BÖLÜM-31-KAÇIŞ PLANI

39.9K 1.3K 79
                                    


Derin'den

Gözlerimi yavaşça aralarken güneşin yoğunluğuyla sıkı sıkı yumdum.Günlerdir hatta haftalardır burada tutsaktım.Egemen ne hale geldi hayal bile edemiyordum.Yine istemeden de olsa ortalığı birbirine katmıştım.Her gün bu saatlerde hizmetçi kız kahvaltımı getirirdi daha sonra korumaları beni alıp Kayra'ya götürür ve benden zefirin yeri hakkında bilgi almaya çalışırlar,alamayınca da bilincimi kaybedene kadar işkence eder ve döverlerdi.Bayıldığımı anladıklarında beni yeniden yatağıma getirirler ve ertesi gün yine aynı şeyler yaşanırdı.Ne yaparsa yapsın benden asla tek kelime öğrenemeyecekti.

Kaşımın üzerindeki yara ben buradayım dercesine şiddetle ağrıdı.Daha fazla dayanamayıp ayağa kalktım ve nefes almak için odamın denize bakan camını araladım.Etraftan kuş ve dalga sesleri dışında hiç ses gelmiyordu.Her neredeysem sanırım burada başka hiç kimse yoktu.

Üzerimdeki giysiler ara ara kanayan yaralarım yüzünden kırmızılaşmıştı.Hizmetçinin günler önce banyoya bıraktığı giysileri giymek için banyoya girdim.Aynadaki görüntüm bana o kadar yabancı geliyordu ki... Geçen günlerin ardından kilo vermiştim ve göz altlarımda mor halkalar oluşmuştu.Patlamış kaşım ve dudağım göz altlarımdan daha az dikkat çekiyordu.

Üzerimdeki gömleğin düğmelerini açtım ve dikkatle üzerimden çıkardım.Arkamı dönüp aynadan sırtıma baktım.Gömleğimi çıkartıp lastiğimsi bir şeyle dövdükleri zamandan kalan yaralarım hala ilk gün ki kadar canlıydı.Ağzımdan herhangi bir bilgi alamayacaktı ama burada da çürüyerek ölmeyecektim.Bakışlarımı aynadan kendi gözlerime diktim.Bugün tahammülümün sınırıydı,bu lanet evden kaçacaktım.

Odanın kapısından tıklama sesi geldi ve ardından kapandığını duydum.Kahvaltıyı getirmiş olmalıydılar.Banyodan çıkıp yatağımın yanındaki masaya kahvaltımı yerleştiren kadına baktım.Onu izlediğimi hissedince gözleri bana kaydı,ardından vücuduma bakınca gözlerindeki ışıltı sönmüş acıyan ve korkan bir bakışa dönüşmüştü.Bir kaç saniye donakaldı.Üzerimde sütyenim ve pantolonum vardı sadece.Bir şey diyecekmiş gibi ağzını araladı ve anında geri kapatıp önüne döndü.

Bu kahrolası yerden nefret ediyordum.Üzerimi değiştirip yatağa oturdum ve beklemeye başladım.Heyecanımı bastırmak için nefesimi düzenlemeye çalıştım.Duvardaki saate gözlerimi diktim tam 2 dakika sonra iki kişi beni almaya gelecekti.Biri her zaman kapıda bekliyordu ,diğeri koluma girip beni kaldırıyor ve kelepçe takıp arkasında sürüklüyordu.Gömleğimin kolunun içine sıkıştırdığım çatalı daha sert tuttum.Tek bir şansım vardı.

Zaman yaklaşıyordu.10 saniye,9,8. Derin derin nefes almaya çalıştım.5,4,3.Gözlerimi yumdum.

Kapı açıldı ve adamlardan birinin ayak seslerini duydum.Önüme geldiğinde bekletmeden ayağa kalktım.Ceketinin cebinden kelepçeyi çıkardığında kollarımı uzatmamı söyledi.Rutin bir işini yapıyor gibiydi.Kaçmamı beklemediği yüzünden belli oluyordu.Kelepçenin birini tam koluma takacağı sırada dizimle karnına çok sert bir şekilde vurdum.İki büklüm olmuştu.Kapıdaki adamın homurtularını duyduğumda çatalı adamın boynuna geçirdim ve işte şimdi tamamen yere yığılmıştı.Kapıdaki adam silahını çıkarıp ateş etmeye başladığında yatağın kenarına eğildim.Neredeyse kolumdan vuracaktı.Uzanıp yerde debelenen adamın silahını belinden almaya çalıştım ama kolum yetmiyordu.Kapıdaki adamın yaklaştığını anladığımda ayağa kalkıp hızla adamın belinden silahı aldım ve yerdeki adamın kafasına doğrulttum.

"Tek bir adım daha atarsan vururum."

İki eliyle silahını tutuyordu.Kaşlarını sinirle çatıp bir küfür mırıldandı.

KUZEY (+18) Düzenleniyor Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin