yükselmemişti fakat yine de onlara bakmak istiyordu. Sonbaharın ılık bir rüzgarı çıplak göğsünü yaladı. Hırkasının önünü elleriyle kapatıp, kollarını göğsünde birleştirdi.
"Köyün aşağısındaki açıklığa gidebiliriz," diye öneride bulundu Yeşil Adam. Taz başını sallayıp öne geçti. Her zaman yaptığı gibi ağaçların dallarından kopardığı meyvelerle karnını doyurmaya başlamıştı.
"Güzel bir gece," diye konuştu yanında yürüyen, sohbeti başlatmaya çalışıyor gibiydi.
"Evet öyle." Taz dolu ağzıyla, homurdandı. İncirin şekeri dilinin üzerinde tarifsiz bir lezzet bırakmıştı.
"Ne zamandır birbirimizi tanıyoruz Taz?" diye bir soru yöneltti adam, Taz hiç beklemiyordu. Saçının örgüsünü arkasına atıp, artık önüne geçmiş olan Yeşil Adam'a baktı.
"Bilmem," dedi, gerçekten de bir fikri yoktu.
"Düşün Taz." Adam altın gözlerini kısıp ona döndü. Çizgi şeklindeki gözbebekleri gecenin karanlığında büyümüştü.
Taz, şekerlenmiş parmaklarını yalamaya başladı. Bir yandan da sanki çok ciddi bir şeyi kafasında tartıyormuş gibi dudaklarını büzdü. Bir cevap arıyormuş gibi görünüyordu ama zihnini o kadar meşgul etmesi düşünülemezdi. Yeşil Adam gözlerini devirerek önüne döndü.
"Siz perilerin bu tembelliği beni artık yormaya başladı," dedi alnını ovuştururken.
"Annem gittiğinde," dedi Taz hiç yoktan. Yeşil Adam ona hızla döndü, bir kaşını kaldırmış şüpheyle Taz'ı süzüyordu. Kafasını her çevirdiğinde uzun kulaklarındaki altın küpeler sallanıyordu. Annesi gittiğinde düştüğü yalnızlıktan kurtulmak için bu adamı uydurmuştu. Hem kendisini bu yalnızlığa hapsetmiş hem de Yeşil Adam ile beraber bir kilit yapmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILAN YÜREK
FantasiWATTYS 2021 FANTASTİK KAZANANI .•▪︎°☆°▪︎•. Marseha, ateşle yıkanmış bir ülke. Ahzem; sırların sahibi, yüreğinde taşıdığı yükün öldüremediği bir tümenbaşı. Zeir; hüznü öfkesinde saklı olan, sanatın ve içk...