Önceki Bölümden Kesit:
"Eğer oyunla ilgili daha fazla sorunuz varsa oyunu bizzat oynarken daha iyi anlayabileceğinize inanıyorum. Geldik, karşınızda İşçi Şubesi!"
--------------------
Önceki test yerinden daha büyüktü burası. Bir AVM kadar büyüktü, belki de daha büyüktü. Her tarafı koyu camlarla kaplanmıştı. Dev otoparkındaki arabalar karınca gibi her yere yayılmıştı. Kortis otoparka girmek yerine otopark girişinin yakınından geçip gitmelerine şaşırmıştı. Cevap bekleyen bir şekilde Magister'in simsiyah gözlüklerinin, göz bulunduğunu düşündüğü noktalara baktı. Cevap gecikmedi. "Orası Normal İşçi'ler için ayrılmış bölümdür. Biz binanın görünmeyen kısmına gideceğiz." "Binanın görünmeyen kısmı mı?" "Evet, bir buz dağı gibi düşünebilirsiniz."
İşçi Şubesi'nin arka tarafına geçmişlerdi. Garaj girişi benzeri bir yerde durdular. Kapalıydı. Kortis inmeleri gerektiğini düşünerek kapıyı açmaya çalıştı. "Daha gelmedik, efendim. Lütfen biraz daha sabredin." dedi yumuşak bir sesle Magister. Kortis hiçbir şey demeden kapının kolunu bıraktı. Ama aklında bir soru vardı: "Kapı neden kilitli?"
Giriş sonunda açılmaya başladı. Beyaz, tırtıklı metal yığını sessiz bir şekilde yükselip önlerinden çekilmekteydi. Önlerinden tamamen çekildiğinde yolculuğun en başından beri yüzünü bile göremediği şoför harekete geçip arabayı garajın içine soktu. Diğer arabalar girmeden garajın kapısı kapanmaya başladı. Zaten girselerdi bile içeriye zar zor sığarlardı. Magister insanların ne demek istediğini yüzlerine bakarak bile anlayabilen biriydi. Kortis'in "Peki ya şimdi, arabadan inmeyecek miyiz?" dermişçesine kendisine odaklanmış gözlerini hemen fark etti. Şu an size önceden bahsettiğim yere gidiyoruz. Ağır İşçi'ler için ayrılmış bölüme, buz dağının görünmeyen kısmına, yer altına!" Kortis, garaj olduğunu düşündüğü yerin, aslında büyük bir asansör olduğunu anlamakta gecikmedi. Yavaş yavaş, belki de hızlı hızlı ya da ortalama bir hızda... Arabanın içinden, ne kadar hızlı bir şekilde aşağıya indiklerini hissedemiyordu Kortis. Sadece oturmaktaydı. Etrafı izlemekteydi. Daha hafızasını bile geri kazanamamışken oğlundan böyle bir darbe yemenin verdiği acıyı bastırmaya çalışıyordu belki de.
Asansör durur durmaz arabayı geri vitese takan şoför, sanki bu yollardan binlerce kez geçmişçesine, arkasına bile bakmadan arabayı hareket ettirmeye başladı. Kortis çarpma ihtimallerine karşı arabanın arka camından hala açılmakta olan asansör kapısına baktı. Arabanın tavanının asansör kapısına çarpmasına ramak kalmıştı. Ama şoför mükemmel bir hızla ilerlemeyi sürdürdü. Kapıya çarpmadan çıktı.
Aynı marka, model ve renkteki arabaların bulunduğu kapalı otoparka girmişlerdi. Arabayı park ettiler. Kortis, Magister ve önceden de Magister'in yanında bulunan kadın arabadan çıktılar. Şoförse onlar arabadan iner inmez tekrardan asansörün içine girdi ve kapısının kapanmasını beklemeye başladı. "Lütfen sakin olun, efendim." dedi Magister. Kortis neden bunu dediğine bir anlam vermemişti. Tam "Neden durduk yerde böyle dediniz?" diye sormaya hazırlanırken ellerinin, korkudan mı, heyecandan mı bilinmez, zangır zangır titrediğini fark etti. Magister'in yüzüne baktı. Magister küçük bir gülümsemenin ardından eliyle, yan taraflarında ikişer güvenlik görevlisinin bulunduğu, üzerinde "Employees Only!"(Sadece Personel!) yazan, koyu mavi renkteki kapıyı gösterdi. "Buyurun efendim, bu yönden." Kortis yavaşça kapıya doğru yöneldi. Kapıyı ittirip açtığında gördüğü tek şey sonsuz bir koridordu. Bembeyaz bir koridor...
Yürümeye başladı. Her yer o kadar boştu ki kendi ayak sesleri yankılanarak sanki onlarca kişi yürüyormuş gibi ses çıkarıyordu. Kortis'in ardından Magister ve yanındaki kız koridora girdi. Birkaç saniye sonra yolun ikiye ayrıldığını gördü Kortis ve Magister'in yolu göstermesi için bekledi. "Beni takip edin, efendim." dedi Magister. Sağdaki koridordan ilerlemiş, bir süre sonra da beyaz bir kapıya varmışlardı. Kapıyı açtıklarında ileriye doğru uzanan sağda ve solda art arda -ve yine beyaz- onlarca, belki de yüzlerce oda gördüler. Her birinin beyaz bir kapısı vardı ve üzerinde numaralar yazıyordu. Tabii ki hepsinin kapısı kapalıydı. Bu kadar beyazlık Kortis'in midesini bulandırmaya başlamıştı. Koridorda yürümeye devam ederken kapılardaki sayılar da aynı miktarda artış göstermekteydi. 1999,2000,2001... Magister'in durmasıyla konuşması bir oldu. "Burası, efendim. Sizin odanız. 2020 numara!"...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diğer Dünya
Acción"Hata yapmaktan korkma." derdi büyüklerimiz. Ama tuhaftır ki her şey bir hatayla başladı. Küçük bir hatayla... Oyunun yapay zekası hatalı yapıldığı için artık doğru düzgün çalışmıyor. Hatta oyunun içinde ölen bir insanı gerçek hayatta da öldürebiliy...