Önceki Bölümden Kesit:
Beni rahat bırak. Lütfen beni yok etme!" diye bağırmaya başladı. Tamamen parçalara ayrılıp yok olmadan önce kızdan duyduğu son sözler şunlardı: "Sınav süresi '3 saat 37 dakika', katılımcı ismi 'Korkulan_Yargı012', başarı durumu 'Geçti', katılımcı Gerçek Dünya'ya gönderiliyor. Diğer Dünya bağlantısı kesiliyor.
-----------------------------
Başı ağrıyordu, midesi bulanıyordu. Neredeydi? Sesler duymaya başladı. "Bu iş de bitti. Sonunda..." "Hadi kaldırın şunu da gidelim..." Bu konuşanlar kimdi?
Gözlerini aralamasına rağmen bulanık bir insan figürü dışında hiçbir şey göremiyordu. Etraf çok parlaktı. Eliyle gözünü korumak istedi. Yapamadı. Eli bağlıydı. Biraz daha zorladı. " Lütfen sakin olun, son kontrollerden sonra sizi bırakacağız." "Sen kimsin" diye sormak istedi ama yapabildiği tek şey dudağını aralamak oldu. Sakince yatmaya karar verdi.
Daha ne kadar yatacaktı? Sanki saatlerdir buradaydı. İlk baştaki yorgunluk ve baş ağrısının geçmesiyle birlikte artık midesi de bulanmıyordu. Gözlerini tekrar açtı. Hala biraz bulanıktı ama kendisiyle konuşanın kim olduğunu görebiliyordu. Bu kız, az önceki kıza benziyordu...
Vücudu baştan aşağıya sanki ani soğuğa maruz kalmış gibi titremeye başladı. "Beklediğini için teşekkürler efendim, psikolojik ve fiziksel sağlığınız gayet iyi durumda. Artık gidebilirsiniz." Bir anda ellerinin çözüldüğünü hissetti. Yattığı yerde doğruldu ardından sanki her şey hakkında bir açıklama beklermişçesine kızın suratına baktı. Olabildiğince soğukkanlı olmaya çalışıyordu ama hala gizliden gizliye o kızdan korkmaktaydı.
Sanki aklını okumuşçasına "Efendim, daha önce de söylediğim gibi, ben bu şirkette yani K.A.İ.A.B. da İşçi Seviyesi Belirleme Sınavı'nı uygulamakla görevli bir personelim. Birçok sorunuz olduğunu yüzünüzden anlayabiliyorum. Merak etmeyin. Sadece az önce yaptığımız sınav için geçici olarak hafızanıza erişim engeli koyduk. Bir süre sonra aklınızda en ufak bir soru kırıntısı bile kalmayacağından emin olabilirsiniz." Bu ismi bir yerden hatırlıyordu. Sanki çocukluğunda defalarca kez girdiği ama her seferinde mezuna kalığı üniversite sınavı gibi bir şeydi bu.
Bunları neden veya nasıl bildiğini bilmese bile kızın sözlerine güvenmeye karar verdi. Belki de herhangi bir seçim hakkı olmadığını biliyordu. Yavaşça ayağa kalktı. Hala biraz sendeliyordu ama kendi başına yürüyebilecek kadar düzelmişti. "Yardım ister misiniz?" diye soran kıza başını sallayarak odadan çıktı.
Onlarca metre uzunluğundaki bir koridorda buldu kendini. Bir sürü insan oradan oraya yürüyor, bazılarıysa koşuşturuyordu. Gördüklerine anlam vermeye çalışırken yanına gelen adamın sorusunu duymamıştı bile. Adam sorusunu tekrarladı. "Lütfen önden buyurun efendim." Yavaşça adamın eliyle gösterdiği yöne doğru ilerlemeye başladı. Aklındaki tüm sorular silinmişti. Biri hariç:"Neredeyim ben?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diğer Dünya
Ação"Hata yapmaktan korkma." derdi büyüklerimiz. Ama tuhaftır ki her şey bir hatayla başladı. Küçük bir hatayla... Oyunun yapay zekası hatalı yapıldığı için artık doğru düzgün çalışmıyor. Hatta oyunun içinde ölen bir insanı gerçek hayatta da öldürebiliy...