Diğer Dünya-Bu Zar Ne? (Bölüm 12)

23 4 0
                                    

Önceki Bölümden Kesit:

Koridorda yürümeye devam ederken kapılardaki sayılar da aynı miktarda artış göstermekteydi. 1999,2000,2001... Magister'in durmasıyla konuşması bir oldu. "Burası, efendim. Sizin odanız. 2020 numara!"...

---------------------------

İçerisi bir hastane odası gibiydi. Oldukça rahat görünen bir yatak -beyaz renkli-, hemen yanında bir sehpa -o da beyaz-, sadece bir kişinin yemek yiyebileceği büyüklükte bir masa -hangi renk olduğunu tahmin edersiniz- ve büyük bir makine... Tavandaki havalandırmayı, o da her şey gibi beyaz olduğundan dolayı içeriye girip etrafına göz atmasına rağmen ilk bakışta fark edememişti. Odanın içinde bunlar dışında hiçbir şey yoktu. "Odanızı nasıl buldunuz?" diye sordu Magister. "İdare ede-" "Ben dışarıda bekliyor olacağım." dedi kız ve hemen ardından dışarı çıktı. Kortis sözünün kesilmesinden hoşlanmamıştı. "Onun adına sizden çok özür dilerim, lütfen kabalığını maruz görün, efendim." dedi. "Sorun yok" manasında elini kaldırıp salladı Kortis. Hemen oyuna bağlanmak ister misiniz, yoksa ortama alışmak için biraz zaman ister misiniz?" "Sadece şu lanet oyuna bağlayın beni artık!" diye mırıldandı Kortis. "Özür dilerim, efendim, dediğinizi duyamadım. Tekrar edebi-" "Dedim ki oyuna bağlanmak için hazırım!" "Peki, efendim." diyerek odadan çıktı Magister.

Magister birkaç dakika sonra bir doktor ve bir hemşire ile döndü. Doktor daha gelir gelmez Kortis'ten yatağa uzanmasını eliyle işaret etti. Kortis sorgulamadan denileni yaptı. Ardından doktor hemşireye makineyi çalıştırmasını işaret etti. Kortis neden konuşmadıklarını merak ediyordu. Bu sefer Magister'e daha bakış bile atamadan cevabını aldı. "Konuşmaları yasak, şirket tarafından yasaklandı." İlk defa bir şirketin bir doktora konuşma yasağı getirdiğini duyuyordu. Pek kurcalamadan kendisini olayın akışına bırakmaya karar verdi. Göz ucuyla hemşireyi seyretmeye başladı. Dev makinede bazı ayarlamalar yapıyordu. Bir süre sonra vücudunun uyuşmaya başladığını hissetti. Magister durumu açıklamakta geç kalmadı. "Oyun sırasında psikolojik olarak yüksek miktarda uyarılırsanız bu dünyada da fiziksel olarak hareket edersiniz. Bunu yapmanızı engellemek için vücudunuzu uyuşturacağız. Bu sayede sadece zihninizin içinde hareket edeceksiniz."

Artık vücudu iyice uyuşmuştu. Gözlerini bile açık tutmakta zorluk çekiyordu. Birkaç saniye içinde onlar da kapandı. Ama hala konuşmaları duyabilmekteydi. "Elektrotları uzatır mısın?" "Buyurun." "Magister, uzun süredir görüşemedik." "Maalesef, iş, güç derken zaman olmadı. Şunu da hallettikten sonra çıkalım mı?" "Benim akşama planım yok, senin için de uygunsa neden olmasın?" "Hahaha, ayfvnı eskicvi güfvdnlerdefdki gibni" "Evjhnet, ayngbdfı-"

Artık sesler kesilmişti. Hiç ses yoktu. Boşluğun sesini, sessizliğin sesini dinliyordu. Ardından Magister'in sesleri duyulmaya başladı. "-im, -ndim, efendim! Beni duyabiliyor musunuz?" "E-Evet" dedi Kortis. Çok soğuktu, üşümüştü, ama ensesi yanıyordu, alev gibi... "Şu anda giriş bölümündesiniz. Bazı minik ayarlardan sonra oyuna giriş yapabileceksiniz. Öncelikle bir isim belirlemeniz gerek ya da eski isminizi kullanmaya devam edebilirsiniz. Yani, Korkulan_Yargı012." "Hayır!" diye cevap verdi. "Öyle saçma bir isim kullanmayacağım." "Peki, o zaman yeni bir isim seçin." "Benim ismim, Kortis olsun." "Üzgünüm efendim ama bu isim çoktan alınmış." O zaman Kortis Kiriste?" "Tam adınızı kullanmanızı önermem, efendim." Biraz düşündükten sonra Kortis oyundaki ismini buldu. "Efendim, bu ismi kullanmak istediğinize emin misiniz? Oyuna girdiğiniz andan itibaren bir daha değiştiremeyeceksiniz." "Eminim!" "Peki, o zaman sıra sınıf seçmede. Toplamda 5 sınıf bulunmakta: suikastçi, okçu, büyücü, savaşçı ve tank. Özelliklerini tek tek açıklamamı ister misiniz yoksa rastgele bir tanesini seçecek misiniz?" "Bana en güçlüsü hangisi söyle, onu seçeyim!" "Efendim, her birinin özellikleri farklı-" "Tamam, o zaman sen olsan hangisini seçerdin?" "Iııı, efendim ben-" "Soruma cevap ver!" "Ben suikastçiyi seçerdim, efendim." "Tamam o zaman ben de onu seçiyorum." "O zaman suikastçiyi işaretleyin, efendim." "Peki bu zar ne?" "Efendim! O zara dokunmayı-" "Karakter ve isim seçildi. Oyuna giriş yapılıyor. Bol şans büyücü." 

Diğer DünyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin