Önceki Bölümden Kesit:
Gördüklerine anlam vermeye çalışırken yanına gelen adamın sorusunu duymamıştı bile. Adam sorusunu tekrarladı. "Lütfen önden buyurun efendim." Yavaşça adamın eliyle gösterdiği yöne doğru ilerlemeye başladı. Aklındaki tüm sorular silinmişti. Biri hariç:"Neredeyim ben?"
----------------------
Hatırlamaya çalışıyordu ama başaramıyordu. Olanları anlayıp hafızasını geri kazanmak için etrafını tanımaya çalıştı. Ortama çokta yabancı değildi aslında. Çok büyük ve karmaşık bir yer olmasına rağmen sanki uzun zamandır buraya geliyormuş gibi neyin nerde olduğunu çoktan biliyordu. Mesela şu saksının hemen yanında duran içecek makinesinden onlarca defa ayran almıştı. Yani öyle hissediyordu. Almış gibi.
"Bu sefer geçebildin mi bari, ha, moruk?" Konuşanın yüzüne baktı. 20'lerinde, sarı saçlı, gümüş renkli gözlüğü koyu mavi gözleriyle güzel bir uyum oluşturan birinin kendisine ellerini bağdaş yapmış bir şekilde dik dik baktığını gördü. "Sen kimsin de benimle moruk diye konuşuyorsun!" diye çıkışmak üzereydi ki "Abi, dedemle düzgün konuş!" dedi biri. Hemen sağındaki kızı ancak o zaman fark edebildi.
Onun saçları da sarıydı ama diğerinden daha açıktı. Gözleriyse coşkulu bir şekilde bakıyordu. En küçük şeyden bile mutlu olacakmış gibi. Taş çatlasın 15'indeydi. "Dede, sınavın nasıldı? Geçebildin mi?" diye sordu kız. "Affedersiniz ama sizi tanımıyorum. Siz kimsiniz?" dedi. Bunu demesiyle kızın gözlerinin fal taşı gibi açılıp yaşarması bir olmuştu. Kendisine moruk diyen adam bile şaşırmıştı.
"Dede, beni tanımadın mı!! Lütfen şaka yaptığını söyle dede. Hiç komik değil" diyerek ağlamaya başladı kız. Hemen ardından abisine dönerek "Abi, bu doğru mu? Her şeyi unutmuş olabilir mi?" diye bağırdı. "Hah" dedi. "Bunu hiç beklemiyordum işte." Kızsa hala neler olduğundan bir haber abisinin gözlerine cevap bekleyen bir şekilde bakıyordu. "Merak etme." dedi. "Normalde bu çok nadirdir. Milyarda bir ihtimalle kişinin testten sonra bile hafızası bir süreliğine geri gelmeyebilir. Nadir bir durum olsa bile yaşlandıkça bu ihtimalin gerçekleşme olasılığı artar. Anlaşılan düşündüğümden daha yaşlıymışsın moruk!" dedi ve gülmeye başladı. Kız rahatlamış gibi görünüyordu.
"İddiaya varım adını bile hatırlamıyorsundur!" diyerek gülmesine devam etti. Haklıydı da. Bunca zaman adını hiç düşünmemişti. Şimdiyse düşünmesine rağmen bulamıyordu. Kız abisine sinirli bir bakış atarak onu çimdikleyip susturduktan sonra dönüp "Merak etme dede, geçici bir şeymiş. Ben sana sen her şeyi hatırlayana kadar yardımcı olurum." dedi gülümseyerek.
Abi çimdiklenmiş kolunu ovuşturarak "Bu gürültülü yerde daha fazla kalmak istemiyorum. Gidip arabada babamla bekleyeceğim. Siz de acele etseniz iyi olur. Sabaha kadar bekleyemem." deyip çıkışa yöneldi. "Hıh, kendini beğenmiş!" dedi kız. Ardından "Öncelikle kendimi tanıtayım, ben Dorpi Kiriste, senin küçük torununum. Az önce giden de senin büyük torunun, benim abim Cessi Kiriste." Olaylara ayak uydurmaya başlıyordu. Taşlar yavaşça yerlerine oturuyordu. Eski korkusu ve endişesi gitmiş, yerini merak almıştı. "Peki benim adım ne Dorpi?" diye sordu. Dorpi gülerek "Kortis Kiriste" dedi.
Bu isim tanıdıktı. Tüm isimler tanıdıktı. Olayları kendince bir mantıkla birleştirmeye başladı: Önce bir şirketteki bir sınava girdi, bu sınavın kuralları gereği hafızası bir süreliğine mühürlenip değiştirildi, sınavdan çıktığındaysa çok düşük ihtimalle gerçekleşebilecek –hastalık benzeri- bir durumla karşılaştı. Bu durum yüzünden hafızası sınavdan çıkmasına rağmen geri gelmemişti. İki torunu, arabada bekleyen ve daha yüzünü bile görmediği bir oğlu vardı. Şu anda durum böyle görünüyordu.
"Arabada bekleyen kişide senin oğlun, yani benim babam, adı da-" "Önemli değil, onun yanına gidince öğrenirim." dedi Kortis. "Sen bana bu şirketten, bu dünyadan bahset." Kısa bir öksürükten sonra bilmiş bir tavırla anlatmaya başladı Dorpi, "Şu anda bulunduğumuz yer K.A.İ.A.B.'ın, yani Kıtalar Arası İşçi Atama Birimi' nin bir şubesi. Bu şirket gerçektende çok büyük bir şirket. Amacı kısaca tüm dünyaya işçi atamak.""Yani insanların mesleklerini belirleyip onları en uygun olan bölgeye mi atıyorlar?" diye sordu Kortis. Dorpi Kortis'in yüzüne bir süre bakıp "Haaahhh" dedikten sonra "Gerçektende hiçbir şey hatırlamıyorsun." dedi. "Burada işçi derken çalışanlardan bahsetmiyoruz. Bu sadece bir lakap. Sana en başından anlatmaya başlayayım..."
![](https://img.wattpad.com/cover/243890715-288-k932753.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diğer Dünya
Action"Hata yapmaktan korkma." derdi büyüklerimiz. Ama tuhaftır ki her şey bir hatayla başladı. Küçük bir hatayla... Oyunun yapay zekası hatalı yapıldığı için artık doğru düzgün çalışmıyor. Hatta oyunun içinde ölen bir insanı gerçek hayatta da öldürebiliy...