Önceki Bölümden Kesit:
Umarım bu insanlığa faydalı olur. İşte benim ve tarihteki en büyük dahilerin sahip olduğu en büyük mirasımız.
Size güveniyorum. Artık savaş olmasın.
----------------
"Bunu bulduktan hemen sonra-" "Dorpi, yarım saattir bekliyoruz. Gelip binin şu arabaya artık." dedi Cessi. "Abi!" "Sus! Ne diyeceğin umurumda değil. Sadece çeneni kapa ve şu lanet arabaya bin. Hey, sen de boş boş bekleme moruk. Bin de gidelim artık." "Abi, dedeme moruk demeyi bırak demişti-" "Önemli değil, Dorpi. Herkes çevresindekileri kendisi gibi sanır." "Evet, sonunda bir moruk olduğunu kabul etti- Bir dakika, az önce bana moruk mu dedin?" "Sadece anlayana söyledim." dedi Kortis kıkırdayarak. Tabi ki onun kıkırdamaları Dorpi'nin kahkahalarından ötürü duyulmamaktaydı.
"Her neyse, sizinle harcayacak kadar değersiz vaktim yok benim!" diyerek dışarı çıktı Cessi. Dorpi'nin gülmesi yeni yeni geçiyordu. "Sen onu boş ver dede. Ben eve gidince sana her şeyi anlatırım. Hadi gel gidelim." dedi. Kortis yavaş yavaş alışıyordu. Hala hafızası yerine gelmese de...
Arabaya bindiklerinden beri Kortis, şoför koltuğunda oturan ve oğlu olan kişinin taştan farksız bir şekilde durduğunu fark etti. İlk başta arabaya bindiğinde onunla bir sohbet başlatıp oğlunu tanımayı planlamıştı ama bu şekilde soğuk bakan biriyle konuşmak gerçekten zordu. Ortamda bulunan bu soğuk ve gergin havanın farkında olmayan tek kişi Dorpi'ydi. Tek yaptığı son model telefonundan oyun oynamaktı ki bunu bile becermiyordu. Çünkü bu gergin ortam onun oyunu kaybetmesinden dolayı hissettiği öfkeyle bağırması sayesinde ısınmaya başlamıştı.
"Baba, beni şurada bırakıver, arkadaşlarla gezcez." dedi Cessi. Babası tek bir kelime bile etmeden kaldırıma yanaştı. Cessi iner inmez yoluna devam etti. Oğlunun neden bu kadar soğuk davrandığını anlayamayan Kortis, bir sohbet başlatmanın en iyi yol olduğuna karar verdi. "Bildiğin gibi hafızamı geçici süreliğine kaybettim. Mümkünse bana kendini tanıtır mısın? Belki hafızamın geri gelmesinde yardımı dokunur. Birkaç saniye durakladıktan sonra "Umarım geri gelmez." diye mırıldandı. Kortis bunu duymuştu ama anlam veremediği için sordu:"Affedersin, ne dediğini duyamadım." "Bir şey demedim." diye sertçe bir karşılık aldıktan sonra bu adamın kendisini sevmediğine kanaat getirdi ve sohbete devam etmeye çalışıp adamı sinirlendirmektense ortamı tanımanın önemli olduğunu hatırladı. Geri kalan yol oldukça sessiz geçmişti. Dorpi'nin çığlıkları hariç.
Eve geldiklerinde adam evin anahtarını Dorpi'ye atıp bir şeyler mırıldandı. Ne dediğini kendisi bile anlayamamış gibiydi. Dorpi –sanki bu her zaman oluyormuş gibi- sakince anahtarı alıp kapıyı açtı. "Hadi gel dede, aç mısın? Bir şeyler hazırlıyım mı?" Elini sallayarak istemediğini bildirdi Kortis. "Sen onu bunu bırak da hikayene devam et." dedi ardından. Yumuşak bir koltuğun üzerine uzandı Kortis. Dorpi ise hemen yanındaki koltuğa oturdu. Anlatmaya devam etti.
Bu mektubu bulup okuduktan sonra Kyle Philson -mektubu bulan bilim adamı- mektuptaki tezi dijital ortamda yayımladı. Tüm Dünya bu tezin yayımlanmasından 15 dakika sonra büyük bir sarsılma yaşadı. Neyse olayları hızlıca geçiyorum buralarda bir sürü gereksiz ayrıntı var. İşte bu tez İsviçre'nin Bern şehrinde bulunmuş. Amerika bunun sahte olduğunu söylemiş, diğer ülkeler Amerika'ya katılmışlar. Sonra hepsine birer kopyaları yollanmış, doğruluğu ispatlanmış fakat sonrasında bu tez kime, hangi ülkeye ait diye tartışmalar başlamış, Amerika Einstein'in kendi vatandaşı olduğunu söylemiş, Almanya kendi ülkesinde doğduğunu sadece savaştan kaçmak için Amerika'ya gidip vatandaşlık aldığını iddia etmiş, diğer ülkeler Einstein'ın bulmadığını sadece bu tezi tamamladığını söylemiş falan filan.
Sonuç olarak bu tez sayesinde beynin çoğu bölümü anlaşılmış. Mesela rüyalar kontrol edilebilir hale gelmiş ya da insanın içine bilgi yüklemek mümkün hale gelmiş. Tabi ki bazı sınırlamalar var. Mesela insanın beynine tek seferde sadece bir miktar bilgi yükleyebiliyoruz. Radyasyon yoluyla yüklendiği için beyin fazlasına maruz kalınca beynin DNA'sı da bir miktar değişim gösterebiliyor. Bu yüzden -yanlış hatırlamıyorsam- yılda 10 GB kadar yükleyebiliyoruz. Bunun dışında psikolojik çoğu hastalığa bir tedavi bulundu. Neyse bunlar önemli değil. Önemli olan rüyaların kontrolü...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diğer Dünya
Action"Hata yapmaktan korkma." derdi büyüklerimiz. Ama tuhaftır ki her şey bir hatayla başladı. Küçük bir hatayla... Oyunun yapay zekası hatalı yapıldığı için artık doğru düzgün çalışmıyor. Hatta oyunun içinde ölen bir insanı gerçek hayatta da öldürebiliy...